İçinde 37 ülkenin vatandaşı bulunan yardım filosundaki tüm yolcuları terörist listesine alan İsrail, 6 geminin teknik personelini de sakıncalı listesine alarak ticaret yaptığı ülkelere bildirdi. İsrail'in hukuksuz girişimi sonucu Türkiye dâhil İsrail ile ticaret yapan ülkelerdeki hiçbir firma yardım filosunda görev yapan personeli işe almıyor. İsrail’in personele zorla imzalattığı İbranice belgelerde, yasadışı yollardan İsrail'e geldikleri, terörist gruplarla beraber çalışarak suç işlediklerine dair ifadeler yer alıyor. İstanbul'da dertlerine çare bulmak için çalmadık kapı bırakmayan Çarkçıbaşı Ali Keçeci, İkinci çarkçı Rıfat, Kamerot Şahin Duran, Tahir Kur ve yağcı İbrahim Durmuş mağdurlardan sadece birkaçı...
ZORLA İMZALATILAN BELGEDE TERÖRİST İLAN EDİLDİLER
İsrail yönetiminin kanlı baskınla yolundan çevirdiği Mavi Marmara, Challenger 1, Sfendoni yolcu gemisi ile Gazze I, Defne, Rachel Corrie ve Eleftheri Mesogeios yük gemisindeki tüm personele zorla imzalattığı belge ile suçlu ilan etmiş. İsrail’den döndükten sonra işsiz kalan onlarca personel hiçbir yerde iş bulamıyor. Gazze’ye insani yardım götüren Defne gemisinin Çarkçıbaşı Ali Keçeci, İsrail’in kanun kural tanımadan zorbalığı uluslar arası arenaya taşıdığını söyledi. Keçeci, "Gemide her şeyimize el koydular cebimizdeki paraya üstümüzdeki elbiseye kadar. Bize zorla bazı belgeler imzalattılar. Bizi tüm dünyada terörist ilan etmişler geldiğimizden beri hiç bir yerde iş bulamıyoruz" dedi.
15 ŞİRKETE BAŞVURDUM HİÇ BİRİ İŞE ALMAK İSTEMEDİ
İsrail’in kendilerine imzalattıkları belgelerden sonra hayatının kardığını anlatan Şahin Duran, “Bize imzalattıkları belgede neler olduğunu bilmiyorduk. Bize imzalatılan belgede Türkiye’ye dönmek isteyip istemediğimize yönelik olduğunu söylemişlerdi. Ancak gerçekte o belge de suç işlediğimiz terörist gruplarla hareket ettiğimiz ve yasadışı yollarla İsrail’e geldiğimizi kabul ettiğimiz yazılıyormuş. İbranice olduğu için anlamını bilmeden imzaladık. Ancak 15 şirkete başvurduk hiç birbirisi bizi almadı. Bize sakıncalı personel listesinde olduğumuz söylendi. En son başvurduğum firma ise beni işe aldı gemi hareket edeceği saatte bana gidemeyeceğimi terörist listesinde olduğumu söyleyerek gemiden indirdiler” dedi.
ZORLA İBRANİCE BELGE İMZALATTILAR
İbrahim Durmuş ise İsrail’in gemilere el koyduktan sonra anlamını bilmedikleri bazı evrakları kendilerine zorla imzalattırdığını söyledi. İsrail’in diğer gemi yolcularına yaptığı tüm kötü muameleyi kendilerine de yaptığını anlatan Durmuş, “Bize imzalattıkları belgeler İbraniceydi. Bu belgelerde güya suç işlediğimizi ve terörist gruplara yardım ettiğimizi kabul etmişiz. İsrail’e yasadışı yollardan girmişiz. İş için başvurduğu şirketler bana sakıncalı listesinde adımın olduğunu ve Mavi Marmara’da ki teröristler listesinde adımın olduğunu söyleyerek beni işe almadılar. Kimse bizi işe almak istemiyor. İşe alsalar bile gittiğim ülkede beni alıkoyarlar gemi ve diğer personel sıkıntı çeker” ifadelerini kullandı.
FİLO’DAKİ 37 ÜLKE VATANDAŞI TERÖRİST LİSTESİNE ALINMIŞ
İsrail'in terörist diye tüm dünyaya bildirdiği ülkeler ve personel sayısı şöyle: Türkiye 380, Yunanistan 38, Birleşik Krallık 31, Ürdün 30, Cezayir 28, Kuveyt 15, Endonezya 12, Almanya 11, ABD 11, Malezya 11, İsveç 11, Fransa 9, İrlanda 9, Fas 7, İtalya 6, Belçika 5, Bahreyn 4, Çek Cumhuriyeti 4, Yemen 4, Avustralya 3, Lübnan 3, Makedonya 3, Mısır 3, Moritanya 3, Norveç 3, Pakistan 3, Suriye 3, Azerbaycan 2, Hollanda 2, Bulgaristan 2, Bosna 1, Güney Afrika 1, Yeni Zelanda 1, Sırbistan 1, Umman 1, Kosova 1 ve Kanada 1
ÇİRKİN OYUN NASIL UYGULANDI?
Aradan üç yıl geçmesine rağmen onlarca gemi personeli hiçbir yerde iş bulamıyor. Çünkü kanlı baskın sonrası gemilere el koyan İsrail personele zorla imzalattırdığı belgelerle personelin terörist gruplarla çalıştığını ve sakıncalı olduğu şeklinde raporlaştırdı. Daha sonra 6 gemiden oluşan filodaki tüm personelin listesini oluşturdu. Sabıkalı personel listesi İsrail ile ticari faaliyet yürüten tüm ülkelere gönderildi. Listeyi alan İsrail ticari müttefikleri ise söz konusu personeli işe alan hiçbir firma ile iş yapmadı. Türkiye’deki uluslararası çalışan gemi şirketlerinin gemilerinin bağlanabileceği ve ticari faaliyetlerinin zarar göreceği endişesiyle yardım filosunda görev yapan personeli işe almaktan kaçındığı belirtiliyor.