'Bunlar nasıl NATO müttefiki'

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe Ofisi’nde gazete, televizyon ve ajansların yöneticileriyle bir araya geldi. 5’inci gününe giren Barış Pınarı Harekatı konusunda açıklama Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarılı bir şekilde operasyonu yürüttüğünü söyledi. Suriye Milli Ordusu’nun da büyük başarılar gösterdiğini aktaran Erdoğan, terör örgütünün ciddi bir direniş gösteremediğini kaydetti. Harekatın gidişatı hakkında bilgiler paylaşan Erdoğan teröristlerin yerleşim yerlerine 652 havan ve roket saldırısı yaptığını belirterek “Teröristler saldırıları park, hastane, ibadethane, sokak gibi sivillerin bulunduğu yerlerden yapıyorlar. Amaçları Türkiye’nin karşılık vermesi halinde sivil kayıplar ortaya çıkmasını sağlamaktır. Hatta daha ileri gidiyorum. Kilise içinde atış yaptıkları bile vakidir. Ancak biz kiliseye karşı bir harekatta bulunsak, bu defa bunu söyleyecekler, ‘Bak gittiler Kiliseyi vurdular’. Bu fırsatı da onlara vermek istemiyoruz” dedi. 

HAREKAT TERÖRE KARŞI

Erdoğan 2 askerle 16 Suriye Milli Ordusu mensubunın şehit olduğu bilgisini verdi. Erdoğan 18 de sivil şehidin bulunduğunu açıkladı. Erdoğan “Şu ana kadar kontrol altına alınan alanın büyüklüğü 109 kilometrekaredir” diye konuştu.         

Suriye’de yürütülen operasyonla ilgili tereddütlerin 3 başlıkta toplandığını dile getiren Erdoğan, bunları da “Birinci konu bu operasyonun ardından Suriye’de bulunan DEAŞ’lıların durumudur. İkinci konu bu operasyonun terör örgütünü mü yoksa Kürtleri mi hedef aldığıdır. Üçüncü konu ise, Türkiye’nin Suriye’de kontrolü altına aldığı bölgelerle ilgili gelecekteki hesabıdır” şeklinde açıkladı. Erdoğan şunları söyledi: 

“Türkiye, DEAŞ üzerinden ülkemizi itham etmeye kalkan ülkeler ve çevreler başta olmak üzere bu alçak örgüte karşı gerçek anlamda mücadele vermiş tek devlettir. Hala Suriye’de bulunan DEAŞ’lılar konusunda her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu altını çizerek ifade ediyorum. Buna rağmen ülkemizi hala DEAŞ konusunda itham edenler, asla iyi niyetle hareket etmiyorlar. 

Harekatımızın Suriye halkını, özellikle de oradaki Kürtleri değil, teröristleri hedef aldığı açıkça ortadadır. Türkiye’nin asker gücü, şayet insani duyarlılığımız olmazsa, terör örgütün tüm operasyon sahasında birkaç gün içerisinde yerle yeksan etmeye yeterlidir. Ama biz adeta bir kuyumcu hassasiyeti ile çalışıyor, tek bir masumun burnunun bile kanaması için gayret gösteriyoruz. Bu operasyonda en büyük desteği Suriye Kürtlerinden alıyoruz. Kısacası biz, Suriye’nin kuzeyinde bir terör devletinin kurulmasına müsaade etmiyoruz, müsaade etmeyeceğiz.”        

Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olunduğunu  belirten Erdoğan “Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Ama topraklarımıza göz dikenlere de acıma lüksümüz yok” diye konuştu.   

ŞUURUNU KAYBEDENLER

Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı başladıktan sonra Türkiye içinde ve uluslararası alanda kimlerin nerede durduğunu görme imkanı da elde ettiklerini belirterek, “Türkiye’nin bu meşru operasyonunu, işgal olarak tanımlayacak kadar şuurunu kaybeden ülkeler çıktı. Aylardır söylüyor olmamıza rağmen, operasyonumuzun ardından ülkemizi ekonomik yaptırımlar ve silah ambargoları gibi konularla tehdit edenlere rastlıyoruz. Türkiye’yi, bu tür tehditlerle yolundan döndürebileceklerini sananlar çok yanılıyor” dedi.      

Bazı ülkelerin Türkiye’yi silah satışını durduracağını açıkladığını bildiren Erdoğan şunları söyledi: “Şansöyle Merkel’e Dışişleri Bakanınız bu ifadeyi kullanıyor. Bunu ne ile izah edeceksiniz. Biz, sizinle NATO’da müttefik miyiz, değil miyiz? Yoksa terör örgütünü NATO’ya aldınız da benim haberim mi yok? dedim. Amerika kalkıyor 30 bin tır silahı terör örgütüne gönderiyor. Şu anda, bu silahlarla terör örgütü bize karşı savaşıyor. Adana Mutabakatı’nın 5. maddesini nereye koyacağız? Biz şu anda Suriye’de niye varız? Rejim, teröriste karşı ayakta duramıyor. Duramadığı için biz de Suriye’ye girdik.”

Ülkemde şu anda 4 milyon Suriyeli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: “Onları asıl korkutan bu. Kapılar açıldığı zaman, bu insanlar Avrupa’ya bir huruç ettiğinde  ne yapacağız diye düşünüyorlar. 50 bin kişi Edirne’ye geldiği gün, Avrupa’da neler oldu hatırlayın. Bunları ürküten bu. Sayın Merkel’e ‘Bu iş çözüldü çözüldü. Çözülmedi bizi başka yollara tevessül etmeye zorlayacaksınız’ dedim.” 

Türkiye’yi, bu tür tehditlerle yolundan döndürebileceklerini sananların çok yanıldığını dile getiren Erdoğan, bu meselenin, Türkiye için bir beka meselesi olduğunu vurguladı. Bazı devletlerin Türkiye’nin yanında farklı konuştuğunu, arkasından farklı açıklamalarda bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunlar teröristlerin yanında yer alıyorlar. Neymiş, e Kürtmüş. Kardeşim beni Kürt’ü şusu, busu ilgilendirmez. Bunlar önce insan değil, terörist. Bizim teröriste bakışımızla insana bakışımız farklıdır. Kaldı ki biz ırkçı değiliz. Bunlar aynı zamanda da tam manasıyla ırkçı.”       

MASAYA OTURMAYIZ 

Ermeni Patrikliği’nin, Kadim Süryani Kilisesi ve Süryani Arami Kilisesi’nin harekata destek açıklamaları yaptığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: “Çünkü bunlar Suriye’de çok çektiler. Suriye’yi kaçarak terk edenler oldu. Sadece bize gelenler değil, Avrupa’ya gidenler de oldu. Ben bunu Trump’a söylediğim zaman, ‘Biz bunları bilmiyorduk’ dedi. ‘Ben şimdi size anlatıyorum’ dedim. Tabii bizim kalkıp da teröristlerle masaya oturmak gibi kendimizi inkar edecek halimiz söz konusu değil.”  

DEAŞ’LILARIN DURUMU 

Hapishanelerdeki DEAŞ’lılar ilgili Erdoğan, “Ben kendi ekibime talimatımı verdim, o (Trump) da kendi ekibine talimatını vermek suretiyle bu ekipler birlikte çalışmalarını yapacaklar. Tutuklu DEAŞ’lı sayısı bin-2 bin  arasında. Ağırlıklı olan, bizim güvenli bölge diye ifade ettiğimiz bölgenin sınırları içindeki cezaevlerinde ama bunun nihai durumunu, bu çalışmalar yapıldığı zaman ortaya tam manasıyla çıkaracağız. Gerekli bilgileri de Amerikalılar vermeye hazır. Şu anda cezaevlerine yönelik tedbirimiz var.PYD 785 DEAŞ’lı tutuklunun kaçtığını açıkladı. Bununla Amerika’yı, Batı’yı tahrik etmek istiyorlar” diye konuştu.