DİNÇER’DEN ‘SALI GÜNÜ OKULA GİTMEYİN’ ÇAĞRISI YAPAN DEMİRTAŞ’A CEVAP
MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, Batman mitingdeki “Salı günü hayatı durdurarak, kontakları ve iş yerlerimizi kapatarak, okula gitmeyerek taleplerimizi haykıralım” çağrısına “Bütün gücümüzle, öğretmenlerimizle, okullarımız açık olarak eğitimimizi yapacağız” cevabı verdi. Açılışlar için Afyonkarahisar’da bulunan Dinçer, Emirdağ ilçesinde gazetecilerin Demirtaş’ın, sözlerini hatırlatması üzerine, şöyle konuştu: “Onlar zaten bir taraflarıyla, okullarımızı sabote ederek, okullarımızı yakarak, öbür taraflarıyla çocuklarımızı okullardan uzaklaştırarak, çocuklarımızın cahil kalmasını arzu eder bir görüntü çiziyorlar. Dolayısıyla böyle bir şeyi söylemiş olması çok sürpriz değil. Bütün gücümüzle, öğretmenlerimizle, okullarımız açık olarak eğitimimizi yapacağız. Çocuklarımızın da geleceğini düşünerek, onların bu tip taleplerine çok sıcak bakmayacaklarını biliyorum. Özellikle eğitim üzerinden yapılan siyasetin çok beyhude bir çaba olduğunu düşünüyorum.”
Dinçer, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Çobanlar İlçesi’nde bazı açılış ve temel atma dolayısıyla Belediye Meydanı’nda düzenlenen törende de Afyonkarahisar’da, 10 yıllık süreçte 80 ilköğretim okulu, 16 lise, 14 anaokulu kazandırdıklarını ifade etti. Dinçer, yeni eğitim sisteminin ağustos ayında gazetelerde ve televizyonlarda eleştirilere maruz kaldığını anlatarak, şunları söyledi: “17 Eylül’de okullarımızı açtık. Bir kriz yaşandı mı? Niçin bu eleştirileri yaptılar. İdeolojik olarak yaptıklarımızdan hoşlanmayanlar, bir uygulama sorunu yaşanırsa bunun üzerinden bizi eleştirmek istiyorlardı.
42 bin okulu gözden geçirdim
Mayıstan sonra gece gündüz çalışarak, 42 bin okulumuzu gözden geçirip hangisinin ilk, orta, lise, imam hatip ya da meslek lisesi olacağını gözden geçirdim.”
Yeni sistemde çocukların ilgisine göre dersler vermeye başladıklarını kaydeden Dinçer, şöyle devam etti: “Din derslerini koyduğumuzda ‘dindar nesil yetiştirmeye çalışıyorlar’ diye, Kürtçe dersleri koyduğumuzda ‘bölücülük yapıyorlar’ diye iddialarda bulundular. Diğer derslerle ilgili binbir kılıf uydurdular. Ama biz koyduğumuz her bir dersin bir anlamı var. Çocuklarımız çok güzel mesaj verdi. Seçimlerinde uygulamalı matematik derslerini seçmişlerdi. Bize verdikleri mesaj, ‘iyi bir üniversite eğitimi almak istiyoruz, iyi bir üniversiteyi kazanma yolu da iyi bir matematik eğitiminden geçer. Ben matematik eğitimini önemsiyorum ve bunu almak istiyorum’ idi. İkinci tercih ise yabancı dildi, yabancı dil bilmeden iyi bir iş sahibi olunamayacağını, dünyada başka ülkelerde eğitim almanın başka yolu olmayacağını biliyorlardı. Üçüncü sırada Kur’an-ı Kerim dersi vardı. Buradaki mesaj da ‘biz, matematiği, yabancı dili öğrenerek dünya vatandaşı olmaya hazırız ama aynı zamanda kendi dinimizi de öğrenmek istiyor ve Müslüman kalarak dünyada rekabet gücüne sahip ülke vatandaşı olmak istiyorum’ idi. Bu mesajı da aldık.”