14 Ekim 2025 Salı / 22 RebiülAhir 1447

AK Parti Sözcüsü Çelik: Cumhurbaşkanımız Netanyahu ile aynı karede olmayı kabul etmez, her şeye hazırlıklıydık

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, Mısır'daki Gazze Zirvesi için Şarm el-Şeyh'e giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağının pisti pas geçmesine ilişkin 'Netanyahu'nun en başta katılımı söz konusu değildi. Cumhurbaşkanımız Netanyahu ile aynı karede olmayı kabul etmez. Her şeye hazırlıklıydık' dedi.

AA14 Ekim 2025 Salı 17:03 - Güncelleme:
AK Parti Sözcüsü Çelik: Cumhurbaşkanımız Netanyahu ile aynı karede olmayı kabul etmez, her şeye hazırlıklıydık

Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı'na ilişkin, parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik, MKYK'de, Dışişleri Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sunumlarının yapıldığını belirtti.

Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'nin tüm dünyanın gündeminde olduğunu belirten Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in Gazze'de uyguladığı politikalara karşı başından beri açık bir tutum sergilediğini söyledi.

Orta Doğu'daki tüm sorunların temelinde Filistin meselesinin bulunduğuna işaret eden Çelik, şöyle konuştu:

"Nihai çözüm son tahlilde bir Filistin devletinin kurulmasıdır. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan toprak bütünlüğüne sahip, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasından başka çözüme gidecek yol yoktur. O nedenle Filistin meselesi çözülmeden herhangi bir şekilde Orta Doğu'da diğer meselelerin çözülmesi de mümkün değildir. Filistin meselesinin çözüldü dediğimiz noktaya ulaşabilmek için de başkenti Doğu Kudüs olan toprak bütünlüğüne sahip, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulması çözümün yegane çerçevesidir.

Tabii o günden bugüne çok sayıda insan hayatını kaybetti. Netanyahu hükümetinin acımasız katliam politikalarının neticesinde ortaya çıkan tablo, insanlığın gördüğü en acımasız tablolardan bir tanesidir. Özellikle çocukları, kadınları, masum insanları hedef alan, açlığı sistematik bir biçimde bir soykırım aracı olarak kullanan, bütün uluslararası kurumların suçlu olduğu ama yine de uluslararası kurumların etkisizliği sebebiyle durdurulamayan bir soykırım makinesi ve bu şebekenin elemanları, Nazileri de çok çok geçen bir biçimde dünyanın en büyük katliamlarına imza attılar."

- "PROVOKASYONA ÇOK AÇIK BİR SÜREÇ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 Ekim 2023'ten beri bir numaralı meselesinin Gazze olduğunu belirten Çelik, ilk olarak ateşkesin sağlanması, sonra da kalıcı barışa ulaşacak mekanizmaların oluşması için çok büyük bir mücadele verdiğine vurgu yaptı.

Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi Niyet Beyanı'nın Gazze için yeni bir aşamayı temsil ettiğine dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:

"Gazze'deki kardeşlerimizin bir nebze olsun da soluk alması, ateşkesin sağlanması, tutukluların ve diğer rehinelerin serbest bırakılması şeklinde takasın gerçekleşmesi süreciyle, dün ve bugün Gazze'ye bütün bu süreç boyunca en yüksek miktarda insani yardımın girmesi mümkün olmuştur. Ama bütün tabloya baktığımızda bunun herhangi bir şekilde yeterli denilebilecek bir durum olmadığının farkındayız. Daha gidilecek çok yol vardır. Netanyahu'nun kendi siyasi kariyerini ve siyasi geleceğini katliam yapmaya bağlamış bir siyasi figür olduğu son derece nettir.

Ama dediğim gibi daha gidilecek çok yol var, provokasyona çok açık bir süreç. Ama tüm bunlara rağmen Sayın Cumhurbaşkanımızın da Katar, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri ile imzacısı olduğu bu niyet beyanı, bu iki yıllık dönemdeki bu soykırım politikalarına karşı gelinen yeni bir aşamayı ifade etmektedir. Bu soykırım politikalarına karşı oradaki bulunan bütün liderlerle bir uluslararası irade net bir şekilde kendisini göstermiştir. Uluslararası bir garantörlüğün olması gerektiği net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Gelinen nokta itibariyle bundan sonrasında kalıcı barışın nasıl sağlanacağıyla ilgili anlaşma noktasında ilerlemenin yolu açılmıştır. "

Çelik, kalıcı barışın sağlanabilmesi için daha çok mesafe alınması gerektiğini vurgulayarak, "Bazı siyasiler de dillendiriyor. Ama biz şunu her zaman net bir şekilde söylüyoruz. Nihai amaç Filistin Devleti'nin kurulması olmalıdır." dedi.

- "FİLİSTİNLİLERİN GAZZE'DEN SÜRGÜN EDİLMESİ GİBİ PLANLAR KESİNLİKLE SÖZ KONUSU OLAMAZ"

Filistin halkının kendi topraklarında egemen bir şekilde yaşaması gerektiğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

"Filistinlilerin Gazze'den sürgün edilmesi gibi planlar kesinlikle söz konusu olamaz. Filistinlilerin Filistin dışındaki bir otorite tarafından yönetilmesi gibi bir takım yaklaşımlar da asla kabul edilebilecek yaklaşımlar değildir. Filistin yani hem Gazze, hem Batı Şeria, Filistinliler tarafından yönetilmelidir. Filistinlilerin siyasi varlığını, egemenlik haklarını, vatan haklarını ve varoluş haklarını onurlu, haysiyetli, izzetli bir şekilde yaşama haklarını elinden almaya dönük her planın, her girişimin biz sonuna kadar karşısında olacağımızı ifade ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu iki yıllık süre içerisinde verdiği mücadeleye biz çalışma arkadaşları olarak çok yakından şahidiz. Hangi badirelerle mücadele ettiğini, hiç geri adım atmadığını sürekli olarak ortaya koyduğu çerçevede ısrarcı olduğunu. Bunun kamuoyuna yansıyan tarafları var ama büyük kısmıyla da yansımayan tarafları var. Onun için bu mücadeleyi verirken bir an bile vazgeçmeyen, sonuna kadar bunu sürdüren ve bugün de MKYK'nın açılışında kapalı bölümde yaptığı konuşmayla bu iradesini bir kere daha hepimize beyan eden ve hepimizin de böyle davranması gerektiğini hatırlatan Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kere daha şükranlarımızı sunuyoruz.

Tüm bu kırılganlığa rağmen bu sürecin herhangi bir şekilde bir provokasyonla karşılaşmadan yoluna devam etmesi için bütün gücümüzle çalışmaya, mücadele etmeye, Filistin konusundaki hassasiyetimizi yüksek tutmaya, her birimdeki arkadaşlarımızla birlikte Filistin davasını desteklemeye devam edeceğiz. Buradan bir kere daha Gazze'deki kardeşlerimize, Batı Şeria'daki kardeşlerimize en içten selamlarımızı, saygılarımızı iletiyoruz."

- TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ

"Terörsüz Türkiye" hedefinin kararlılıkla sürdüğünü belirten Çelik, "Bir takım devletler veya odaklar tarafından sabote edilmesine müsaade etmeyeceğimiz gibi, Suriye'de SDG ve benzeri yapılardan gelen yaklaşımlar çerçevesinde de bu sürecin aksatılmasına, rayından çıkarılmasına ya da sabote edilmesine karşı duracağız." ifadesini kullandı.

Gündemin odağının net olduğunu, PKK terör örgütünün fesih ve silah bırakmasıyla ilgili sürecin tamamlanması gerektiğini anlatan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunun bütün şube ve uzantılarıyla hayata geçmesidir. Onun dışında buna başka gündemler eklenmeye çalışılması, bu gündeme zam yapılması ya da bu gündeme tenzilat yapılması gibisinden yaklaşımlar sürecin sağlıklı işlemesine karşı açık ya da örtük karşıt yaklaşımlardır. Bunların hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini, sürecin tanımı neyse o tanıma uygun olarak bu meselenin yürütülmesi gerektiği konusundaki hassasiyetimizi ifade ediyoruz. Görüldüğü gibi de bölgede çeşitli örgütlerin başka devletler tarafından vekil güçler kullanılarak aslında bölgeyi istikrarsızlaştırmaya dönük bir yaklaşım içerisine sevk edildiğini görüyoruz.

Nasıl ki Suriye'nin güneyindeki ayrılıkçılık peşinde koşan o Dürzi siyasiler ya da o Dürzi liderler, Dürzilerin ana iradesini temsil etmiyorsa, aynı şekilde Kürtlerin iradesini, Arapların iradesini, Türkmenlerin iradesini, Alevilerin, Sünnilerin, Şiilerin, Nusayirlerin, Ezidilerin iradesini temsil etmeyen bir takım yapıların da terör yoluyla bölgeyi istikrarsızlaştırma ve bütün bu bahsettiğimiz terörsüz Türkiye'nin organik devamı olan terörsüz bölge politikasını da herhangi bir şekilde yolundan çıkartmasına müsaade etmeyeceğiz."

ÖNERİLEN VİDEO

Kargu hedefi tam isabetle vurdu! Zırh delici mühimmatla havalandı

Kapat
Video yükleniyor...