14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

CHP Godot gibi gelmeyeceğini bildiği halde darbeyi bekliyor

AK Partili Aktay, iktidar umudu taşımayan CHP’nin dünyadan, Türkiye’den ve hayattan kopuk olduğunu söyledi. Prof. Aktay “Hala darbe ile işbaşına gelmeyi düşünüyor. Godot gibi hiç gelmeyecek darbeyi bekliyor” dedi.

Erdinç Akkoyunlu / İSTANBUL9 Kasım 2012 Cuma 07:00 - Güncelleme:
CHP Godot gibi gelmeyeceğini bildiği halde darbeyi bekliyor

AK PARTİ Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi, sosyolog Prof. Dr. Yasin Aktay, muhalefet sosyolojisini ve AK Parti’nin geleceğine ilişkin STAR’ın sorularını yanıtladı. Aktay, CHP’nin cumhuriyeti marjinalleştirme peşinde olduğunu ve bir tür şizofreni yaşadığını söyledi. Prof. Aktay, “CHP, gelmeyeceğini bildiği halde Godot’u bekler gibi darbeyi bekliyor” dedi.

CHP, iktidar umudu taşımıyor

-CHP’nin 29 Ekim Ankara’daki görüntüsü ve sonrasındaki mesajları nasıl okunmalı?

CHP, Ecevit’in başkanlığından beri, kendini iktidar arayışı içerisinde görmedi. Hele son siyasi tablo; AK Parti’nin başarısı CHP’nin muhalefeti iyice içselleştirmesi gerektiriyor. CHP, bunu aşamaz mı? Aşabilir ama, CHP, iktidar umudu taşımıyor. Umutsuzluk, iktidar hesabı yapmayı da köreltmiş durumda. Türkiye’de yarın hemen olağanüstü bir durum olabilir. CHP’nin AK Parti’yi iktidardan uzaklaştıracak, kendisini alternatif olarak sunabileceği inancı yok. İnancı olmayınca, kitleye bunu veremiyor. Bu nedenle de muhalefet pratiği Türkiye’den, dünyadan ve hayattan kopuk.

- Ne yapıyor bu durumda CHP?

Bu sefer duygularını ifade etmeye çalışıyor. Siyasete hazırlık dönemi olan prepolitik düzeyini aşamıyor CHP. O düzey ise, kendi içerisinde belli bir fanatik kitle ile kendi kendini şarj etmeye kalıyor. İnsana bambaşka bir dünya algısı veriyor. Bu hem Türkiye ile oynuyor ve bir yere götürmüyor. Aynı durum CHP’ye karşı bir beklenti oluşturmuyor, proje çıkmıyor. Bir bakıma bölünmüş bir kimlik algısı içinde yaşamasına yol açıyor. Psikiyatristler buna şizofreni diyor. Ben bunu kullanmak istemem ama durum budur. Siyasetini beğenmediğimiz CHP’ye çamur atmak için demiyorum ama işin doğrusu bu. CHP, hala Türkiye’nin ABD ile ilişkisini bir alma satma ilişkisi olarak görüyor ve bu durum onu rahatlatıyor. Böylece kendini koruma duygusunu tatmin ediyor.”

Hala darbeyle gelmeyi düşünüyor

- 29 Ekim yürüyüşü cumhuriyet mitingilerine benzetildi?

Türkiye’de, cumhuriyet mitinglerini hazırlayan irade söz konusu idi. Katılanların çoğu samimi tavır ile katılıyor olabilirler. Fakat o eylemlerin arkasında, bir de planlayıcılar vardı. O planlayıcılar, Türkiye’yi bir yere sürüklemeye çalışıyordu. CHP, hala o mihrakların etkisi altında. Silivri’deki tutuklularla sürekli iletişim ve dayanışma içinde olması, CHP’nin kendini oradan kurtaramadığını gösteriyor. ‘Türkiye’de bir darbe olur ise AK Parti ya da demokrasiye karşı onların karşısına dikilirim’, diyor ama yaptığı bütün eylemler orduyu ve militarizmi yücelten eylemler. Artık gelmeyeceği kesin olan bir Godot beklentisi içinde. Godot darbe ve artık gelmeyecek. CHP, bunu bildiği halde bekliyor ve bu da onda bir beklenti yaratıyor. CHP, hala darbe ile iş başına gelmeyi düşünüyor. Ve bunun dışındaki seçenekleri değerlendirmiyor.

-İstanbul İl Başkanı’nın 29 Ekim’de askere seslenmesi, Bakanıöven kadın kolları başkanının istifa ettirilmesi...

Fatma Şahin’e olumlu cümle kuran istifa ettiriliyor, ama askere 29 Ekim töreninde darbe çağrısı yapan yerinde kalıyor. CHP’de bu konuda bir kafa karışıklığı var. Gerçi zaman zaman Kılıçdaroğlu güzel şeyler söylüyor, iyi çıkışlar yapıyor, karşılığını da toplumda hemen alıyor. Kılıçdaroğlu’na rakip partiden biri olarak akıl vermiş olmak istemem fakat Kılıçdaroğlu AK Parti’nin yaptığı doğru şeyleri takdir eden ve edilmesine müsaade eden bir yaklaşım sergiler ise sempati kazanır. Ve kendisi Türkiye’ye yeni tarzda bir siyaset yapmayı göstermiş olur. 

CHP mağduriyet yaratma peşinde

CHP, mağduriyeti yaratmaya çalışıyor. Ama bunu yaparken Cumhuriyeti marjinalleştirici bir etki yaptığının da farkında deği. Cumhuriyeti savunmak demek, marjinal bir söylem. Bunların kontrolündeki cumhuriyet hiçbir zaman kuşatıcı olmadı. Dışlayıcıydı... CHP’nin kontrolündeki cumhuriyet elitist bir proje idi. Düşmanları dostundan çok olan bir cumhuriyet kuşatıcı olamaz... 

Önceki seçimlerde verilen oylar Başkanlık referandumu sayılabilir

- Başkanlık sistemi önerisi eleştiriliyor...

 Muhalefetin önünde AK Parti’yi yıkmanın kanalları açık. Muhalefetin makul bir seçenek koyması lazım. Başkanlık sisteminden korkmamak lazım. Şu andaki sistem önümüze bir sürü sorun çıkartıyor. En büyük sorun da yürütmenin güdümündeki bir parlamento. Zaten Türkiye’de başkanlık sisteminden daha yetkili bir başbakanlık sistemi var. Bu sayede Başbakan Erdoğan büyük başarı kazandı. ‘Başkanlık sistemi gelir, her şey Başbakan’a bağlanır’ gibi bir durum aslında doğru değil. Daha önceki seçimlerde verilen oylar da başkanlık seçiminin referandum sonucu olarak okunabilir.

En az iki seçim daha kazanırız

- Muhalefetin yetersiz olması AK Parti için de bir aksi durum değil mi?

AK Parti kendisi ile rekabet eder durumda. Asıl muhalefet kendi tabanından geliyor. Partinin kendi tabanı AK Parti’yi daha ileriye gitmeye zorluyor. Şu hali ile AK Parti, CHP’nin de hala iktidar hazırlığı olmadığı için ve MHP’de de bu görülmediği için önümüzdeki bir iki seçimi daha kazanacaktır.

Godot’yu beklerken

İRLANDALİ yazar Samuel Beckett’in 1949’da kaleme aldığı edebiyat ve tiyatro tarihine damga vuran “Godot’yu Beklerken” hayallerini ve umutlarını hiç gelmeyeceğini bildiği bir  “şeye” bağlayanları anlatıyor. Körelmiş umutları ve çaresiz bekleyişleri bitmek bilmeyen Vladimir  ile Estragon’un öyküsünü anlatan Godot’yu Beklerken, İkinci Dünya Savaşı sonrası insanlığın yaşadığı yıkımlarını ele alan önemli bir yapıt olma niteliğini taşıyor. Becket’in bu ölümsüz eseri, edebiyat otoriteleri tarafından gelmiş geçmiş en iyi 100 edebiyat eseri arasında sayılıyor.