29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kendi savaş uçaklarını geliştirip üretebilen bir ülke haline geldik

Milli Savunma Üniversitesi Hava Harp Okulu Komutanlığının diploma ve sancak devir teslim töreninde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Artık kendi insanlı ve insansız savaş uçaklarını geliştirip üretebilen bir ülke haline geldik. Radarından füzesine, yapay zekasından siber sistemlerine kadar her başlıkta tamamlanan, devam eden ve yeni başlanan projelerle her geçen gün daha da ileriye gidiyoruz.' dedi.

31 Ağustos 2023 Perşembe 18:25 - Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilköy'deki Milli Savunma Üniversitesi Hava Harp Okulu Komutanlığı Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde yaptığı konuşmada, öğrencilerin ve ailelerinin heyecanlarını paylaştıklarını söyledi.

Hava Harp Okulu'ndan 240'ı Türk vatandaşı, 12'si de dost ve kardeş ülke vatandaşı olmak üzere toplam 252 öğrenciye diplomalarını vereceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mezun olan öğrencilerimizi ve ailelerini tebrik ediyorum. Genç teğmenlerimize bundan sonraki iş ve aile hayatlarında başarılar diliyorum." diye konuştu.

"Hudutsuz göklerin pervasız kartalları olarak, çelikten kanatlarıyla ülke savunmasına eşsiz katkılar sunan havacılarımızla gurur duyuyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Okulumuz mezunlarından 144 gencimiz şu an pilot olarak görev yapıyor, 255 teğmenimizin pilotaj eğitimi ise halihazırda devam ediyor. Sizler de bugün itibarıyla bu büyük aileye iştirak ederek gücümüze güç katıyorsunuz. Dünyanın hem asimetrik saldırılara hem bölgesel ve küresel tehditlere en fazla maruz kalan ülkelerinden biriyiz. Bunun için karasıyla havasıyla deniziyle ordumuzun tüm kuvvetlerini, teknolojisi ve insan unsuruyla sürekli güçlendirmemiz gerekiyor. Hamdolsun savunma sanayinde son dönemde yaptığımız büyük atılımlar sayesinde teknoloji konusundaki eksiklerimizi önemli ölçüde giderdik. 20 yıl önce yüzde 20 milli savunma olarak yapıya sahiptik. Bugün yüzde 80 milli ve yerli savunma sanayinde bir yapıya sahibiz. Nereden nereye? Artık kendi insanlı ve insansız savaş uçaklarını geliştirip üretebilen bir ülke haline geldik. Radarından füzesine, yapay zekasından siber sistemlerine kadar her başlıkta tamamlanan, devam eden ve yeni başlanan projelerle her geçen gün daha da ileriye gidiyoruz. 'Hazır ol cenge ister isen sulh-ü salah' sözünün işaret ettiği gerçeğin farkında olarak, kimseye husumet beslemeden kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın gayreti içindeyiz."

"TÜRKİYE YÜZYILI ÜLKÜMÜZE SIKI SAHİP ÇIKMANIZI İSTİYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, harp okullarında olduğu gibi teknolojide de ellerindeki birikimi ve imkanı dostlarıyla paylaşma konusunda asla hasislik göstermediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tam tersine bilhassa son 7 yılda pek çok örneğiyle ispatladığımız gibi dostlarımızın hak ve hakkaniyet mücadelesinde hep yanlarında yer aldık. Bu ilkeli yaklaşımımız sayesinde siyasi ve askeri gücümüzle elde ettiğimiz konumumuzu 'yumuşak güç' denen diplomasideki ve insani ilişkilerdeki etkimizle de tahkim ettik. Herkesin sömürecek meta olarak baktığı toplumları biz sadece Allah'ın yarattığı en şerefli mahlukat olan insan olarak gördük, görüyoruz. Türkiye'nin sömürgecilik devrinden kalma paradigmaları yerle yeksan eden bu yaklaşımının etkilerine artık tüm coğrafyalarda şahitlik etmeye başladık.

Önümüzdeki yıllarda biz kendi vizyonumuzu ve hedeflerimizi hayata geçirmeyi sürdürdükçe Türkiye ile birlikte tüm insanlık da inşallah medeniyet güneşimizin şefkat ve adalet ışığıyla daha çok tanışacaktır. Bu ülkenin her ferdi ve bu devletin her sorumlusu gibi sizlerden de Türkiye Yüzyılı olarak ifade ettiğimiz yeni ülkümüze sıkı sahip çıkmanızı istiyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilköy'deki Hava Harp Okulu Komutanlığı Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde, Milli Savunma Üniversitesinden beklentisinin, büyük medeniyet iddiasını harp okullarında ve diğer eğitim birimlerinde iki bin yılı aşkın tarihteki örnekleriyle en güzel şekilde genç dimağlara nakşetmesi olduğunu söyledi.

Erdoğan, kendi sığ geçmişlerini büyütmek için Türk tarihini ısrarla dar bir aralığa sığdırmaya çalışanlara cevabı iki bin yıllık askeri tarihle vermenin herkesin boynunun borcu olduğunu dile getirdi.

Hatta bu yaklaşımın ilkokuldan üniversiteye eğitim kademelerinin her bir safhasında işlenerek, daima canlı tutulması ve derinleştirilmesi gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Tıpkı bin yıl önce Malazgirt'te olduğu gibi bu toprakları kendine vatan yapmak, tıpkı bir asır önce Çanakkale ve Milli Mücadele'de olduğu gibi bu toprakları vatan olarak tutmak, tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi vatanını her türlü sinsi tehlikeden korumak, velhasıl istiklali ve istikbali için gözünü kırpmadan canlarını verecek nesilleri ancak böyle yetiştirebiliriz. Aslında bu ülkenin 7'den 70'e her bir insanı, Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'yla birlikte Çanakkale şiirini ve 'Zulmü alkışlayamam' şiirini her gün, olmadı her hafta ama mutlaka her ay yeniden okumalıdır."

"BÜYÜK BİR DAVANIN MİRASÇISI OLDUĞUNUZU AKLINIZDAN ÇIKARMAYACAĞINIZA İNANIYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şiirlerdeki mesajları hep birlikte gönüllere nakşetmeden sahip olunan vatanın anlamının hakkıyla kavranamayacağını ve gereken vakur duruşun hakkıyla sergilenemeyeceğini dile getirerek, "Çanakkale'den beri tüm zaferlerimizin mimarları olan Asım'ın nesliyle bunu başaracağız. Harp okullarımızda yetişen gençlerimizin her birini de şairin, 'İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek' diye tarif ettiği neslin birer mensubu olarak görüyorum. Görev süreniz boyunca ve özel hayatınızın her anında böyle büyük bir davanın mirasçısı olduğunuzu asla aklınızdan çıkarmayacağınıza inanıyorum. Şimdiden gazanız mübarek olsun diyorum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Milli Mücadele'nin en büyük zaferi olan Büyük Taarruz'un ve Başkomutan Meydan Muharebesi'nin 101. yıl dönümünün milletçe coşkuyla kutlandığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vesileyle bir kez daha Büyük Taarruz başta olmak üzere Milli Mücadele'nin her bir safhasında görev yapan kahraman ordumuzun tüm mensuplarını rahmetle ve tazimle yad ediyorum. Büyük Taarruz'un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ordumuzu yöneten teğmeninden generaline tüm subaylarımızı ayrıca şükranla yad ediyorum. Milletler en büyük kahramanlarını, en büyük tehditler, tehlikeler, saldırılar esnasında çıkartır. Asırlardır milletimizin sinesinden çıkan her bir kahraman, bizim önümüzde yeni ufuklar açmış, yeni ışıklar yakmıştır. Malazgirt'te Sultan Alparslan, İznik'te Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Söğüt'te Osman Gazi, İstanbul'da Sultan Fatih, Ankara'da Gazi Mustafa Kemal, kahramanlıklarıyla milletimize şan ve şeref yaşatmışlardır. Bugün de Türkiye Yüzyılı'yla ecdada yakışır yeni şan ve şerefleri milletimize kazandırmanın gayreti içindeyiz. Sizlerin arasından çıkan yeni kahramanlar ise bu kutlu bayrağı daha ileriye taşıyacaktır. Dünyanın geçmişle kıyaslanamayacak kadar karmaşık ve tehlikeli bir yere doğru gittiği bir gerçektir. İşte bu ortamda biz ecdadın emanetine halel getirmeden dünyanın yeni düzeninde ülkemizi hak ettiği yere çıkarmanın mücadelesini veriyoruz."

"GENÇLER, HAYALLERİNİZE KET VURMAYIN"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, elbette her şeyin daha iyisi, daha güzeli, daha mükemmeli olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizin ve dünyanın eski düzenden bugünkü düzene geçiş sürecinin her safhasını bedeller ödeyerek yaşamış bizler için bu tablo ne şaşırtıcıdır ne de korkutucudur. Kendi köhne dünyalarını, ülkenin ve yerkürenin yegane gerçeği sananlar ise en büyük zararı milletimizin Türkiye Yüzyılı idealine veriyor. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı kendini böyle kısır, böyle arkaik bir anlayışa mecbur ve mahkum hissetmesin. Bu çağrımı en iyi, gökyüzünün sınırsızlığı içinde özgürce uçan siz havacılarımızın anlayacağını biliyorum. Gençler, hayallerinize ket vurmayın, ufkunuza sınır çizmeyin, kendinize olan güveninizden şüphe duymayın." diye konuştu.

Okulları ziyaret ettiğinde öğrencilere her fırsatta tavsiye ettiği dört ilkeyi tüm gençlere özellikle bir hayat rehberi olması bakımından tekrarlamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Oku, düşün, uygula, neticelendir. Okuyacaksınız ki insanlığın binlerce yıllık kadim birikimine vakıf olabilesiniz. Düşüneceksiniz ki bu birikimi kendi özgün değeriniz haline dönüştürebilesiniz. Uygulayacaksınız ki sahip olduğunuz bilgi ve becerinin karşılığını görebilesiniz. Neticelendireceksiniz ki kendinize, ailenize, milletinize ve tüm insanlığa hayırlı katkılar yapabilesiniz. İşte bunu başardığınız zaman içinizden nice Alparslan'ların, Süleyman Şah'ların, Osman Gazi'lerin, Fatih'lerin, Mustafa Kemal'lerin çıktığına şahit olacaksınız. Ülkenin en üst yöneticisi olarak bizim tüm çabamız işte bu iklimi inşa etmek, işte bu motivasyonu sağlamak, işte bu sonuçları elde etmektir. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."

Hava Harp Okulu'ndaki bu törenin ardından inşası tamamlanan çok sayıda tesisin açılışını da yapacakları bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yatakhanesinden yemekhanesine, sosyal donatılarından enerji ve ısı merkezine, spor salonundan camisine oldukça uzun bir liste oluşturan bu tesislerin Hava Harp Okulumuza hayırlı olmasını diliyorum. Mezun olan öğrencilerimizi ve ailelerini tekrar tebrik ediyorum. Dost ve kardeş ülkelerden gelen öğrencilerimizden, evlerine döndüklerinde tüm kardeşlerimize selamlarımızı iletmelerini istiyorum. Milli Savunma Üniversitemizin değerli rektörüne ve yöneticilerine hem mezun olan öğrencilerimiz hem de okulumuza kazandırdıkları tesisler için teşekkür ediyorum. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla." diye konuştu.

DİĞER KONUŞMALAR

Törende konuşan Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Ergin Dinç, beş yıllık zorlu akademik ve askeri eğitimi tamamlayarak diplomalarını alan teğmenlerin, milli ve manevi değerlerine, vatanına, milletine, devletine, bayrağına ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sadakatle bağlı, üstün nitelikli subaylar olarak yetiştirildiğini kaydetti.

Dinç, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında mezun olmanın gururuyla meslek hayatına başlayacak genç teğmenlerin üstlenecekleri her vazifede üstün başarılar kazanacaklarına inancının tam olduğunu vurguladı.

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde FETÖ'cülerin Hava Harp Okulu'na kendi yetiştirdikleri kişileri yerleştirmek için yalnızca 3 uçuş gerçekleştirdiğini belirtti.

Prof. Dr. Afyoncu, Milli Savunma Üniversitesi kurulduktan sonra Afyon ve Yalova'da öğrencilerin Hava Harp Okulu'na girmek için 13 uçuş gerçekleştirdiğini, son uçuşu yalnız yaptıklarını, böylece pilotluğa yeteneği olan öğrencilerin rahatlıkla seçildiğini söyledi.

Törende, okul birincisi Teğmen Ali Eren Üstünsoy'a diplomasını Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, YERLEŞKEDE YENİ YAPILAN TESİSLERİN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Törenin sona ermesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hava Harp Okulu yerleşkesinde yapımı TOKİ tarafından 22 ayda tamamlanan Milli Savunma Üniversitesi Hava Harp Okulu Camisi'nin yanı sıra 3 öğrenci yatakhanesi, spor salonu, öğrenci yemekhanesi, 3 sosyal donatı binası, enerji merkezi binası, ısı merkezi binası ve su deposunun açılışını gerçekleştirdi.

Törende, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri de yer aldı.