Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısı'na ilişkin, "Bu toplantının ortaya koyduğu en önemli sonuç Türkiye AB arasında daha fazla diyalog olmalı, daha fazla temas olmalı. Umarız önümüzdeki dönem AB söz verdiği olumlu gündemi somut adımlarla ortaya koyar" dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal'ın başkanlığında 3 yılın ardından Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısı gerçekleştirildi. Basına kapalı yapılan toplantının ardından Kaymakcı toplantıyı değerlendirdi. Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa coğrafyasında, transatlantik coğrafyada oluşturduğu hassasiyetin AB tarafında Türkiye ile yeniden ciddi bir diyaloğa girme, temasa girme arayışını gerektirdiğini söyleyen Kaymakcı, "Bu çerçevede AB ile son 3 yıldır yapamadığımız diyalog toplantısını gerçekleştirdik. Burada Türkiye-AB ilişkilerini tüm boyutlarıyla ve Türkiye'nin üyelik perspektifi bulundurularak ele aldık. Katılım müzakereleri, reform süreci, vize serbestisi, Gümrük Birliği güncellemesi, Türkiye'ye sağlanan İPA yardımları ve Türkiye'nin AB programlarına katılımı gibi konuları ayrıntılı bir şekilde ele aldık" açıklamasında bulundu.
Başta Ukrayna-Rusya arasında yaşanan savaş ve bunun oluşturmuş olduğu olumsuz sonuçların ele alındığını, aynı zamanda Libya, Irak, İran ve Güney Kafkasya ve bu bölgelerdeki gelişmelerin değerlendirildiğini bildiren Kaymakcı, "AB ile görüş alışverişinde bulunduk. Bu toplantının ortaya koyduğu en önemli sonuç Türkiye-AB arasında daha fazla diyalog olmalı, daha fazla temas olmalı. Umarız önümüzdeki dönem AB söz verdiği olumlu gündemi somut adımlarla ortaya koyar ve Türkiye-AB ilişkileri önce her alanda, sağlıktan göç yönetimine, terörle mücadeleden güvenliğe, bunların yanı sıra ulaştırmadan ekonomiye her alanda Türkiye-AB ilişkilerinde diyalog ve temas artar. Aynı zamanda Türkiye'nin üyelik müzakereleri yeniden canlandırılır" dedi.
Kaymakcı, geçmişte engellenen ve yapılamayan bazı toplantıların yapılabileceğini gördüklerini vurgulayarak, "Bu herkesin yararına olacak. Zira Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonra Avrupa kıtası güvenlik ve savunma konusunda, enerji güvenliği konusunda, tedarik zincirlerinin sağlamlaştırılması konusunda, ekonomilerin toparlanması konusunda ve göç yönetimi konusunda Türkiye'nin diğer Avrupa ülkeleri için ve AB için ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk. Bunların yanı sıra Türkiye'de reform sürecimizi de hızlandırabilirsek katılım sürecimizin, üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılması da mümkün olacak. AB de bizimle aynı görüşte" ifadelerini kullandı.