Dünya teröre karşı Paris’e omuz verdi

Cumhuriyet Yürüyüşü öncesi, Cumhurbaşkanı François Hollande aralarında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu devlet ve hükümet başkanlarıyla Elysee Sarayı’nda görüştü. Yabancı devlet başkanlarını Elysee Sarayı’nın merdivenlerinde teker teker karşılayan Hollande, yabancı liderlerin başsağlığı ve terörle mücadelede dayanışma mesajlarını kabul etti. Başta Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiltere Başbakanı David Cameron, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas gibi isimler yürüyüş için oradaydı.

Dünya büyük meydandaydı

Gösterinin başladığı Republique (Cumhuriyet) Meydanı sabah saatlerinde tamamen dolarken, Fransızların dışında yine dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin de akınına uğradı. Taşınan döviz ve pankartlarda saldırılar kınanırken, ifade ve düşünce özgürlüğünün taviz verilmeden savunulması istendi. Gösteri yürüyüşünün olaysız geçmesi için polislerin izinleri kaldırılırken, güvenlik önlemleri için 5 binden fazla polis ve askerin görev yaptığı bildirildi. Gösterilere Paris’te yaklaşık 1 buçuk milyon, Fransa genelinde ise 3 milyon kişi katıldı. 

Olağanüstü güvenlik

Paris Emniyet Müdürlüğü, gösteri yürüyüşünün gerçekleşeceği bölgede bazı binalara keskin nişancı polisler yerleştirdi ve yine polis helikopterleri havadan güvenlik denetimi yaptı. Yürüyüşte izdiham yaşanmaması için yürüyüşün gerçekleşeceği, üç kilometre uzunluğundaki Republique ve Nation meydanları arasında iki ayrı parkur belirlendi. Cumhuriyet Yürüyüşü’ne, Hristiyan, Müslüman, Musevi dinlerinin temsilcileri ile sivil toplum örgütleri ve işçi ve işveren temsilcileri de katıldı. Republique Meydanı’nda başlayan yürüyüş, Place De La Nation’da (Ulus Meydanı) sona erdi. Diğer taraftan, başkent Paris’in yanı sıra ülkenin pekçok şehrinde de aynı anda Cumhuriyet Yürüyüşleri yapıldı.

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Paris’te 17 kişinin hayatını kaybettiği saldırıları protesto için düzenlenen yürüyüşe katıldı. Yürüyüşün ardından Paris Büyükelçiliği’ne geçen Davutoğlu, burada bir açıklama yaptı. Yapılan tarihi yürüyüşle dünyaya bir mesaj verildiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Herkes terörle yüzleşmeli

“Dünyaya bir mesaj verildi. Türkiye terör söz konusu olduğunda dünyanın her yerinde aynı değeri savunur. Hiçbir yerde çifte standart uygulamadık. Gazze’de yapılan saldırılar karşısında sesimizi nasıl yükselttiysek daha önce Madrid’de, Londra’da, Norveç’te olan terör saldırılarına da sesimizi yükselttik. Bizim için terörün rengi, ırkı, etniği olmaz. Terör tehdidi herkesin yüzleşmesi gereken bir gerçektir.

Bu saldırıları istismar ederek Müslümanlara yönelebilecek saldırılara karşı bir mesaj vermek istedik. Gerginlik çıkarmak isteyen Avrupa kültürüne ihanet etmektedir. Avrupa’daki Müslümanlar açısından mevcudiyetimiz bir mesajdır. İslamofobik tarzda yapılan saldırılar, camilere yönelik eylemlerde de Avrupa’dan aynı hassasiyeti beklemek her zamankinden daha çok hakkımızdır. Geçmişte terörden çok acı çekmiş bir ülke olarak, teröre karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.

AB engel çıkarmasaydı...

 Yine devlet terörü anlamında, kendi halkına veya Filistin’de olduğu gibi Filistinlilere yönelik baskı ve zulüm uygulayanlara karşı da Suriye’de veya Filistin’de sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. İnsan canı söz konusu olduğunda, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da etnik ve mezhebi kökene, dini arka plana bakmadan insani değerlere aynı saygıyı beklediğimizi vurgulamak istiyoruz. Avrupa’daki aşırı akımlara yönelik bir kayma var, tehdit büyük. Ama bir du-

yarlıklık olduğunu görmek de memnuniyet verici. Biz bugün görevimizi yerine getirdik. Yarın Filistin’de masumlar katledildiğinde aynısını Avrupalı liderlerden beklemek hakkımızdır. Eğer Türkiye AB’ye, engel çıkarılmamış ve 2004’te Kıbrıs referandumu sonrasında AB’ye entegre olmuş olsaydı emin olunuz, bu kültürel gerilimler bu ölçüde olmazdı. Maalesef son dönemde, bu karşıtlıklar üzerinden siyaset yapmak Avrupa’da prim yapar hale geldi. Problemin kaynağı burada. Saldırıyı yapanlar Müslüman bir ülkede yetişmiş gençler değil. Bu gençler Paris’te yetişmiş gençler. Biz Türkiye olarak her zaman temkinli davrandık.”

İSTİHBARAT BİRİMLERİMİZ YAKIN ÇALIŞIYOR

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Davutoğlu, “Fransa’daki market saldırısını gerçekleştiren Ahmedi Kolibali’nin sevgilisi Hayat Boumeddiene’nin 2 Ocak’ta Türkiye’ye girdiği, 8 Ocak’ta da dönüş biletini kullanmadığına ilişkin MİT’e dayandırılan bazı haberler yer aldı. Boumeddiene’nin Türkiye’de bir süre MİT tarafından takip edildiğine ilişkin iddialar doğru mu?” soruyla ilgili, “Türkiye hangi ülkede olursa olsun, herhangi terör faaliyeti söz konusuysa her zaman çok yakın işbirliği içinde oldu. İstihbarat birimlerimizle, Fransız istihbarat birimleri arasındaki işbirliği ve dayanışma ise çok köklü, eski temellere dayanıyor. Dolayısıyla bu terör saldırısı sonrasında da istihbarat birimlerimiz arasında çok kapsamlı istişareler gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede Fransa’dan bize intikal eden bilgilerle, bizdeki bilgilerin karşılaştırılması süreci devam ediyor” dedi.

İHBAR YOKSA GEÇİŞLERİ ENGELLEMEK GÜÇ

Davutoğlu, “Bir kez daha vurgulamak isterim: İstihbarat, güvenlik birimlerimiz arasında tam bir işbirliği var. Biz her zaman, sadece Fransa ile değil, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkeye dönük olursa olsun herhangi bir terör riski söz konusu olduğunda, her türlü işbirliğini gösterdik. Bu çerçevede de işbirliğimiz devam ediyor. Açıklanması gereken bir husus olduğunda, Türkiye ve Fransa birlikte veya tek tek açıklama yapabilir.. Türkiye milyonlarca turistin geldiği bir ülke. Dolayısıyla, bu tür giriş çıkışlar konusunda önceden bir ihbar söz konusu olmaması halinde, herhangi bir engelleme çok güç oluyor. Fransa ile Türkiye arasındaki istihbari işbirliğinin derinliği ve kapsamı göz önüne alındığında, bundan sonra da gerek bu konuda, gerek direk konularda birlikte neler yapabileceğimizi ele alacağız, değerlendireceğiz ve gerekli adımları atmakta da hiçbir tereddüt göstermeyeceğiz” diye konuştu.

Medya patronu Murdoch’ın ırkçı tweet’ine büyük öfke

ÜNLÜ medya patronu Rupert Murdoch’ın Paris’teki terör saldırısı üzerinden Müslümanlarla ilgili attığı tweet tepki çekti. Murdoch tweette “Belki pek çok Müslüman barışçıldır. Ancak, içlerinde büyüyen cihatçılık kanserinden onlar da sorumlu tutulmalılar” diye yazdı. “Fransa’daki saldırıdan dolayı tüm Müslümanlar özür dilemelidir” diyen Murdoch tweetinde ayrıca, Filipinler’den Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya cihatçılık tehlikesinin her yerde olduğunu iddia etti. Rupert Murdoch’a bu tweetinin ardından tepki yağdı. Dünyadaki birçok gazeteci, yaptığı yorumdan dolayı “Murdoch adına biz özür diliyoruz” şeklinde tweet attı.

Aptalca bir mantık

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da tepkisini Twitter’dan dile getirdi. Kalın “Murdoch, saldırılardan 1.6 milyar Müslümanın sorumlu olduğunu söylemiş. Tıpkı bütün Batılıların iki Dünya Savaşı’ndan, Yahudi soykırımından ve Hiroşima’dan sorumlu olduğu gibi mi? Aptalca bir ırkçı mantık!” diyerek tepki gösterdi.

‘Teröristler sahte Müslüman’

CharlIe Hebdo saldırısında hayatını kaybeden Müslüman polis memuru Amed Merabet’in kardeşi Malek Merabet, ailesi ve akrabaları adına Paris’te düzenlediği basın toplantısında, “Benim kardeşim Müslümandı ve iki terörist, iki sahte Müslüman tarafından öldüüldü” dedi. ‘İslam barış ve sevgi dinidir’ diyen Merabet “Tüm ırkçılara, İslam ve Yahudilik karşıtlarına sesleniyorum. Kimse radikallarle Müslümanları karıştırmasın. Bu insanların ne dini ne de ırkı vardır” dedi.

Örgütler düşman teröristler ortak!

Fransa’nın başkenti Paris’te, Perşembe günü bir Yahudi süpermarketinde 19 kişiyi rehin aldıktan sonra polis operasyonunda öldürülen Amedy Coulibaly’ye ait olduğu öne sürülen bir video yayımlandı. Coulibaly Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) bayrağı altında konuştuğu videoda, Charlie Hebdo dergisine saldırı düzenleyen Said ve Cherif Kouachi kardeşlerle birlikte hareket ettiklerini söylüyor, “Eylemlerimizin etkisini artırmak için ekibimizi ikiye ayırdık” diyor. Charlie Hebdo dergisine Çarşamba günü düzenlenen saldırıda 12 kişi ölmüştü. Kouachi kardeşler, eylemden 53 saat sonra kuşatıldıkları bir matbaada öldürülmüştü. Operasyondan önce BFMTV kanalına konuşan Cherif Kouachi, Yemen el-Kaidesi’ nden olduklarını ve kendilerini örgütün finanse ettiğini açıklamıştı. Coulibaly’nin market baskınını polisin Kouachi kardeşlerin peşini bırakması için yaptığı açıklaması kafaları karıştırmıştı. Zira IŞİD ve el-Kaide’nin Arap yarımadasından sorumlu kolu Yemen el-Kaidesi arasında süregelen büyün bir çatışma var. Fransız polisi konuya dair yeterli bir açıklama yapmazken, saldırganların iki düşman örgüte bağlı olduklarını açıklaması dikkat çekiyor.

Morgenpost’ta ‘Charlie’ şüphesi

Almanya’nın Hamburg kentinde yayın hayatını sürdüren Hamburger Morgenpost gazetesine ait arşiv binasının kundaklandığı bildirildi. Cumartesi gecesi arşiv binasına yanıcı madde atıldığı, binada çıkan yangının itfaiyenin müdahalesi sonucu büyümeden söndürüldüğü belirtildi. Çevrede şüpheli görülen iki kişinin gözaltına alındığı öğrenildi Binada kimse bulunmadığı için yaralanan ya da ölen olmadığı, bazı arşiv belgelerinin zarar gördüğü ifade edildi. Hamburger Morgenpost, perşembe günkü sayısında Charlie Hebdo’nun Hz. Muhammed ile ilgili yayımlandığı karikatürleri basarak ‘’Bu kadar özgürlük olmalı’’ başlığını kullanmıştı.

Nazi işgalinden bu yana en büyük gösteri

PARİS’TEKİ yürüyüşe 1,5 milyondan fazla kişinin katıldığı kaydedildi. Fransız televizyonları, Paris’in, Nazi işgalinden kurtuluşundan bu yana en büyük katılımlı gösteriye sahne olduğunu bildiriyor. Haber ajansı AFP ise organizatörlere dayandırdığı haberinde Paris yürüyüşüne 2.2 milyon kişi katıldığını duyurdu. Yürüyüşe 1 milyon kişinin katılması bekleniyordu.

İmamlardan ‘Charlie ’ nöbeti

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Charlie Hebdo saldırısına tepki için Almanya’da eylem kararı aldı. Eyleme Almanya’da birliğe bağlı imamların tamamı katılacak. DİTİB’e bağlı imamlar Almanya’daki gazete, televizyon ve yayınevi binalarının önüne giderek nöbet tutacak ve medya kuruluşlarına düzenlenen saldırıları tasvip etmedikleri mesajı verecekler. Öte yandan, Almanya’nın Dormagen kentinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne ait, inşaat halindeki Süleymaniye Camisi’ne üç hafta arayla ikinci kez ırkçı saldırı düzenlendi. Caminin duvarlarına Cumartesi gecesi hakaret içeren İslam karşıtı yazılar yazıldığı, gamalı haç çizildiği bildirildi.

Saldırı bahanesiyle cami yasağı

İtalya’nın Padova kentinin Belediye Başkanı Massimo Bitonci, Paris saldırılarının ardından Twitter’da “Yeni camilere hayır” diye yazdı. Bitonci, İtalyan basınına yaptığı açıklamada da, “Geçmişte yaptığımızın aksine, belediye artık cami ya da İslami ibadet yeri yapımı için yer vermeyecek”dedi. Belediye Başkanı, İslami ibadethanelerdeki kontrollerin sıkılaştırılacağını da söyledi. Massimo Bitonci ayrıca Padova’da yaşayan Müslümanları Paris’teki saldırıları kınamaya çağırdı ve “aksi halde kenti terk edin” dedi. Bitonci, “Böyle bir vahşet karşısında sessiz kalanlara burada yer yok” diye konuştu.

Teröre karşı dayanışma için yürüdük

BAŞBAKAN Davutoğlu, Paris’e hareketinden önce Ankara’da yürüyüşe katılma gerekçelerini anlattı. Davutoğlu, şu mesajları verdi: Yürüşüye bizzat katılarak, teröre karşı dayanışma ilkesini Paris’te bir kez daha göstereceğiz. Türkiye her türlü terör saldırısına karşı en net tavrı almış, en aktif dayanışmayı göstermiş ülkelerden biridir. Türkiye, çok sayıda vatandaşını terör saldırılarında kaybetti. Bu vesileyle terör saldırıları karşısındaki tutumuz bir kez daha dünyaya gösterilmiş olacak.

Terör kim tarafından, hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın bir insanlık suçudur. Paris’teki terör saldırısında hayatını kaybedenler arasında Müslüman bir polis de bulunuyor. Dolayısıyla bu saldırıyı genelde İslam dünyasına, daha özelde Avrupa’daki Müslümanlara yönelik bir karşı kampanyaya dönüştürmek isteyen çevrelere karşı da oradaki mevcudiyetimiz en güçlü mesajı vermek olacaktır.

İstismara izin verilmemeli

Bu mevcudiyetle hem teröre karşı dayanışmamızı göstereceğiz hem de Müslüman, Hristiyan ayrımı, Avrupalı, Asyalı, Afrikalı ayrımı olmaksızın herkesin omuz omuza verdiği bu günde, herhangi bir şekilde bu saldırıyı istismar ederek Müslümanlara dönük bir kampanya başlatılmasına karşı da en güçlü mesajı vermiş olacağız.

Gurbetçilere ‘oy kullanın’ çağrısı

Davutoğlu, Fransa’daki programının ardından Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in davetlisi olarak Berlin’e geçeceğini söyledi. Yaklaşan seçim nedeniyle gurbetçilerimize seçime katılma çağrısında bulunacaklarını söyleyen Başbakan, “Önceki seçimde çıkan bazı aksaklıkları da göz önünde bulundurarak, YSK ve bütün ilgili kurumlar vatandaşlarımızın katılımı için bütün tedbirleri alıyor” dedi.