25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Egemenlik yargının olamaz

Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun altını çizen Erdoğan, “Ama kalkıp yargı, ‘egemenlik kayıtsız şartsız benimdir’ diyorsa bunu da bilelim. O zaman da adımlarımızı ona göre atarız. Egemenlik yargının değildir” dedi.

Tahir Alperen/Sakarya28 Aralık 2013 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Egemenlik yargının olamaz

Savcı kime çalıştığını açıklasın... Beddua edenler kimin hesabına çalışıyor?

Başbakan Erdoğan, Sakarya Üniversitesi’nde teknokent binası ile yapımı tamamlanan tesislerin açılışı ve fahri doktora tevdi törenine katıldı. Üniversite ve Kent Meydanı’nda düzenlenen törenlerde konuşan Erdoğan şu mesajları verdi:

İki seçenek var

Türkiye bugün böyle bir yol ayrımına geldi. Önümüzde çok net olarak iki seçenek var. Ya eski Türkiye devam edecek, Türkiye kaybedecek birileri kazanacak ya da yeni Türkiye kurulacak. Eski Türkiye yeniden yasaklarla, baskılarla, yolsuzlukla, içeride ve dışarıda acziyetle yola devam etmek anlamına geliyor. Yolsuzluk adı altında başlatılan operasyonlar yeni Türkiye’yi inşa etmenin önüne çıkarılan bir engelleme. Eğer devletin malını, kalkıp da yetimin malını birileri kalkıp da hakikaten alıyor, söğüşlüyorsa onun hesabını önce biz sorarız. Ancak şunu da ortaya koyayım, ‘İftira at, tutmazsa iz bırakır mantığıyla olmayan şeyleri olmuş gibi gösterenleri de kusura bakmayın ifşa etmek bizim görevimizdir. Bazı medya organlarına gizlilik esaslı olan dosyalar servis ediliyor. İşte buyurun akşam başsavcı, savcının bunu nasıl servis ettiğini açıkladı. Şimdi ben buradan suç duyurusunda bulunuyorum.

HSYK bu süreçte suç işledi

HSYK, onlar da burada suç işlediler. Adli kollukla ilgili bir taraftan Danıştayda bir dava sürerken, onlar o davanın sürdüğü esnada kalkıyorlar, bir açıklama yapıyorlar ve bu açıklamayla Anayasa’nın 138’inci Maddesine aykırı hareket ediyorlar. Şimdi soruyorum, peki bu HSYK’yı kim yargılayacak? Öyle bir yetkim olsa anında yargılayacağım. Millet yargılayacak. Masum insanları zan altına sokmaya kimsenin hakkı var mı? Biz hukuktan yanayız, kanundan değil. Bir savcı adliye önünde gazetecilere bildiri dağıtır mı?

Bu savcı adaletin yüz karası

Böyle bir savcı, bizim için adaletin yüz karasıdır. Medyayı yanına almak suretiyle gizlilik esası olan bütün dosya münderecatını medyada görüyoruz. Sen bu servisi nasıl yaparsın?  Sen tertemiz insanları bununla nasıl lekelersin? Bu insanların, bu ülkenin ekonomisinde, bilim hayatında, vakıf hayatında, farklı yerleri varken bunları senin lekelemeye hakkın var mı? Önce sen nereye çalışıyorsun bunu açıkla. Sen açıklamazsan biz açıklayacağız. Burada suç duyurusunu yapıyorum. HSYK, sen bu zatla ilgili ne yapıyorsun veya ne yapacaksın? Burası çok önemli.  ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, yargının değildir.’ Kalkıp yargı, ‘egemenlik kayıtsız şartsız benimdir diyorsa’ bunu da bilelim. Adımlarımızı ona göre atarız. Yeni Türkiye’de ‘egemenlik kayıtsız şartsız yargının’ olamaz ‘egemenlik milletindir.’

İSTANBUL’DA SEVGİ SELİ

Onbinlerce vatandaş, Sakarya’dan İstanbul’a dönen Erdoğan’ı havaalanında, “Dik dur eğilme, Türkiye seninle sloganları ile karşıladı. Kısıklı’daki evine geçen Başbakan burada da yoğun sevgi gösterileri ile karşılandı.

Ailelerin mahremine girecek kadar haysiyetsizler

İstanbul’da coşkulu kalabalığa seslenen Erdoğan, operasyonu yapanların gerçek yüzünü anlattı: Bunlarda her yol mübah

Başbakan Erdoğan, önce havaalanındaki onbinlere adından evinin önünde kendini sevgiyle bağrına basan vatandaşlara hitap etti:

Dikkat edin adını ne koydular

Biz isterdik ki aynı istikamete yönelen insanlar, aynı istikamete doğrulan insanlar birbirini vurmasın. Dikkat edin adını ne koydular? Yolsuzluk operasyonu koydular. Kardeşlerim, bunun adını yolsuzluk operasyonu koyanlar yolsuzluğun içinde olanların ta kendileridir.

Yetimin hakkını yedirtmedik

Bu iktidar bugüne kadar tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedi, yedirtmedi. Eğer bu iktidar yolsuzlukların iktidarı olmuş olsaydı, milli geliri 230 milyar dolardan alıp, kalkıp da 800 milyar dolara çıkarabilir miydi? Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Bunlar şu anda çaldıkları veya çalmak istedikleri minarenin kılıfını hazırladılar, hazırlıyorlar. Onunla vurmak istiyorlar. Bunlarda her yol meşru. Bunlar ailelerin mahremine girecek kadar haysiyetsiz.

Boy boy resimler veriyordun

Anamuhalefetin başındaki genel müdür, yolsuzluklardan filan bahsediyor. Senin SGK’nın genel müdürüyken yaptığın yolsuzluklar ortada, Rahşan affı ile işi yırttın. Ayrıca sayın Baykal’ı sen bir kasetle götürdün. Eğer o kaset olmamış olsaydı, CHP’nin başında olmayacaktın. Maalesef yolsuzlukları sebebiyle partisindenkovduğu adamı tekrar içeri alabilecek kadar karnı geniş. Onun yolsuzluk klasörü önünde boy boy resimler veriyordun. Ne oldu da onu temize çıkarmak suretiyle İstanbul’a aday yapıyorsun?

Gezi‘dekinin aynısını yapıyorlar

Gezi’de ülkeye çok şey kaybettirdiler. Şimdi de ülkeye çok şey kaybettiriyorlar. Faizin oynaması, döviz, borsa ortada. Bu tezgahı kuranlar hesabını nasıl verecekler.  Şu olaylar tamamıyla dershane sürecinin devamı.

TÜM GÜÇLERİYLE SON BİR TAARRUZ YAPIYORLAR

Erdoğan, “Türkiye şu anda işte bu tercihi yaparak bu iki seçenekten birini tercih ederek yoluna devam edecek. Ya eski Türkiye’ye dönüş yapılacak ya da yeni Türkiye’nin inşaası hız kazanacak. Bakın ben önceki gün yaşadığımız süreci yeni Türkiye’nin ‘istiklal mücadelesi’ süreci olarak tanımladım. Zira şu anda yeni Türkiye ideali, eski Türkiye ve onun destekçileri tarafından çok ciddi bir saldırıya maruz kalmış durumda. Eski Türkiye’nin siyaseti, yeni Türkiye karşısında direniyor. Ama bu direniş emin olun son direniştir. Son kez saldırıyorlar. Son kez ellerindeki tüm imkanları, tüm kozları, tüm güçlerini sahaya sürüyorlar. Son bir taarruz yapıyorlar. Son bir huruç hareketine yelteniyorlar. Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle biz bu direnişi de yerle yeksan edecek, bu taarruzları gögüsleyecek inşallah eski Türkiye’nin kapısını tamamen kapatacağız” diye konuştu.