15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

Entegrasyon bayram dinlemedi

Almanya’da basit gerekçelerle ailelerinden alınıp bakıcı ailelere teslim edilen Türk çocuk sayısı 3 yılda 18 bine ulaştı. Çocuklar bayram sabahları bile öz aileleriyle görüştürülmüyor.

Erdinç Akkoyunlu / İSTANBUL27 Ekim 2012 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Entegrasyon bayram dinlemedi

BASİT GEREKÇELERLE ‘KORUMA ALTINA’ ALINAN ÇOCUKLARI AİLELERİYLE GÖRÜŞTÜRMEDİLER

Almanya’da koruma altına alınan 0-12 yaş arası çocuklarla ilgili faaliyet gösteren Umut Yıldızı Derneği’nin Başkanı Kamil Altay, son yıllarda on binlerce Türk çocuğun ailelerinden çeşitli nedenlerle alınarak bayram da bile gösterilmediğini söyledi. Altay, “Bu yılın rakamı 5000 çocuğu geçti. Almanya acı vatan evlat hasreti pek yaman’ diyerek dertli aileler bize koşuyor. Bu çocuklar kültür şoku ile verildikleri ailelerden kaçıyor, zarar görüyor. Ailenin şiddetine uğrayan var. Çok acı hikayeler oluşuyor” dedi.

Her yıl sayı daha da artıyor

Federal Almanya Gençlik Dairesi tarafından ailelerinden alınan çocukların dramına dikkat çekmeye çalışan merkezi Neuss kentinde bulunan Umut Yıldızı Derneği’nin Başkanı Altay büyük dramı Star’a anlattı. Almanya Fençlik Daireleri isimli kuruluşun bakımlarını üstlenemediği gerekçesiyle her yıl binlerce çocuğu ailesinden zorla aldığını anlatan Altay, “Bu sistem Almanya’da yıllardır işliyor. Fakat son yıllarda hem Türk ailelerden alınan çocukların sayısında artış oldu hem de çocuklara yönelik olumsuz durumda bir sıçrama gözlendi. 2010 yılında  Almanya’da 33.000 çocuk bu yolla alınmış. Alınan çocukların çoğu da mültecilerin çocukları. O yılki çocuklardan 6.000’e yakını Türk ailelerin çocuklarıydı. 2011’de rakamın 7.000, bu yıl ise şimdiye kadar 5000’den fazla Türk çocuk olduğu tahmin ediyoruz...” dedi.

Çocukların alınma nedenlerinin başında ekonomik sebepler geldiğini belirten Altay, sözlerine şöyle devem etti: 

Buradaki dramın sesi duyulmuyor

“Avrupa’daki ekonomik dengenin bozulmasından ötürü yaşadıkları gelir kayıpları var. Avrupa’daki sosyal dengenin bozulması Türk göçmen aile yapısını da bu noktada zedelemiş durumda. Bu da bir etken, ama asıl neden Alman devletinin kendilerine gelen kasıtlı ve yanlış ‘Aileler çocuklarına bakamıyor’ ihbarlarından yola çıkarak bilinçli şekilde çocukları alması ve bu çocukları Alman ailelerin yanına yerleştirmesinden kaynaklanıyor. Çocukları alınan aileler de bize gelerek ‘Almanya acı vatan çocuk acısı çok yaman. Ne olur bize yardım edin?’ diyenler çok fazla. Çocuk hasreti çeken binlerce Türk aile var. Fakat bu dram Türkiye’den yeterince duyulmuyor.” 

TÜRK AİLELER İLGİSİZ  KALIYOR

Bu konuda Almanya’daki Türk ailelerin duyarsızlığından da şikayet eden Altay, “Maalesef Türkler de bu konuda duyarsızlar. Ama yara gittikçe büyüyor. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da bu konuya değinmişti. Türkiye bu konuya eğilmeli. Akrabaların bu çocukları alması konusunda yaygın çalışmalar yapılmalı. Alman makamlarına bu konuda baskı uygulanmalı. Almanları bu kadar yererken bizim Türklerin de bu konuda duyarsız olduğunu, çocukları almak konusunda çekingen olduklarını söylemek lazım” dedi. 

ÇOCUĞUMU GEREKÇE BİLE GÖSTERMEDEN BENDEN ALDILAR

Almanya’nın Hannover kentinde yaşayan 24 yıllık gurbetçi İsmail Bayar, yaşadıklarını şöyle anlattı: “1999 yılında Hollandalı olan eşimle evlendim. Bir yıl sonra çocuğum Mikail dünyaya geldi. Eşimle geçinemedik ve anlaşmalı olarak, hiçbir sorun yaşamadan boşandık. Bir süre sonra bana telefon geldi Gençlik Dairesi’nden ‘Çocuğunuza ilişkin araştırma yapacağız’ dediler. Geldiler, evime baktılar, o sırada evlendiğim Türk eşimi gördüler, Mikail’in bana bağlılığına şahit oldular, ‘Pazartesi ben raporu yazar çocuğun sizde kalmasını sağlarım şartlarınız çok iyi’ dedi Gençlik Dairesi yetkilisi. Ben de Hollandalı eşimle konuşum. Çocuğum onda idi, o da sorun olmayacağını söyledi kendisi için. Ertesi gün eski eşim ağlayarak aradı, ‘Mikail’i zorla aldılar’ dedi. Evime on dakika uzaklıktaki FGD’ye gittim, ‘Neden aldınız’ dedim. ‘Mahkeme kararını beklemeliyiz üç güne çıkar’ dediler. O üç gün 5 yıl oldu. O sırada çocuğumu ilk yıllar bana hiç göstermediler. Bir Alman aile yanına verdiler. Çocuğum Alman gibi büyüdü. Yıllarca mücadele ettim, avukatlar tuttum. Bana hakim, ‘Çocuğunu şimdi bakıcı aileden alamam psikolojisi bozulur’ dedi. Ben de ‘Onu zorla aldığınız zaman bozulmadı mı, öz ailesi biziz’ dedim fakat işe yaramadı. Bugün Kurban Bayramı ama çocuğumu bana göstermiyorlar. Başbakan Erdoğan bu işe el atsın, bize yardımcı olsun. Benim durumda olan binlerce Türk ailesi var.”