13 Aralık 2024 Cuma / 12 CemaziyelAhir 1446

Erdoğan: Asla boyun eğmeyeceğiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'İçerden vuruyorlar, dışarıdan vuruyorlar ama biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Ekonomi de demokratikleşmede dış politika da kendi politikalarımızla bağımsız, tarafsız, insanı ve barışı merkeze alan politikalarımızla kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü engelleyecek, yavaşlatacak, reformlarımızı kesintiye uğratacak hiçbir girişime, eyleme asla boyun eğmeyeceğiz' dedi.

AA12 Kasım 2012 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Erdoğan: Asla boyun eğmeyeceğiz
Erdoğan, Rize'nin Kalkandere ilçesinde yapımı tamamlanan yatırımların toplu açılış töreninde konuştu.

Kalkandere'de Şaban Cengiz Eğitim Kampüsü'nde yer alan pansiyon ve lojman binası, ilçe belediyesinin yeni hizmet binası, Çamlıhemşin'de lise, Çayeli'nde öğretmenevi ve akşam sanat okulu, Ardeşen'de Anadolu Öğretmen Lisesi ve spor salonu, 200 kişilik pansiyonun, Derepazarı'nda Günay Kıran Anaokulu ve Fındıklı Huzurevi, Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nin de resmi açılışını gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, Bütün bu hizmetlerin Rize'ye, tüm hemşehrilerine hayırlı olmasını diledi.

İsminin verildiği Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin yeni akademik yılı açılışını gerçekleştirdiklerini ve kendisine fahri doktora ünvanı tevdi edildiğini anımsatan Erdoğan, daha sonra da hayırsever kişi ve kurumlar aracılığıyla Rize'ye yapılacak eğitimle ilgili 3 yeni hizmetin protokol törenine katıldığını söyledi.

Metin Kazancı tarafından Güneysu'da, TOBB tarafından Fındıklı'da birer Anadolu İmam Hatip Lisesi inşa edileceğini, Afrika'da yakalandığı bir hastalık sonucu genç yaşta hayatını kaybeden Ömer Halaç adına da işitme engelliler ilkokulu ve ortaokulu yapılacağını ifade eden Erdoğan, 'Bu hizmetlerin de şimdiden Rize'mize hayırlı olmasını diliyorum. Rize eğitim alt yapısı noktasında geçmişte çok büyük sorunlar yaşadı, bugün ise Allah'a hamd olsun Rize, ilkokulları, ortaokulları, Anadolu meslek, düz liseleriyle özellikle de her gün büyüyen üniversitesiyle Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin yıldız bir şehri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor' diye konuştu.



Başbakan Erdoğan, Rize'nin sadece eğitimde değil, her alanda yıllardır hasretini çektiği hizmetlerle, yatırımlarla buluştuğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

'Biz Rize'nin ekmeğini yedik, suyunu içtik, havasını teneffüs ettik. Rize'ye bir vefa borcumuz var bunu ödemek için, Rize'ye mahcup olmamak, Rize'yi de mahcup etmemek için gece gündüz çalışıyor, hizmet üretiyoruz. Yalnızca Rize değil, bugün Türkiye'nin 81 vilayeti hızla değişiyor, yollarla, okullarla, barajlarla, konutlarla, organize sanayi bölgeleriyle, kamu ve özel sektör yatırımlarıyla Türkiye her gün büyüyor, her gün umudunu daha da çoğaltıyor.



Burada sizlere nereden nereye geldiğimiz göstermek bakımından çok önemli bir örneği, müjdeyi açıklamak istiyorum. Biz, 10 yıl önce görevi devraldığımızda Merkez Bankası'nın kasasında 27.5 milyar dolar vardı, şu anda en son açıklanan rakamla Merkez Bankamızın döviz rezervi bir rekor kaydetti. Altın dahil şu anda, yaklaşığını veriyorum, 117 milyar dolara ulaştı. 27.5 milyar dolar nire, 117 milyar dolar nire.'

-'Dünya tarafından da dikkatle, takdirle izlenen bir büyüme performansı sergiliyoruz'-

Başbakan Erdoğan, bir ülkenin ekonomi de güçlü olduğunu ispatlaması için Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini ortaya koyması gerektiğine işaret ederek, Yunanistan'ın kötü ekonomisini örnek gösterdi. Erdoğan, şöyle konuştu:

'Komşunun hali nedir görüyorsunuz. Bu rakama şimdi ulaştık, bunu da yeterli bulmuyoruz, daha iyi konuma geleceğiz. Uluslararası Para Fonu'na 23.5 milyar dolar borcumuz vardı, Merkez Bankası'nda da onda da kimlerden iktidarı devraldık? DSP-MHP-ANAP üçlüsünden devraldık. IMF'ye 23.5 milyar dolar borç vardı, onlar borçlandı biz ödedik. Şimdi ne kadar borç var? 1.3 milyar dolar borç var, Nisan ayında bitiriyoruz. Şimdi biz IMF'ye borç veriyoruz, 5 milyar dolar kendilerine borç vereceğiz, teknik görüşmeleri yapılıyor. Hamd olsun bugünleri gördük, kiminle? Sizinle beraber gördük. Artık yere çok sağlam basıyoruz. Küresel ekonomik krizin ağır şekilde etkilediği ülkelerin tersine biz yere sağlam basıyor, tedbirli, temkinli ilerliyor, tüm dünya tarafından da dikkatle, takdirle izlenen bir büyüme performansı sergiliyoruz.

En son bir kredi derecelendirme kuruluşu bu gerçeği geçte olsa teyit etti, Türkiye'nin kredi notunu yükseltti. Tüm dünyada ekonomisi gelişmiş ülkelerin dahi kredi notları düşürülürken, dondurulurken, Türkiye'nin kredi notu yükseltiliyor. Biz bunu yeterli görüyor muyuz? Hayır. Türkiye'nin kredi notunun daha fazla artırılması gerekiyor. Bu konuda bağımsız, tarafsız değerlendirmelerin yapılması gerektiğini her fırsatta ifade ediyorum. Biz gerek içerdeki hazımsızların gerek dışarıdaki karamsarların değerlendirmelerine kulak asmayacağız. İşte Fitch açıklamasını yapıyor, o günün sabahında ana muhalefet partisinin genel başkanı da bizim ekonomi çok kötü durumda olduğumuzu anlatıyor. Sabah kahvaltında ekonomistlerle o görüşmeyi yaparken, öğlen de Fitch kalkıyor Türkiye'nin 18 yıl aradan sonra kredi notunu BBB-'ye çıkartıyor ve Türkiye yatırım yapılabilir ülke olarak ilan ediliyor. İçerden vuruyorlar, dışarıdan vuruyorlar ama biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Ekonomi de demokratikleşmede dış politika da kendi politikalarımızla bağımsız tarafsız, insanı ve barışı merkeze alan politikalarımızla kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü engelleyecek, yavaşlatacak, reformlarımızı kesintiye uğratacak hiçbir girişime, eyleme asla boyun eğmeyeceğiz.'

'On yıldır ne dedilerse tamamı boş çıktı'

Erdoğan, TBMM'de Büyükşehir Belediye Yasası'nın değiştirilmesine ilişkin Genel Kurul çalışmalarının yapıldığını hatırlattı.

Muhalefetin önlerini kesmek için ellerinden geleni yaptığını belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

'Dedik ki 'boşuna uğraşmayın, gece demeden, gündüz demeden çalışacağız ve büyükşehir belediyeler yasasını çıkaracağız.' Hatta kavga gürültüye bile vardılar. Ne oldu? Sonunda Büyükşehir Belediyeler Kanunu Meclis'ten geçti, iş bitti. Olay budur, inanmak... Eğer inanırsanız, atalarımız ne diyor; 'inanç, süt çıkarttırır.' Bütün mesele inanmak, milletin kürsüsünü işgalinden, sözlü ve fiili saldırıya kadar her yola başvurdular ama sonunda bu iş bitti. Çok ilginç, birbirine tamamen zıt gerekçelerle her üç muhalefet partisi de Meclis'in çalışmasını yavaşlatma mücadelesi veriyorlar. Dikkat edin, Türkiye ile ilgili her reform sürecinde bu üç parti bir araya geldiler, süreci kilitlemek için ellerinden geleni yaptılar. On yıldır hemen her düzenlemeye 'Türkiye bölünüyor, parçalanıyor, Türkiye kaybederek şöyle oluyor, böyle oluyor' diyerek karşı çıktılar. On yıldır attığımız her adımın önüne bahaneler çıkardılar, engeller çıkardılar.

On yıldır ne dedilerse tamamı boş çıktı, yersiz çıktı, yalan çıktı. Topluma korku saldılar, toplumun hassasiyetlerini istismar ederek siyaset ürettiler ve her seferinde de kaybettiler. Şu anda yerel yönetimleri güçlendirecek, belediye hizmetlerini kaliteye kavuşturacak bu yeni yasaya da yine milletin hissiyatını istismar ederek karşı çıkıyorlar. Bunlar ortaya bir eser koymazlar, eser koyandan da hiçbir ama hiçbir haz duymazlar. Biz bunlara aldırmayacağız, biz bunların tahriklerine, bunların şiddet boyutuna varan saldırılarına asla boyun eğmeyeceğiz.'

-'Bu çirkefliğe, çirkinliğe asla pirim vermeyeceğiz'-

Türkiye'nin kendilerinden hizmet beklediğini ve Türkiye'yi hizmetle, eserlerle buluşturmaya devam edeceklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, 'Bu muhalefet partileri on yıllar boyunca Türkiye'yi bu şekilde idare etmeye çalıştılar. Bugün TBMM'de sergiledikleri bu kavgacı, bu çatışmacı tavrı işte aynen hükümet oldukları dönemde de uyguladılar. Millet için, ülke için hizmet üretmek yerine, gerilim ürettiler, çatışma ürettiler, çözümden çok sorun ürettiler. Biz bu çirkefliğe, bu çirkinliğe asla pirim vermeyeceğiz' diye konuştu.

Yapacakları çok işleri bulunduğunu, bunun için de aceleleri olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, 'Tüm engellemelere rağmen bu yasayı bu kararlılıkla çıkardık, hamdolsun Allah'a' dedi.

Rize'deki eğitim yatırımlarına ilişkin bilgi veren Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde 11 fakülte, 7 yüksekokul, 7 meslek yüksekokul, 3 enstitü, 7 araştırma ve uygulama merkezi, rektörlüğe bağlı 6 akademik bölüm olmak üzere toplam 41 bölümün açıldığını söyledi. Erdoğan, üniversitenin kısa sürede 600 akademisyeni ve 14 bin öğrencisiyle ayağa kalktığını ifade etti.

Eğitimde, sağlıkta, adalette ve emniyette önemli adımlar attıklarını vurgulayan Erdoğan, bu alanlarda Rize'de yapılan yatırımlara ilişkin bilgi verdi. Sağlık yatırımlarına da değinen Erdoğan, 'Artık kapılarda sırada bekleyen insanımız kalmadı. Lüks odalarında tuvalet, banyolarıyla her şeyiyle hamdolsun çok farklı bir dönemi yaşıyoruz. Çünkü benim halkıma, vatandaşıma, hemşehrilerime layık olan buydu ve bunu başardık' dedi.

-'Şimdi, 'Su akar Türk yapar' deniliyor'-

Geçmişte sahilden Kalkandere'ye gidildiğinde şimdiki gibi yolların olmadığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

'Niye yoktu? Çünkü gelen iktidarların 'benim vatandaşım, benim halkım' diye bir derdi yoktu. 'Benim ülkem' diye bir derdi yoktu. 'Benim ülkemin şurası güzel, burası çirkin' diye bir derdi yoktu. Ama biz ne dedik, 'Türkiye'nin batısında ne varsa doğusunda o olacak. Kuzeyinde ne varsa güneyinde o olacak. 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarını en modern hale getireceğiz' dedik. Daha yapılacak çok işimiz var. İnşallah buralar, bu topraklar çok daha güzel olacak.'

Açılışı yapılan yatırımlardan dolayı hayırseverlere de teşekkür eden Erdoğan, şöyle konuştu:

'Birçok HES projeleri Rize'mizde yapılıyor. Buralarda istihdam sağlanıyor, buralarda enerji sağlanıyor. Bütün bunlarla beraber artık 'Su akar Türk bakar' denilmiyor. Şimdi, 'Su akar Türk yapar' deniliyor, buna geldik. Attığımız adımlarla beraber, vakıflar aracılığıyla yaptığımız yatırımlar var, sosyal yardımlar var. Bütün bunlar hızla devam ediyor. Türkiye'yi bugünlere sizlerin desteğiyle getirdik. Bundan sonra da el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz yine bu başarıları aynen artırarak devam ettireceğiz. Ben inanıyorum ki sizler bu yarışın içinde yorulmadan, usanmadan yerinizi alacaksınız.'

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı'nın kurulduğunu belirten Erdoğan, vakfın Rize'nin plakasına atıfla 53 kurucusunun olduğunu söyledi. Vakfın üniversiteyi çok daha ileri taşımak, kaliteli akademisyenleri üniversiteye çekmek için birçok adımı atacağını belirten Başbakan Erdoğan, 'Bilgide, ilimde rekabeti de inşallah özellikle güçlü bir üniversiteyle sağlayacağız. Rize'nin, Recep Tayyip Üniversitesi'nin adı çok daha başarılı bir gelecekle Türkiye'ye yansıyacak, dünyaya yansıyacak' diye konuştu.

'Türkiye'yi bugünlere sizlerin desteğiyle sizlerle getirdik inşallah 2023 hedeflerimize de yine hep birlikte ulaşacağız. Hemşehrilerimin desteği bizlere ayrı bir güç, ayrı bir şevk veriyor' diyen Erdoğan, desteklerinden ve hayır dualarından dolayı da vatandaşlara teşekkür etti.

Törene Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de katıldı.