12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Erdoğan: Kılıçdaroğlu bahtsız bedevi misali

'Kılıçdaroğlu, bizim için Türk Lirası çok değerli diye neredeyse göbek atacak diyor. Doların değerini niye düşürüyor diye soruyor. İşte ulusalcı kafa bu. Biz Türk Lirası’nın değer kazanmasından ötürü göbek değil, can atarız can.'

6 Kasım 2012 Salı 07:00 - Güncelleme:
Erdoğan: Kılıçdaroğlu bahtsız bedevi misali
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uluslar arası kredi derecelendirme kurumu Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesini önemli bir gelişme olarak gördüklerini, ancak hala B notunda ısrar edilmesini doğru bulmadıklarını söyledi.

Erdoğan, "Hala Türkiye'nin kredi notunun olması gereken seviyede olmadığını düşünüyoruz. Ekonomik göstergeleri bizden daha geri olan ülkeler A düzeyinde kredi notuna sahipken, bizim için B notunda ısrar edilmesini hakkaniyetli bulmuyoruz." dedi.



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, uluslar arası kredi derecelendirme kurumu Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesini önemli bir gelişme olarak gördüklerini söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak hala Türkiye'nin kredi notunun olması gereken seviyede olmadığını düşünüyoruz. Ekonomik göstergeleri bizden daha geri olan ülkeler A düzeyinde kredi notuna sahipken, bizim için B notunda ısrar edilmesini hakkaniyetli bulmuyoruz. Kredi derecelendirme kurumlarında hakkaniyete dayalı yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. Siyasi ve ideolojik bir yaklaşım istemiyoruz. Rakamlar gerçekte neyi söylüyorsa, bunu Yunanistan için söylüyorsanız, gelin Türkiye için de söyleyin."


KILIÇDAROĞLU'NA SERT SÖZLER

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türk lirasının değer kazanmasından rahatsız olduğunu belirterek, 'Ulusalcı geçinip de ulusal paramızın değer kazanmasından rahatsızlık duyan bir zihniyet bu. Biz, Türk lirasının değer kazanmasından dolayı göbek değil, ey Kılıçdaroğlu, can atarız can. Ulusal onurumuz için gerekirse can veririz. Sizin gibi çakma ulusalcılar bu milli hassasiyeti anlayamazlar' dedi.



Erdoğan, üretim ve istihdam tabanının korunması için birçok tedbir alındığını vurgulayarak, bu sayede Türkiye ekonomisinin 2010 ve 2011 yıllarında dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden biri olduğunu söyledi.

Türkiye'nin OECD ülkeleri içinde en hızlı istihdam artışı sağlayan ülke konumuna geldiğini ifade eden Erdoğan, 'Bizim hedefimiz, sürdürülebilir büyüme ortamını daimi kılmak. Bu nedenle 2011 yılında orta vadeli programımızı cari açığı azaltmaya yönelik politikalarla oluşturduk. Şimdi geldiğimiz nokta nedir? Evet, cari açık ciddi manada düşme eğilimine girdi. Bu eğilimi kalıcı kılmak için yapısal reformlarımıza devam ediyoruz. Çünkü bunu da yeterli görmüyoruz. Cari işlemler açığındaki düşüş eğilimini sürdürme hedefimiz 2013-2015 dönemini kapsayan orta vadeli programın en başka gelen amaçları arasında yer alıyor' şeklinde konuştu.

Ekonomide risklerin her zaman ortaya çıkabileceğine dikkati çeken Erdoğan, 'Önemli olan bunlara hazırlıklı olmaktır. Gerekli tedbirleri alıp kararlılıkla bunları uygulayabilirsek neticeyi de alırız' dedi.

Erdoğan, Avrupa ekonomilerinin önünde halen zorlu dönemeçler bulunduğunu dile getirerek, bu ülkelerden bazılarının iflasın eşiğinden döndüğünü, Avro bölgesinde tüketici ve yatırımcı güveninin derinden zedelendiğini anlattı. Bölgenin ekonomik ve siyasi geleceğine yönelik umutların zayıfladığını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Ülkemizde ise orta vadeli programımızla ortaya koyduğumuz politika ve hedefler, gerek ulusal, gerek uluslararası yatırımcılar tarafından son derece gerçekçi bulunuyor. Bu politikalarımız, ekonomimize olan güveni artırıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde de aynı karalılıkla yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'nin ekonomide ortaya koyduğu performans, gerek ülke içinde, gerekse ülke dışında dikkatle izlenip takdirle karşılanırken, muhalefet hala başka telden çalmaya devam ediyor.'

-'Bahtsız bedevi misali'-

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ekonomi gazetecileriyle yaptığı söyleşide, ekonomiyle ilgili çok sorunlu bir tablo çizdiğini ifade ederek, şunları söyledi:

'Allah'tan ki bu görüşmeyi sabah kahvaltıda yaptı. Adeta Hükümet'in ekonomik performansını yerden yere vurdu. Birkaç saat sonra da Fitch gibi çok önemli bir uluslararası kuruluş, 18 yıl sonra Türkiye'nin notunu bu seviyeye çıkartarak, Türkiye ekonomisinin ne denli başarılı olduğunu ortaya koydu. Kılıçdaroğlu, bunu ben söyleseydim dün yine inanmayacaktın. Allah'tan Fitch böyle bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı yaptıktan sonra sen ne yaptın, onu merak ediyorum. Ama sen buna da bir şey uydurursun tabi. Çünkü bu konuda çok kabiliyetlisin.

Doğrusu Kılıçdaroğlu ne zaman Hükümeti yerse dünyadan Türkiye'ye övgüler geliyor. Ülkesine bu kadar yabancı, bu kadar ilgisiz bir ana muhalefet partisi olabilir mi? Buna önünü görememek mi denir, okuma körlüğü mü denir, kendi ülkesine şaşı bakmak mı denir; bunu ben milletimin takdirlerine bırakıyorum. Hani var ya tam bahtsız bedevi misali.


Kılıçdaroğlu bizim için 'Türk lirası çok değerli diye neredeyse göbek atacak' diyor. Doların değerini niye düşürüyor diye soruyor. İşte ulusalcı kafa bu. Ulusalcı geçinip de ulusal paramızın değer kazanmasından rahatsızlık duyan bir zihniyet bu. Biz, Türk lirasının değer kazanmasından dolayı göbek değil, ey Kılıçdaroğlu, can atarız can. Ulusal onurumuz için gerekirse can veririz. Sizin gibi çakma ulusalcılar bu milli hassasiyeti anlayamazlar. Sayın Kılıçdaroğlu, dün bizim Türkiye'yi 2023 yılında dünyanın en ileri 10 ekonomisinden biri haline getiremeyeceğimizi söylemiş. Sayın Kılıçdaroğlu, her ne kadar sonuçları konusunda tereddütlü olsa 2023 hedeflerini benimsemiş gibi görünüyor. Bu güzel bir gelişme. 2023 ifadesinin patentine sahip çıkmaya çalışan Sayın Bahçeli'nin de aynı şekilde bu hedefleri benimsediğini görüyoruz. Bu da güzel gelişme.'

MHP lideri Devlet Bahçeli'yi, parti kongresinde yeniden genel başkan seçilmesiyle ilgili telgraf mesajıyla tebrik ettiğini belirten Erdoğan, bu vesileyle Bahçeli'yi bir kez daha kutladığını söyledi.

-'Lafla peynir gemisi yürümez'-

Erdoğan, Bahçeli'nin dünkü kongre konuşmasında 2023 vizyonunun patentine sahip çıkmaya çalıştığını ifade ederek, kongre konuşmasında, hiçbir somut hedef, milletin geleceğine dair somut tek bir öneri göremediklerini ifade etti. Erdoğan, 'Bir de somut olarak 'şu yapılmalıdır, şunu yapacağız' de. Böyle bir şey var mı? Yok. Kongreler, siyasi partilerin ortaya bir siyaset tasavvuru, bir program, bir proje koydukları, ülkenin önemli konularına yönelik siyasi duruşlarını deklare ettikleri toplantılardır. Maalesef MHP Kongresi'nde hamasetten, retorikten, tutarsız laf kalabalığından başka bir siyasi duruş, program, proje göremedik. Her zaman söylüyorum; lafla peynir gemisi yürümez. Milletin önüne bir gelecek tasavvuru, bir gelecek vizyonu koyamayanlar, milletin takdirine de mazhar olamazlar. İçinde ekonomi olmayan, sosyal politika olmayan, kültür olmayan, ticaret olmayan, ülkenin önemli hiçbir meselesi olmayan bir konuşma yapmak, sadece siyaset yapıyormuş gibi görünmektir, başka bir şey değildir' diye konuştu.

Milletin, söz konusu partilerin bu yönünü çok iyi gördüğünü ve anladığını vurgulayan Erdoğan, 'Bu ülkenin, bu milletin geleceğine dair hiçbir perspektif sahibi olmayanlara diyoruz ki 'bizi izlemeye devam edin'. AK Parti olarak Türkiye'ye kazandırmaktan şeref duyduğumuz 2023 vizyonunun artık milli bir hedef haline gelmesinden dolayı memnunuz. Tabi muhalefetin bu tavrı, aynı zamanda AK Parti iktidarının 2023'e kadar süreceğinin zımni olarak da kabul edildiği anlamına geliyor. Bir başka ifadeyle, muhalefet partilerinin en azından önümüzdeki 11 yıl boyunca konumlarını korumaya çalıştıklarını söyleyebiliriz' şeklinde konuştu.

O AİLEMİZİ KUTLUYORUM

Erdoğan, 'Şemdinli'de taziyeye gelen istismarcılara haddini bildiren ailemizi kutluyorum. Ama ben bölgedeki kardeşlerime sesleniyorum: Siz kararlı durursanız terör örgütü kimseye asla zarar veremez. Türkiye'nin de Kürt kardeşlerimin de en büyük sorunu terör örgütüdür' dedi.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: 'Cezaevlerinde, örgütün kamplarında çocuklara bulunan anne ve babalara sesleniyorum; Sizlerin çocuklarınız hayatı, canı üzerinden kendilerine saltanat düzeni kuranlara izin vermeyin. Bunlar asla size huzur getirecek, hayır getirecek bir mücadele içinde değiller. Bunlar sizi ve sizin çocuklarınızı kullanarak ücreti mukabili taşeronluk görevini yerine getiriyorlar' dedi.