Yerel sivil toplum kuruluşlarından Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Müdürü Muhammed Hallac, yaptığı açıklamada “Esad rejimi ve destekçileri, saldırılarıyla ‘İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nden 17 Eylül 2018’den itibaren 396 bin 480 sivil zorla göç ettirdi” dedi. Esad rejimi ve destekçilerinin, “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi” sınırları içindeki İdlib, Hama kırsalı ve Halep kırsalında toplam 89 sivil yerleşime hava ve kara saldırıları gerçekleştirdiğini ifade eden Hallac, bunlardan 49’unun varil bombasıyla hedef alındığını belirtti. Saldırıların bu kadar geniş alana yayılmasıyla göç hareketinin arttığını dile getiren Hallac, İdlib’in güneyi, güneydoğusu ile Hama ilinin batı ve kuzey kırsalından sivillerin evlerini terk etmek zorunda kaldığını aktardı.
SINIRA KAÇIYORLAR
Hallac “Hama’nın kuzey ve kuzeybatısı, İdlib güneyi ve güneydoğusundaki birçok bölgeden yoğun olarak göç oldu” şeklinde konuştu. Hallac, evlerini terk eden sivillerin büyük bölümünün Hatay’ın Reyhanlı ilçesinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alan Atme, Kah, Deyr Hassan ve Kefer Lusin bölgelerindeki kamplar ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgedeki ateşkes gözlem noktaları çevresine, Halep’in batı kırsalına ve Türkiye’nin teröristlerden temizlendiği Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgelerine göç ettiğini kaydetti.
İHLALLER SÜRÜYOR
Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan etmişti. Rejim, destekçilerinin yardımıyla 17 Eylül 2018’de Soçi’de imzalanan mutabakata rağmen saldırılarına devam ediyor. Saldırılar, Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da 25-26 Nisan’da Türkiye, Rusya ve İran arasında düzenlenen 12. toplantı sırasında yoğunlaştı. Sivil Savunma kaynakları, 25 Nisan’dan bu yana 118 sivilin yaşamını yitirdiğini, 300’den fazla sivilin yaralandığını belirtiyor. Öte yandan İdlib’e son 13 günde ise havadan ve karadan 3 bin 274 bomba atıldı. Saldırılarda 118 kişi ölürken 250 bin sivilin de zorunlu göç ettiği bildirildi.
UMUTLARI TÜRKİYE
Aylardır süren yoğun bombardımanın ardından evlerini terk ederek Türkiye sınırına zorunlu olarak göç eden sivillerin tek umudu ise Türkiye. Dünyaya seslerini duyurmaya çalıştıklarını ancak Türkiye dışında hiçbir ülkenin yanında olmadığından şikayet eden siviller, saldırıların son bulması için herkesi Esad rejimine engel olmaya çağırıyor. Türkiye´nin iç savaşın başlamasının ardından her zaman kendilerine destek olduğunu anlatan siviller, Soçi mutabakatında olduğu gibi yine Türkiye´nin girişimleriyle bombardımanın durmasını ve evlerine dönmeyi istediklerini dile getiriyor.