20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Fırat'ın doğusu için son uyarı

Başkan Erdoğan, ABD’nin Münbiç’te oyalama taktiği izlediğini söyledi ve ekledi: Artık Münbiç’te oyalanmak yerine dikkat ve enerjimizi Fırat’ın doğusuna çevirmekte kararlıyız.

27 Ekim 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Fırat'ın doğusu için son uyarı

Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda, İdlib’de milyonlarca insanın hayatını etkileyecek büyük bir felaketin önüne tüm dünyanın takdirini kazanan bir gayretle geçmeyi başardıklarını ifade ederek, “Bazıları soruyor, dış politika... İşte buyur, dış politika. Bu, dış politikadaki AK Parti iktidarının yönetiminin en büyük başarısıdır” dedi. Rusya ve İran ile yürütülen görüşmeler sonucunda bölgedeki tüm tarafların hassasiyetlerini karşılayan formüller geliştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, “Cenevre çözemedi, ‘Alternatif olarak bir şeyler yapmamız lazım’ dedik. Astana ile ortaya bir çözüm koyduk. Astana süreci ile bu adımı attık. Şu anda imzalar atıldığından bu yana İdlib’de bir sıkıntı yaşamıyoruz. Bölgede huzur, sükun var” ifadesini kullandı.      

AMERİKA OYALIYOR

Suriye sorununu kendi mecrasında çözme çabalarına hız vermek mecburiyetinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: “İşte Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve İdlib harekatlarımızda bu doğrultuda önemli kazanımlar elde ettik. Şimdi sırada Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarının ortadan kaldırılması vardır. Amerika Münbiç konusunda vardığımız mutabakatı bizi oyalama aracı haline dönüştürmüştür. Münbiç meselesinin er veya geç arzu ettiğimiz doğrultuda çözüleceğine inanıyoruz. Şu anda devriye güçlerinin Gaziantep’te bizim askerlerimizle Amerikalı askerlerin birlikte çalışma yaptıklarını biliyorsunuz. Bunları biz Münbiç’in bir an önce boşaltılmasına yönelik gayretler, adımlar olarak görüyoruz. Artık Münbiç’te oyalanmak yerine dikkatimizi ve enerjimizi Fırat’ın doğusuna çevirmekte kararlıyız. Fırat’ın doğusunda bir terör örgütü eliyle Türkiye tehdit ediliyor. Biz kimseyi tehdit etmiyoruz, kimsenin de sınırlarımızın dibinde bize tehdit oluşturacak işler yapmasına izin vermeyiz. Zaten terör koridorunu şu anda dağıtmış vaziyetteyiz. Ama yeniden oluşumlar kesinlikle bizim açımızdan kabul edilemezdir. Oralar bizim kırmızı çizgimizdir. Oralarda buna fırsat vermemiz mümkün değildir.”      

DEAŞ’ın bölgede yapılan operasyonlar için bir bahane olarak kullanıldığının tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığının altını çizen Erdoğan, “Bugün hala güya DEAŞ’ı canlandırarak ülkemizi tehdit eden terör örgütüne verilen desteği meşrulaştırma gayretlerine devam ediliyor. Biz DEAŞ adına sahaya sürülen çapulcuların kim tarafından, nerede, nasıl korunduğunu, silahlandırıldığını, desteklendiğini de çok iyi biliyoruz” dedi.      

TEHDİDİ YOK ETMEK

Bölgeye getirilen 19 bin tır ve 3 bin kargo uçağı dolusu silah, mühimmat  ve malzemenin DEAŞ ile ilgisinin bulunmadığını da çok iyi bildiklerini vurgulayan Erdoğan, “Daha bildiğimiz pek çok şey var. Ama bir kez daha ifade ediyorum, bizim kimseyle kavga etmek, hele hele fiili çatışmaya girmek gibi bir amacımız kesinlikle yoktur. Bizim tek gayemiz ülkemize yönelen tehdidi kaynağında ve kalıcı olarak ortadan kaldırmaktır” diye konuştu. Deşifre olmuş bir oyunu sürdürmeye çalışanların sadece kendilerini komik duruma düşüreceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Müttefiklerimize, dostlarımıza, iş ortaklarımıza diyoruz ki, ‘Gelin sırtınızdaki bu yükten kurtulun. Terör örgütüyle birlikte yürünen bir yolun sonu kimse için hayırlı bir yere çıkmaz. İşte bu terör örgütü PKK’dır, onun yan kolları YPG ve öbür tarafta bildiğiniz gibi PYD ve YPG’dir.      

SAHADA GÖRÜLECEK

Türkiye gibi bir ülkeyi eli kanlı, mazisi karanlık, mensupları şaibeli bir örgüte feda etmek akıl karı değildir. Bu çağrımızın yavaş yavaş muhataplarımız da makes bulmaya başladığını görüyoruz. Bununla birlikte biz kendi harekat planlarımıza göre çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Çok yakında bu çalışmaların sahadaki yansımaları görülmeye başlanacak. Bu sözlerimiz son ikazlarımız olarak değerlendirilmelidir. Ülkemize ve milletimize yöneltilen son silah da yok edilene kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız.”    

KÜLAHLARI DEĞİŞİRİZ!

AK Parti’nin millete hizmet için kurulduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, “Kim ki işte bu asli misyonunu unutup, partimizin kendi heva ve heveslerinin aracı haline dönüştürmeye çalışırsa, onunla külahları değiştiririz” dedi. Erdoğan, bu konudaki hassasiyetlerinin ileri derecede olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu: “Bu tür konumda olan arkadaşlarımız varsa zaten aday adayı olarak bile karşımıza gelmesin, bizi de yormasınlar. Aday adayı olmasın, ‘Bana müsaade’ desin ve kenara çekilsin, yeni isimlerle yolumuza devam edelim, herhalde bununla da ne demek istediğimi anlıyorsunuz.”

BİRAZ DAHA SABIR İSTİYORUZ

Başkan Erdoğan, ekonomide 2013 yılında Gezi olaylarıyla fitili ateşlenen, 15 Temmuz’da iyice aleniyet kazanan sıkıntıların farkında olduklarını ifade eden Erdoğan, bunların çözümü için çok önemli kararlar aldıklarını ve uygulamaya başladıklarını aktardı. Bu sırada hiçbir rasyonel sebebi olmayan bir kur saldırısının başladığını anımsatan Erdoğan, “Bir anda tırmanışa geçen döviz kurlarını, faizlerin artışı ve enflasyonun yükselişi takip etti. Maalesef ülkemiz içindeki kimi kesimler de bu ateşi söndürme gayretlerimize destek vermek yerine adeta ateşe odun taşıdılar” diye konuştu. Tüm imkanların seferber edildiği ve bu saldırı dalgasını belli bir yerde kontrol altına almayı başardıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Sanayicimizden esnafımıza, çiftçimizden inşaatçılarımıza kadar herkesten sabır istiyoruz. Tüm kesimlerin kendi kaynaklarını daha etkin şekilde kullanarak çarkların dönmesini sağlaması çok ama çok önemlidir. Darbe girişiminin ertesi günü bile işinin başında olan, üretimine, hizmetine, ticaretine ara vermeyen milletimizden bugün de aynı dirayetli ve milli tavrı göstermesini bekliyoruz. Fevkalede dönemler, fevkalede tedbirler ve onunla birlikte fedakarlıklar gerektirir. Devletiyle, milletiyle fedakarlığımızı yaptık ve bu sürecin üstesinden geldik. İnşallah bundan sonra işimiz daha da kolay olacaktır.” 

SUUDİLER YERLİ İŞBİRLİKÇİ KİM AÇIKLAYACAKLAR

Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Türkiye’nin elinde bilgi ve belgeler olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan Suudi Başsavcının yarın İstanbul’a geleceğini söyledi. 

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı suikasti hakkında bilgi veren Başkan Erdoğan şunları söyledi: “Diyoruz ki öldürüldüğü artık ayan beyan ortada da nerede, bu cesedi göstermeniz lazım. ‘Buradan çıktı’ diyorsunuz, çıktıysa biz de diyoruz ki ispat. En sonunda 18 kişinin tutuklandığı kabul edildi. Bu 18 kişi Kaşıkçı’nın kimler tarafından öldürüldüğünü biliyor, bunun başka izahı yok. Çünkü fail bunların içinde. Fail bunların içinde değilse o zaman yerli işbirlikçi kim bunu açıklayacaksınız. Bunları açıklamadığınız sürece o zaman Suudi Arabistan bu zandan kurtulamaz.”      

TALİMATI VEREN KİM

Erdoğan, Türkiye’nin elindeki bilgi ve belgelerin kopyalarını Suudi yetkililere verdiğini, onların da bunları görünce şaşırdıklarını belirterek, şöyle dedi: “Kullandıkları ifadeler hele hele çok çok enteresan. Çünkü mesele sıradan bir mesele değil, aslında fail belli. Peki bu talimatı veren kim, bu 15 kişinin Türkiye’ye gelme talimatını veren kim? Yetkililerin açıklaması lazım. Elimizde başka bilgi, belge yok değil, var. Gün ola harman ola.  Ama çok aceleci olmanın da anlamı yok, şimdilik ilk etapta bir defa Kaşıkçı’yı öldürenleri Suudi yetkililer açıklayacak.”

SUUDİ BAŞSAVCI GELİYOR

Yarın Suudi Arabistan başsavcısının Türkiye’ye geleceği bilgisini de veren Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “İstanbul’da Başsavcımızla bir araya gelecekler, görüşmeler yapacaklar ve bu görüşmelerde bakalım ne gibi bir kanaat hasıl olacak. Fakat bütün mesele o son açıklanan yerli işbirlikçi kim? Dışişleri Bakanı açıklıyor. Diyor ki, ‘Yerli işbirlikçiye verildi’. Peki kim o? Onu bildiğine göre, onu da bileceksin. Daha sonra ‘Böyle bir açıklama yapmadım diyor, her yere düştü bu, kimse zaten kalkıp da ben yaptım demez ki. Yapan bunu öyle veya böyle ağzından kaçırır, şöyle olur, bunu söyler, söylediniz. Her şeyden öte bu 15 kişiyi Türkiye’ye gönderen kim?”

KONUŞTURMASINI BİLİRSİNİZ

Erdoğan, Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens’e, “Siz konuşturmasını bilirsiniz, bu 18’in içinde ne dönmüşse bu dolaplar bunların içinde. Eğer bunda kararlıysanız, bu zanları, bu şaibeyi ortadan kaldırmak istiyorsanız o zaman bu işbirliğimizin kilit noktası bu 18 kişidir, konuşturamıyorsanız, olay İstanbul’daki başkonsoloslukta vuku bulmuştur, o zaman bunları bize teslim edin biz yargılayalım” dediğini aktardı. Kaşıkçı olayının duyulmasından sonra suçu Türkiye’nin üzerine atmaya çalışanların aslında cinayetin faillerinin yönlendirmesiyle hareket ettiklerinin anlaşıldığını vurgulayan Erdoğan “ana muhalefet partisinin başındaki zatın” takındığı tavrın ise içler acısı olduğunu söyledi. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun devletinin resmi bilgileri yerine, olayın zanlısı durumunda olan çevrelerin beyanları, iddialarına itibar ettiğini kaydeden Erdoğan şunları vurguladı: 

BAY KEMAL TROLLÜK YAPIYOR 

“Türkiye’yi töhmet altında bırakmak isteyen kesimlerin propagandalarına borazanlık yapıyor. Bay Kemal, bütün çıplaklığıyla, çırılçıplak bu siyasette milletin önüne çıkacaktır. Lafı para meselesine getiriyor. Bu kişinin, banka sahibi bir partinin başında olduğu için olsa gerek, her şeye para gözüyle baktığı anlaşılıyor. ”

Türkiye’ye pazarlık yaptığı iftirasını atan ana muhalefet partisinden önce cinayetin zanlılarının atmaya başladığını anlatan Erdoğan bu zanlıların Türk siyaseti içinde de “trolleri” ve “trol çiftlikleri”nin bulunduğuna dikkati çekti. Erdoğan, “Ana muhalefetin başındaki zatın yaptığı iş, trollükten başka bir şey değildir. Aslında bu zırvalara cevap vermek bile bizim için zuldür, onu da söyleyeyim” diye konuştu.