Başkanlık sistemine de itiraz edenlerin, 2007’de Cumhurbaşkanı seçilemeyen 367 krizinin mimarları olduğunu hatırlatan Hakyemez, “2010 Anayasa Referandumu ve 10 Ağustos Seçimleri’nden sonra parlamenter rejime dönmek biraz zor. Cumhurbaşkanı’nın sembolik yetkiye sahip olması lazım. Sembolik yetkili Cumhurbaşkanı da halkın değil TBMM’nin seçtiği olmalı” dedi.
Sorumluluğu arttırılabilir
Türkiye’de yarı başkanlığın mümkün olabileceğini belirten Hakyemez, şöyle devam etti: “Fransa’da kararname düzenleme yetkisi cumhurbaşkanı tarafından düzenlenebiliyor. Bizde de bu modele geçilebilir. Cumhurbaşkanı’nın yetkisi arttırılabilir. Fransa’da Cumhurbaşkanı’nın partisi vardır. Öyle seçime girer. İki farklı durum var. Cumhurbaşkanı ile hükümet aynı siyasi gelenek olmaz ise uyum sorunu yaşanır. Tek partinin çoğunluğa ulaştığı durumda Türkiye’de istikrar oluyor. İki turlu veya dar bölge seçimine geçilebilir. ABD modeli uygulanırsa sonuç vermez. AK Parti’nin önerdiği modelde Başkan ile hükümet arasında sorun çıkarsa iki tarafa da seçimlere yenileme kozu veriliyor. Türk tipi bir başkanlık Fransa ile ABD sistemi arasından gelebilir.”