Paris’te geride bıraktığımız günlerde gerçekleşen ve 17 kişinin öldürüldüğü saldırıların ardından sarfedilen cümlelerden en çarpıcı olanı Cumhurbaşkanı François Hollande’dan geldi: “Fransa terörizme karşı savaşta.” Sokaklarda sürekli kimlik kontrolü yapan Fransız polislerin durdurdukları çoğunluğu Arap ve göçmen görünümlü olan gençlere bakışındaki nefret de bundan sonra yaşanacakların habercisi aynı zamanda. Porte de Vincennes’de gerçekleşen market-rehine eylemi sırasında yaşanan gelişmeleri ara sokaklardan birinde Alman ve Brezilyalı iki ayrı TV ekibiyle yaşadık. iki dakika öncesine kadar gazetecilere espri yapan polisler markete operasyon başlayınca ve patlama sesleri duyulunca agresif bir saldırgana dönüştüler.
Sert müdahale
Önce gazetecileri itekleyerek civardaki binaların duvar diplerine doğru uzaklaştırdılar. Bağırış çağırışlar arasında silahlar çekildi. Sokakta kıpırdayan her nesne potansiyel bir hedefti artık. Duvar dibine sinmemizin ardından bağırışlar eksik olmadı. Sokağa giren ve ilerlemek isteyen her araca silah çekildi. Fransız polislerinin gözlerinin önünden Charlie Hebdo saldırısının ardından yerde kafasından vurulan polisin görüntüsü gitmiyor olacak ki, patlama sesleriyle oldukça sert müdahale eden bir polis profili ortaya çıktı.Birbiri ardına gelen saldırı ihbarları ve tehditler de tansiyonun düşmesine engel oldu. “Ekmek almaya bile gidemeyeceksiniz” şeklinde SMS’ler ve mesajlar atıldı birbiri ardına saldırıyı düzenleyenlerin destekçileri tarafından.
Üç cephede savaş
Bütün bunlar politika değişikliği ya da talimatlara gerek kalmadan Fransa’da yaşanacak güvenlik tablosunun da ipuçlarını taşıyor. Fransa, kusursuz bir mühendislik çalışmasının ardından farklı cephelerde savaştadır artık. Charlie Hebdo saldırısıyla hem göçmen, hem de Müslüman karşıtı duygular körüklendi. Yahudilerce helal kabul edilen gıdaların satıldığı koşer market baskınıyla da İsrail ile dayanışma çizgisi zorlandı. İlk anda ihtiyat çağrıları gelse de sesi duyulan aşırı sağcı lider Marine Le Pen ve “Fransa’ya medeniyet savaşı açıldı” diyen eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy oldu. Pazar günü yapılması planlanan büyük yürüyüş öncesi Cumartesi günü de gergin bir havada geçti. Fransız basınına yansımayan ihbarlar, gözaltılar ve küçük çaplı olaylar Cumartesi gününe damga vurdu. Güvenlik ve terör kelimelerini yeniden tanımlayan Fransızlar, özgürlüklerinden taviz vermeye de hazır görünüyor. Daha da önemlisi, bütün bu sürecin banliyö olaylarının yeni perdesinin oynanmasına neden olma olasılığıdır. Fransa’yı yeniden dizayn etmek isteyenler başarmış gibi görünüyor.
El Kaide-IŞİD bilmecesi
Paris’te market ve dergi binasına saldırı düzenleyen her üç saldırgan da öldürülmeden önce Fransız televizyon kanalını arayıp konuştu. TV kanalı BFMTV, görüşmeleri operasyonların ardından yayınladı. Marketteki saldırgan Amedy Coulibaly, eylemini Charlie Habdo zanlılarıyla ‘bağlantılı’ bir şekilde yaptığını söyledi. Coulibaly, IŞİD’e bağlı olduğunu belirtti. Şerif Kouachi de aynı kanala Yemen El Kaide’sinin kendisini gönderdiğini ileri sürdü.
Ancak Yemen el-Kaidesi ile IŞİD arasında büyük bir düşmanlık var. Örgütler sıklıkla birbirlerini tehdit ve tekfir etmekle biliniyor. Yemen el Kaidesi Twitter’dan saldırıyı üstlendiğini açıkladı.
Doğruysa ilk olacak
Uzmanlar, bu iddia doğrusuysa, Charlie Hebdo’nun Yemen el Kaidesi’nin hedefine ulaşan ilk saldırısı olduğunu belirtiyor. Örgüt 2009’da Detroit’e giden ABD yolcu uçağına canlı bomba eyleminde bulunmuş fakat yakalanmıştı.
Market operasyonu
Dün gerçekleştirilen market baskınında polis operasyonu ile öldürülen saldırgan Amedy Coulibaly’nin görüntüleri servis edildi. Saldırganın cesedi kaldırımdayken, adli tıp yetkilileri olay mahallinde araştırma yaptı.
‘Kara kutu’ sevgili aranıyor
Fransız polisi market baskınında öldürülen Amedy Coulibaly’nin kız arkadaşı 26 yaşındaki Hayat Boumeddiene’yi arıyor. Charlie Hebdo saldırısından bir gün sonra öldürülen kadın polis cinayetinde önemli bir rol oynadığı düşünülen Boumedienne’yu bulmak için polis teşkilatı aktif arama başlattı. Çeşitli fotoğrafları servis edilen Boumedienne’nin hem çarşaflı ve peçeli hem de erkek arkadaşıyla bikinili pozları dikkat çekti. Zanlı’nın Charlie Hebdo saldırganlarından Chérif Kouachi’nin eşi Izzana Hamyd ile 2014’te 500 telefon konuşması yaptığı öğrenildi, polis Izzana Hamyd’i gözaltına aldı.
‘Hayat Suriye’ye geçti’ iddiası
Saldırıların ardından ortadan kaybolan Hayat Boumeddiene’nin Suriye’ye gittiği iddia edildi. BFM televizyon kanalı, polisinin her yerde aradığı genç kadının 2 Ocak’ta ülkeyi terk ettiğini ve Madrid üzerinden İstanbul’a ve oradan da Suriye’ye geçtiğini duyurdu.
Haberde, Türk gizli servisinin, Hayat’ın 8 Ocak’ta Türkiye’den Suriye’ye geçiş yaptığı yolunda Fransız yetkililere bilgi aktardığı da iddia edildi. Genç kadının, 9 Ocak tarihi için İstanbul ve Madrid dönüş bileti olmasına rağmen, bu uçağa binmediği de kaydedildi.
Yahudileri kurtaran Müslüman
DÖRT kişinin öldüğü koşer marketi saldırısında, market görevlisi Müslüman Lassana Bathily’nin (24) içerideki Yahudi müşterilerden 15 kişiyi marketin bodrumuna sakladığı belirtildi. BFMTV kanalına konuşan Mali asıllı Bathily müşterilerin bodruma doğru koştuklarını gördüğünde “Aklıma bir fikir geldi. Dondurucunun kapısını açtım onları içeri alıp dondurucuyu ve ışıkları kapattım. Sakin olmalarını ve yukarıya çıkacağımı söyledim” diyerek olay anını anlattı. Sosyal medyada Bathily “Yahudileri kurtaran Müslüman” olarak övüldü.
‘İstihbarat başarısız’
Fransa Başbakanı Manuel Valls, toplam 17 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıların Fransa’nın istihbarat teşkilatındaki ciddi eksikliklerin göstergesi olduğunu söyledi. Fransız kanalı BFMTV’ye konuşan Valls, “Açıkça bir başarısızlık söz konusu. 17 kişinin ölmesi istihbaratta çatlaklar olduğu anlamına geliyor” dedi.
Fransız komiser intihar etti
Charlie Hebdo saldırısının ardından on binlerce polisin görev aldığı operasyonları yönlendirenlerden 45 yaşındaki Başkomiser Helric Fredou’in intihar ettiği açıklamaları soru işaretleri oluşturdu. Fransız Polis Sendikası, depresyon olarak açıklarken, arkadaşları Fredou’in intihar edecek kadar sorunu olmadığını, ölümünün şüpheli olduğunu belirttiler.
Netanyahu hedefi genişletti
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Paris saldırılarının barbarlık olduğunu ifade etti. Yıllardır bu barbarlıkla mücadele ettiklerini iddia eden Netanyahu, Avrupa’nın kendilerine yardımcı olması gerektiğini söyledi. Filistinlilerin de terörist olduğunu, İsrailli sivillerin vurulduğunu iddia eden Netanyahu, “Gazze’den sivillere roket attılar. Bu küresel mücadeledir, herkesin savaşıdır” dedi. 2014 Temmuz’unda Gazze’de en az iki bin insanı öldüren İsrail devleti Başbakan’ın sözleri rol kapmak şeklinde yorumlandı.