Osmanlı İmparatorluğu’nun 34’üncü Padişahı Sultan 2’in Abdülhamid’in torunlarından Nilhan Osmanoğlu’nun “İsmet İnönü’nün hanedanın ülkeye dönüşü için istediği bedelin verilmesine rağmen sürgün devam ettiği yolundaki açıklamaları üzerine başlatılan linç kampanyası büyük tepki çekti.Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, Nilhan Osmanoğlu’na yapılan saldırıları eleştirerek “Nilhan Osmanoğlu’nun her dediğine biz ailecek katılıyoruz. Maalesef ki bir hanımefendiye bir sultana saldırı oldu.Bu saldırıları biz yakıştıramıyoruz” dedi.
KORUMA KANUNU OLMALI
Kayıhan Osmanoğlu, Nilhan Osmanoğlu’nun “Türkiye’nin 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün ülkeye dönmek isteyen Osmanlı hanedanı üyelerine “Bunun bir bedeli var” diyerek mücevherlerini aldığı” yolundaki sözlerini değerlendirdi. Osmanlı torunu olarak tarihe sahip çıktıklarını dile getiren Osmanoğlu, şunları söyledi: “Nasıl Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bir koruma kanunu varsa 36 padişahın da koruma kanunu olması lazım. Sadece bizim değil, hepimizin geçmişi, değerleri ve tabi ki bu değerlere hakaret, saygısızlık eden sadece biz Osmanoğlu ailesi olarak hanedan olarak değil, bütün milletimize aittir.
SAYGIYA DAVET
Yapılan birçok saygısızlık, çokça konuşulan konular var, bunlar bizi tabi ki derinden rahatsız ediyor. Biz dediğimiz gibi hep geçmişimize hem sahip çıkıyoruz, hem de bu tür konuları daha iyi biliyoruz. Büyüklerimizden bu zamana kadar gelip, anlattılar. Çok da zor bir şey değil, bugün onlar da araştırabilirler. Herkesi saygıya davet ediyorum.”
Türkiye’ye hizmet etmek istiyoruz
Osmanlı torunu olarak Türkiye’ye hizmet etmek istediğini belirten Osmanoğlu, “Osmanlı hanedan vakıf çalışmalarımız şuan devam ediyor. Bugün her önüne gelen Osmanlı’ya hakaret edebiliyor. Sözde değil, özde torunu olarak biz de hizmet etmek istiyoruz” dedi.
Hadlerini aşan hayasız saldırı
Hanedan üyesi Nilhan Osmanoğlu İnönü konusundaki sözlerinin arkasında olduğunu bildirdi. Osmanoğlu şunları kaydetti: “Şadiye Sultan ve İsmet İnönü arasında geçen, aile büyüklerimiz tarafından bize intikal eden anıyı anlatmam sonrası, Cumhuriyet değerlerini kendi uhdesinde gören ve her ne hikmetse bunu seçim öncesi gerçekleştiren bir zümre, yine tarihi bizler üstünden tahrip ederek saldırıya geçmiştir. Osmanoğlu Ailesi’nin ferdi olarak, gerekli gördüğüm her konuda susmayı tercih etmemekteyim. Söylediklerimin ve söyleyeceklerimin arkasındayım.... Kendileri bizlerin değer verdiği tarihi şahsiyetlere karşı hadlerini aşarak hayasızca saldırırken, bunu fikir özgürlüğü ve tarihi gerçekler kılıfına sokmakta, bizler tarihe mal olmuş kendi ideolojilerinden birisine eleştiri değil yaşanmış bir olayı anlattığımızda hemen köşelerinden çıkarak fütursuzca saldırıya geçmektedirler. Haya ve ahlak, mert insanların kârıdır; şahsım olarak tarihten günümüze intikal eden mirasın şuuru içerisinde davranmaktan asla geri durmayacağım.”