7 Aralık 2024 Cumartesi / 6 CemaziyelAhir 1446

Helsinki’den sonra Putin’le görüşeceğim

Başkan Erdoğan, NATO Zirvesi’nden dönüşte kritik açıklamalar yaptı. Bedelli askerlik için Başkanlık Kararnamesi çıkabileceğini kaydeden Erdoğan, ABD Başkanı Trump’ın F-35 anlaşmasının aynen uygulanacağı bilgisini verdiğini anlattı. Erdoğan, Putin’i de Türkiye’ye davet edeceğini bildirdi.

NUH ALBAYRAK14 Temmuz 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Helsinki’den sonra Putin’le görüşeceğim

Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi dönüşü kendisini takip eden gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. ABD Başkanı Trump ile Rus lider Putin’in Pazartesi günü yapacağı zirve öncesi Kremlin ile görüşeceğini kaydeden Erdoğan, Helsinki Zirvesi’nden sonra da Putin’i ve bir iki ülkeyi de davet ederek bölgenin daha stabil hale getirilmesinin sağlanabileceğini söyledi. Başkan Erdoğan, zirve kapsamında gerçekleştirdiği ikili görüşmeler hakkında da bilgi verdi. İtalya Başbakanı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Yunanistan Başbakanı Çipras, Ukrayna Cumhurbaşkanı ve Bulgaristan Başbakanları iki ülke arasındaki ilişkiler ile bölgesel ve küresel konuları ele aldıklarını söyledi. Yunan Başbakanı Çipras’ın Batı Trakya’daki müftü seçimi konusunu da ciddi şekilde ele aldıklarını vurguladı. “Batı’nın  FETÖ’yü sahiplenmesinin mücadeleyi engelleyip engellemediği sorusuna Erdoğan “Bizim mücadelemizi asla engellemez. Bizim FETÖ ile mücadele konusunda ne denli kararlı olduğumuzu herkes biliyor” dedi. AB ülkeleri liderleriyle görüşmelerinde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunun ele alınıp alınmadığıyla ilgili de Erdoğan “Bu noktada Türkiye’ye yönelik çok da olumlu bir yaklaşım söz konusu değil. Sadece Türkiye’nin masada olması gereğini, gerçeğini kabul etmiş vaziyetteler. Ama yeni yönetim sistemiyle neticeler alınmaya başladığı andan itibaren süreç daha farklı işleyecektir. Bundan dolayı hiç kimsenin endişesi olmasın” diye konuştu. Erdoğan şu bilgileri verdi: 

Zirve marjında ABD Başkanı Trump ile de görüştünüz. Hangi konuları ele aldınız?

Münbiç ve F-35’ler konusunu ele aldık. Münbiç anlaşması şu anda planlandığı şekilde ilerliyor. Tabii ki asıl hedefimiz ABD’nin PYD ve YPG ile bütün ilişkisini kesmesi. Şu anda öyle bir görüntü yok. Münbiç konusunda şu an gündemde olan şey PYD YPG’nin Fırat’ın doğusuna gitmesi; ayrıca yüzde 90’ı Arap olan Münbiç’e oranın gerçek sakinlerinin yerleşmesini sağlamak. Belirlenen takvim çalıştığı sürece, Münbiç asıl sahiplerine bırakılmış olacaktır. Şu anda bu yönde bir gayret var. 

F- 35’ler son taksitle birlikte toplam 900 milyon doları ödemiş olacağız. 800 milyon doları zaten ödemiştik. 100 milyon dolar daha ödenecek birkaç gün içinde. Trump bu anlaşmanın aynen uygulanacağını bana söyledi. Konuyla ilgili olarak “Gerekli talimatları verdim” dedi. Beyaz Saray, Kongre’ye mektup gönderdi. Yaptırıma karşı olduğunu bildirdi. 

ABD ve Türkiye arasında İran’a ambargo ya da Rusya konularında görüş ayrılıklarının da olduğu biliniyor. Stratejik ortaklığın kağıt üzerinde kalmaması için güçlü bir irade ortaya konuldu mu? 

Pazartesi günü Trump ve Putin, Helsinki’de bir araya gelecekler. Bana göre bu zirve çok çok önemli. Bakalım bu zirvede hangi konularda mutabakat olacak, hangi konularda ayrı düşecekler, bunu izleyip göreceğiz. Bu arada bizim de Cumartesi için Putin ile bir telefon görüşmesi yapmayı planlıyoruz, bununla ilgili de bu görüşmede dar kapsamlı Türkiye’de bir araya gelmeyi teklif edeceğim. Bölge sorunlarını ele alacağımız bir görüşme olacak. Helsinki’den sonra böyle bir şeyi kabul ederse bizim için iyi olur. Belki bir veya iki ülkeyi daha davet edip bir organizasyonu gerçekleştirelim istiyorum. Bununla birlikte bölgedeki durumu daha stabil hale getirmiş oluruz diye düşünüyorum. Bunları telefon görüşmemizde ele alacağız.

Irak’ın güvenliği için önemli görev

‘Irak’ın terörle mücadele kapasitesini güçlendirmeyi de içerecek şekilde güvenliğine katkı sağlamak amacıyla bir eğitim misyonu başlatılmasına karar verildi. NATO’nun Irak’ta başlatacağı eğitim misyonuna komutan yardımcılığını üstlenecek olmamız Irak’ın istikrar ve güvenliğine atfettiğimiz önemin ve NATO’ya taahhüdümüzün somut bir tezahürüdür.’ 

Bedelli için kararname 

FETÖ İle mücadele için ayrı bir yapının kurulması öngörülüyor mu? Zira hala kriptocu FETÖ’cülerle ilgili ihraçlar olduğunu görüyoruz. 

Hemen her konuda bir bakanlık veya genel müdürlük kurma tarzındaki yaklaşımları doğru bulmuyorum. Dediğiniz konuyla mücadele için ilgili birimlerimiz zaten var. İçişleri Bakanlığımız var, istihbarat, teşkilat başkanlıklarımız var. Bunları zaten onlar kovalıyor. Bakın Kosova’da da olsa Azerbaycan’da da, Ukrayna’da da olsa yakalayıp getiriyoruz. Ukrayna’dan bir tane daha gelecek. Bunları hep takip ediyoruz. Peşlerini bırakmayacağız. Bunlar çözülene kadar, dökülene kadar peşlerindeyiz.   

Bedelli askerlik beklentisi çok yoğun...

Milli Savunma Bakanımız çalışmalarını yapacaklar. Bunu inşallah seçimden sonra ele alacağız demiştim. Nasılı, nedeni, her şeyiyle, MSB yapacak çalışmayı. Ne kadar kişiyi kapsayacak, hangi yaş grupları arasında olacak, ücret ne kadar olacak, tüm bu konular belirlenecek. Zannediyorum en kötü ihtimalle yeni yasama döneminde açıklamış oluruz. O zamana kadar da hazırlıklarımızı bitirmiş oluruz. Belki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkarmayı da deneyebiliriz. O zaman daha erkene çekmiş oluruz.

Merkel de ‘NSU’ davasında Gladio olabilir 

Zirve esnasında Şansölye Merkel ile de uzun bir ikili görüşmeniz oldu. 

Merkel ile ikili ilişkilerimizi, AB sürecini ve bölgesel konuları ele aldık. İkili ekonomik ilişkilerimizin özellikle geliştirilmesini aramızda değerlendirdik. Bunların başında Almanlarla yaptığımız savunma sanayi işleri var. Bunların geliştirilmesini konuştuk. Mutabakatımız var. İkili ekonomik ilişkileri çok daha yoğun şekilde geliştireceğiz. Görüşmemizde, 18 Mart Mülteci Anlaşması gereği Türkiye’ye aktarılması gereken 3+3 milyar euro gibi bir fon vardı. Bu sürecin hızlandırılması gerektiğini söyledi.  Bunları Merkel’e söylediğimiz gibi İtalya Başbakanı’na, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a da söyledik.

Merkel ile görüşmenizde NSU davası konuşuldu mu?

Evet, NSU davasına da değindik. Çıkan kararın tatmin edici olmadığını, meselenin özüne inilmesi gerektiğini söyledik. Bu bir tür Gladio olayı olabilir, bunun derinine inilmesi gerekir. Bu işin sıradan bir olay olmadığını düşünüyoruz. Tüm boyutlarıyla araştırılması gerektiğini söyledik. Kendileri de çok farklı düşünmüyorlar. Merkel’le görüşmemizde, terörle mücadele konusunda daha kararlı ve tutarlı bir tavır takınılması gerektiğini de belirttik. Özellikle Almanya’daki FETÖ ve PKK mevcudiyeti konusundaki endişelerimiz devam ediyor. Almanya’ya yapacağım ziyareti de ele aldık. Bu ziyaret vesilesiyle kendileriyle bir de Almanya’da tekrar yüz yüze buluşma imkanı da bulacağız. 

Adil Öksüz meselesi de gündeme geldi mi?

Hayır gelmedi. Ama dediğim gibi, inşallah bu yıl Almanya’ya yapacağım ziyarette tüm konuları daha kapsamlı biçimde konuşma fırsatımız olacaktır. 

Tarihi belli mi Almanya seyahatinizin?

Herhalde Ağustos ayına sarkar.

Terörle  mücadelede  ‘tutarlı olun’ dedik 

İtalya Başbakanı Conte, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile hangi konuları görüştünüz?

İtalya Başbakanı Conte ile kapsamlı ve güzel bir görüşme yaptık. Öyle zannediyorum ki İtalya ile bu dönem çok daha hareketli ve verimli bir süreci yaşayacağız. Savunma sanayi alanında önemli ortaklıklarımız var. Fransa’nın da katılımıyla Eurosam üzerinden uzun vadeli projeler yapacağız. Suriye, Libya, terörle mücadele ve düzensiz göç konusunda İtalya ile birlikte çalışma ve yakın temasta olma kararı aldık. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunu da müzakere ettik.  Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile uzun ve kapsamlı görüşmemiz oldu. Savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi güçlendiriyoruz. Sinop’taki nükleer santrali, Japonya-Fransa-Türkiye ortak inşa ediyoruz. Zaman kaybını telafi etmek, santralin bir an önce kurulmasını temin etmek için görüşmeleri artıracağız. Terörle mücadele konusunda Fransa’dan beklentimiz kararlı ve tutarlı olmasıdır. PYD ve YPG gibi örgütlerin korunmasının ve kollanmasının kabul edilemeyeceğini belirttik. Fransa’nın Hırvatistan ile finale kalmasını da konuştuk. Akşam İngiltere Hırvatistan maçının son dakikalarını Merkel, İngiltere Başbakanı May ve Edi Rama ile izledik.

Futboldan anlıyorlar mı, yorumlarını nasıl buldunuz?

Fena değiller.  

Ekonomide söylem birliği de çok önemli 

Dolarla oynanmaya devam ediliyor. Türkiye olarak kur baskısından ne zaman kurtulacağız?

Kur baskısı sadece Türkiye için değil, her yer için geçerli. Kur baskısı denen olayı frenleyebilecek olan en iyi araçlardan biri, uluslararası platformda milli paralarla ticaret yapmaktır. Bunu Rusya ile konuştuk, kısmen başladık. İran ile kısmen başladık. Çin ile de konuşuyoruz. Alışverişi milli paralarla yaptığımız oranda kur baskısı da azalacaktır. Ama bunu tümüyle sıfırlamak tabii ki mümkün değildir.

IMF sözcüsü ‘Aldığımız mesaj kararlılık görüyoruz’ dedi. ‘Türkiye kararlı görünüyor’ dediler. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

O tabii ki tartışmasız. Makro ve mikro ekonomik dengeler anlamında hassasiyetimizi korumaya devam edeceğiz. Bu hususta kararlılık önemli. Ekonomide söylem birliği de çok önemli. Her ağızdan ayrı bir ses çıkmamalı. Olumsuzluklara fırsat vermeyeceğiz . 

3’lü zirve Tahran’da yapılacak

Suriye ile ilgili geçiş sürecini başlatmaya yönelik yeni bir hamle sezdiniz mi? 

Macron ile konuştuk.. Merkel’e de söyledim. Bu konuda dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Sadece Kobani’den gelen 200 bin insanın halen bizde barındıklarını biliyor musunuz? Onları hala ağırlıyoruz. Haberleri dahi yok bundan. Bizim Kürtlerle hiçbir sorunumuz olmamıştır. Bizim sorunumuz, teröristlerle ve terörledir. Suriye kuzeyinde terör bölgeleri oluşturulmasına müsaade edemeyiz... Hedef bir an önce Suriye’de sağlıklı bir seçim yapılmasını sağlamaktır. Koalisyon güçleri, Türkiye, Rusya, İran hep birlikte çalışıp, Suriye halkını seçime götürebilmektir.

Yakın zamanda Tahran’da yine bir üçlü zirve olacak...

Evet, Türkiye, Rusya ve İran’ın katılımıyla yapılan üçlü zirve toplantısı için sıra şimdi Tahran’da. Soçi ve Ankara’nın ardından, şimdi Tahran’da bir araya geleceğiz. Ama tarih henüz belirlenmiş değil.