İTİRAZ DÖNEMİ: Seçim tamamlandıktan sonra seçimle ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları incelemek, karara bağlamak görevi, Yüksek Seçim Kurulu’nundur. Çok açık. Yani seçim bitmiştir, şikayet, itiraz dönemi devam etmektedir. Seçimin patronu Yüksek Seçim Kurulu’dur.
GERÇEĞİ GÖR: Bir kere Sayın İmamoğlu’nun bu gerçeği görmesi, kabul etmesi gerekir. Ben ilk gün çok açık bir şekilde söyledim. Mazbata kime verilirse başkan odur. Ben şimdi soruyorum, Sayın İmamoğlu elinde mazbatan var mı? Yok. O halde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yazarak, sağa sola gitmen, orada burada hava atmanın ne anlamı var. İtiraz süreci karara bağlanmadan sorumsuzca davranmak, toplumu germek ülkeye ve millete zarar verir.
HAKKINIZ YOK: Dışarıdaki, başka ülkelerdeki belediye başkanlarına tebrik ettirmek, aratmak, uluslararası baskı yapmaya çalışmak, dış ülkelerden destek mesajları talep etmek, almak Türk milletinin sinirini bozmaktadır. Bu milletin sinirini bozmaya hakkınız yoktur. Burayı bir Venezuela gibi bir havaya sokmak isteyenlere karşı da bütün ayrılıklarımız bir tarafa gider ve bir tek yumruk olarak dururuz. Türk halkının sinirlerini bozmayın. Sokağı hareketlendireceğiz iması yapmaktan vazgeçin. Hukuka saygılı olun ve sürecin sonlanmasını sükunetle bekleyin.
HER AN DEĞİŞİYOR: Süreç tamamlanıp mazbata verilmesi durumunda ilk önce tebrik edecek benim. Bunu da bilmesini isterim ama tersi gerçekleşirse aynı davranışı, aynı tutumu da kendisinden beklemek hakkımdır. Bilgiler geldikçe, değerlendirmeler geldikçe her an değişiyor. Burada sadece bizim lehimize olanlar sayılmıyor. Rakibin hakkı olanlar da ortaya çıkıyor. Toplanıyor, çıkarılıyor kalan kimin hesabına yazılacaksa yazılıyor.
NE BU TELAŞ: Usulsüzlük, yolsuzluk varsa, kasıtlı yapılan işler varsa bunlara da bakılıyor. Bütün bu sayım, döküm işinin özü budur. Gerçeği ortaya çıkarmak, İstanbullu tatil gününde evinden kalktı gitti, oy verdi. Şundan emin olması lazım ‘Benim oyum yerini buldu.’ Bunu sağlamak benim görevimdir hem de bütün adayların görevidir. Sabret, yatacağız, kalkacağız, yatacağız, kalkacağız, yatacağız, kalkacağız sonra her şey ortaya çıkacak. Ne bu telaş? Hakikaten hayretle izliyoruz.
İŞİNİZE BAKIN: Kimse bizim işlerimize burnunu sokmasın, kendi işine baksın. ABD sözcüsü bize laf yetiştireceğine nasıl Sayın Trump’ın seçimi son 3 eyalette yeniden yapılan sayımla elde ettiğini unutmasın. Unutmuş gibi gözüküp bize ders vermeye kalkıyorlar. Türkiye’nin bu derslere ihtiyacı yok. Türkiye, dersi milletten alır. Millet de dersini verir. Dersine de çalışır.