12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

İrlanda dönem başkanı olunca AB sürecinde hareketlilik başlar

Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı’nda süreci donduracaklarını söylediklerini hatırlatan Erdoğan, “İrlanda ile yeni bir canlanma olabileceği kanaatindeyim. Bizim ekiplerimiz de hareketlenecek” dedi.

İbrahim Kiras / MADRİD29 Kasım 2012 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
İrlanda dönem başkanı olunca AB sürecinde hareketlilik başlar

ERDOĞAN: AB ÜYELİĞİ KONUSUNDA BRÜKSEL’İ DE ZİYARET EDECEĞİM

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, İspanya dönüşünde kendisini takip eden gazetecileri önemli açıklamalarda bulundu. İspanya Başbakanının Türkiye’nin AB üyeliğine destek verilmesi yönündeki sözlerinin hatırlatıldığı Erdoğan, “AB sürecinde bir hızlanma olacak mı?” sorusuna, “İrlanda ile yeni bir canlanma olabileceği kanaatindeyim. Biz Güney Kıbrıs ile zaten herşeyi donduracağımızı ve bir çalışma olmayacağını söylemiştik. Bir ay sonra İrlanda başlayacak. Bu dönemde yeni bir canlanma gelecektir. Bir de tabi Fransa’daki yeni yönetim olaylara daha farklı yaklaşabilir” cevabını verdi.

Shengen yerine karşılıklı muafiyet

Erdoğan, “Bu konuda herhangi bir sinyal aldınız mı?” sorusuyla ilgili de, “Var. Farklı düşünceler içindeler. Merkel de daha farklı ve olumlu görünüyor. Yeni dönemde fasıllarda açma kapama olmalı. Bunun yeniden başlaması, bizim ekiplerimizi de çok daha hareketlendirebilir” dedi. Erdoğan, “İspanya’da çok farklı şeyler de konuştuk. Mesela vizelerin kalkması yönünde. AB’de para birliği var mesela. İngiltere uydu mu, uymadı. ‘Siz bize karşı vizeyi kaldırın biz de size karşı kaldıralım. Ne olacak AB sizi atacak mı?’ dedim. Böyle bir durumda Shengen’den çıkılması gerekmez. ‘İkili anlaşma yaptım’ der. Bütün mesele o ülkenin ortaya koyacağı tavırdır. İspanya bunu yapabilir. ‘Çalışalım’ dediler. İlgililere talimat verildi” dedi.

Sarkozy ve Merkel’in hatası oldu

Başbakan, “AB ile ilgili süreci hızlandırma amaçlı batı başkentlerine seyahatiniz olacak mı?” sorusuna da şu cevabı verdi: “Yakında zaten bir Brüksel seyahatimiz var. Bu arada tabi AB üyesi ülkeler bize geliyor biz onlara gidiyoruz. İrlanda’nın dönem başkanlığı sırasında bir teklif daha getirdik. O dönemde biz AB liderler zirvesine katılıyorduk. Sarkozy ve Merkel gelince çıkardılar. Bu işin iki faili var. Shröder’le olsun Chricac’la olsun temaslarımız vardı. Hollanda dönem başkanlığında sıkıntılı bir zirve oldu. ‘Ayrılıyorum’ dedim. Aşağıda 6-7 kişi oldular. Kesin bir tavır koydular, ‘endişeye gerek yok biz bu işi çözeceğiz’ dediler. İki fasıl açtık.”

KEŞKE BAKAN SAYISINI 15’E İNDİREBİLSEK

Erdoğan, “Demokrasi Bakanlığı gibi bir öneriden de bahsediliyor” sorusuyla ilgili, “Bakanlık pazarı kuracak değiliz. 35 bakanlık aldım. 25’e indirene kadar akla karayı seçtim. Keşke 15’e indirebilsek. Her başlığa bir bakan tayin etmek değil mesele. O başlıkların hepsinin bir sorumlusu var. Bütün bunların hepsini demokrasiyle ilişkisi var. Biz şimdi Aile Bakanlığını getirdik, ‘kadınlara ait bakanlık yok oldu’ diyenler çıktı. Kadının statüsü bölümü var. Aile dediğinin kadın. Kadına karşı çıkanlar aileye karşı çıkıyorlar. ‘Ana’ ifadesine karşı çıkanlar var. ‘Kadın demiyorsun’ diyor. Kadının yüceldiği en yüksek makam analık, o farklı görüyor. Ben bir çocuğun ‘anne’, annenin de ‘yavrum’ dediği anı hiçbir şeye değişmem” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, BM’nin yapısıyla ilgili sorulara da, “Bütün kıtalar temsil edilmeli. Önerilerimiz karşılık buluyor ama kokakların ağırlıkta olduğu bir dünyada yaşıyoruz” cevabını verdi.

IRAK’I HİÇBİR ZAMAN YALNIZ BIRAKMADIK

Erdoğan, Irak Merkezi Hükümeti’nin Kuzey Irak’la olan gerginlikle ilgili Türkiye’yi suçlamasına dair, “Ham hayal bunlar. Bizim işimiz gücümüz yok da Irak’ın içiyle mi uğraşacağız. Türkiye ile Irak tarihinde hiçbir zaman bizim dönemimizdeki kadar işbirliği içinde olmamıştır. Altyapısından üstyapısına kadar herşeyinde Türk firmaları Irak’ı yalnız bırakmadı. Bütün tehditlere rağmen müteahhitlerimiz zaman zaman adeta dışarı çıkarılmakla tehdit ediliyor. Ama onlar sabırla işlerini yapmaya devam etti. Bu noktada çok dikkatli laflar etmek lazım. Ben doğrusu Irak’ın demokrasiye geçişinde Irak yönetimin daha samimi davranmasından yanayım. Herşeyin belirleyicisi olarak orada Irak halkı kendi iradesini ortaya koymalı, sandık ne derse o olmalı. Bizim kalkıp da Irak’ın bütünlüğünden başka hiçbir söylemimiz olmamıştır. ‘Sizi ayırmak isteyenlere karşı bölünmeyin” demişizdir. Ama Irak başka anladı maalesef” dedi.

PAZARTESİ PUTİN’LE SURİYE KONUSUNU KONUŞACAĞIM

ERDOĞAN, Suriye konusunda ABD yönetimde çok değişik bir tavır görmediğini belirterek, “Lahey’e gidilebilirse katliam durdurulabilir. Ama ‘o kararın yaptırımı neresidir’ derseniz öyle bir gücü yok. BM Güvenlik Konseyi’nden karar çıksa orada yaptırım var. Pazartesi günü Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin geliyor. Onla bu konuları enine boyuna görüşeceğiz. Şu anda bir yerde kilit Rusya’nın elinde. İran bile kilit olmaktan çıkmış vaziyette. Rusya olumlu yaklaşım sergilerse İran da durumu gözden geçirecektir” dedi. ABD’nin Suriye konusundaki tavrını daha net anlamak için Ocak ayını görmek gerektiğini belirten Erdoğan, “Beşar’ın karada mücadele gücü yok. Havadan saldırıyor. BM Güvenlik Konseyi karar almadıktan sonra uçuşa kapalı bölge gibi yerleşimler ciddi sorun çıkarabilir. Irak’ta örneğini gördük çok sakıncalı oldu. ABD şu ana kadar tatmin edici bir yaklaşım göstermedi. Ama ‘seçimden sonra durum değişebilir’ gibi ifadeler kullanıldı. Seçim yapıldı artık ‘yeni kabine’ deniyor. Ne olur ne biter onu ondan sonra konuşmak mümkün. Benim üzerinde durduğum konu özellikle Rusya, Çin, İran üçlüsünün yaklaşımı. Onların tavrındaki değişiklik bölgeyi etkiler” diye konuştu. Suriye’de şu anda bir koalisyon oluştuğunu hatırlatan Erdoğan, “El kaidenin Suriye de esamesi okunmaz. Muhalefet orda neticeye varsın orada Kaide filan diye bir şey kalmaz” diye konuştu.

İSPANYA’DA BASK BÖLGESİ VE ETA’YLA MÜCADELEYİ KONUŞTUK

BAŞBAKAN Erdoğan, “PKK’ya yönelik silah bırakırlarsa giderler” açıklamanız çok tartışıldı” sorusuna şu cevabı verdi: “Bu yeni bir şey değil. Silah bırakıp farklı yerlere gitmek isteyenler varsa olabilir. Tepkilerin kimden geleceği belli. Alıştık artık. Biz kendi düşüncemizi söylüyoruz. Silahların susması değil bırakılması. Susma diye bir şey olmaz. Kandil’de duruyorsa dursun. Eylem olursa aynı şekilde operasyonlar sürer.” “Açılımda üst düzey kademenin üçüncü ülkeye gitmesi görüşü vardı. Açlık grevlerinin bitişiyle yeni bir süreç mi başladı? ‘MİT Müsteşarını gerekirse İmralı’ya gönderirim’ dediniz. Yeni bir noktada mıyız?” sorusuyla ilgili de şunları söyledi:

Açılımdan zerre sapmamız olmaz

“Söylediklerimin arkasındayım. Zerre kadar sapmamız olmaz. Ama İmralı ile ilgili olayda da biz daha önce siyasetçi olarak görüşmeyiz müzakere mücadele noktasında da İmralı’dakiyle neyin mücadelesini yapacağım. Mahkum olanla da bizim istihbarat teşkilatımız kalkar görüşmelerini yapar. Niçin yapar terör olaylarına bir çözüm getirecekse. Kalkıp da siyasetçi olarak ben teröristle herhangi bir vekil arkadaşımı görüştürtmem. Bunlar geçmişte yapıldı vekilleri ta Bekaa’ya kadar gönderdiler. Teröristle sarılıp kucaklaşanlarla da görüşmem, arkadaşlarımın görüşmesine de sıcak bakmam.”

İRA ve ETA, PKK’ya benzemiyor

İspanya’daki görüşmelerinde BASK meselesinin de konuşulduğunu belirten Erdoğan, “Zapatero’nun yerine gelen yeni başkanlarıyla konuştuk. ‘Ne yaptınız’ dedim. ‘Çok açık silahı bıraktık. Siyasetten çektik’ diyor. Bunlar siyasetteydiler. Siyaseti de aynı bizdekiler gibi

siyasete yakışır şekilde yapmadıklarını belirttiler. ‘Ve biz de onları çektik. Silahı da bıraktırdık’ dediler. Şu anda zaten bizdeki gibi değil sayıları. Şu anda İspanya’da iş yoluna giriyor. ‘Bitecek’ diyorlar. Onlara da değişik yerlerden destek olmuş BASK’a. Şu anda İRA da, BASK da, ETA da Türkiye’dekilerin benzeri değil.

Çok farklı. Medyada sık sık atıf yapılıyor ama çok farklı. Eğer siyaseti terörize edersen önünü kaparlar. Siyaseti siyaset gibi yaparsan herkes de seni alkışlar” diye konuştu.