20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

'İslamofobiye karşı güçlü bir medya'

İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, Türkiye-Malezya-Pakistan’ın ortak televizyon kanalı projesi ile ilgili, “İslamofobi ile mücadele çatısı altında güçlü bir medya ve iletişim merkezi ve kanalı kuracağız” dedi. 

5 Ekim 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'İslamofobiye karşı güçlü bir medya'

Prof. Dr. Fahrettin Altun, Türkiye-Malezya-Pakistan ortak televizyon kanalı projesine ilişkin soruları yanıtladı.

Altun, “Dijital tabanlı olarak tasarlanabilecek bu platform, sosyal medya için aydınlatıcı videolar, belgeseller hazırlayacak, video haber üretimi yapacak. Bu modelde bir çağrı merkezi ve ihbar hattı, sinema filmleri için bir fon, sosyal medya kampanyaları, belli periyotlarda rapor ve kitap yayını da bulunuyor” dedi. 

Soru: Türkiye, Pakistan ve Malezya BM Genel Kurulu sırasında gerçekleştirilen toplantıda ortak televizyon kanalı kurma kararı alındığını açıkladı. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz? 

İNGİLİZCE YAYIN 

Altun: “Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurulu marjında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Malezya Başbakanı Sayın Mahathir Muhammed ve Pakistan Başbakanı Sayın İmran Han tarafından Türkiye-Malezya-Pakistan üçlü toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantıda üç ülke tarafından İslam karşıtlığı ile mücadele etmek için İngilizce yayın yapacak ortak bir televizyon kanalı kurulması kararlaştırıldı. Hatırlayacak olursanız Sayın Başkanımız BM Genel Kurulu’nda yaptığı o tarihi konuşmada da İslamofobi konusuna özel bir vurgu yapmış, günümüzde küresel barış ve huzura en büyük tehditlerden birinin de ırkçı, yabancı düşmanı, ayrımcı ve İslam karşıtı eğilimlerdeki yükseliş olduğuna işaret etmişti. Dolayısıyla İslamofobi ve İslam karşıtlığına karşı uluslararası ve çok boyutlu bir mücadele gerekiyor.” 

Soru: Televizyon projesinin üç ülkenin iletişim ve enformasyon birimleri öncülüğünde başlayacağı açıklandı. Bu konuda görüşmeler başladı mı? 

IRKÇILIĞIN YENİ TÜRÜ

Altun: “Sayın Başkanımız liderlerin baş başa gerçekleştirdiği söz konusu toplantının ilgili bölümüne şahsımı da davet ederek bu ortak televizyon kanalı girişimiyle ilgili olarak talimatlandırdı. Aynı şekilde Pakistan ve Malezya’dan da muadil kurum yöneticileri yetkilendirildi. Konunun önemi liderler düzeyinde vurgulandı. Her boyutuyla detaylı bir ön görüşme gerçekleştirildi. Gerekli irtibat sağlanarak taraf ülkeler derhal çalışmalara başladı.” 

Soru: Pakistan Başbakanı İmran Han, kanalın İngilizce yayın yapacağını ve İngiliz BBC televizyonuna benzeyeceğine dair ipucu verdi. Bu kanalın içeriği ile ilgili bir format üzerine konuşuldu mu, konsept çalışmanız başladı mı?  

Altun: “Bu girişimle ilgili liderler düzeyinde iradenin ortaya konmasının ardından üç ülke tarafından ortak bir çalışma grubu kuruldu. Konsept çalışmaları devam ediyor. Teknik heyetler şu anda personel, teçhizat, mali yapı, merkez ve bölge yapılanmaları ile içerik geliştirme boyutları üzerinde çalışıyor. Sayın Başkanımızın 23-24 Ekim’de gerçekleştirilmesi planlanan Pakistan ziyareti öncesinde bir çerçeve çıkaracağız. Ama şunu söyleyebilirim; buradan uluslararası bir marka ortaya çıkacağına inanıyoruz. Aslında İslamofobi ile mücadele çatısı altında güçlü bir medya ve iletişim merkezi ve kanalı kuracağız. Dijital tabanlı olarak tasarlanabilecek bu platform, sosyal medya için aydınlatıcı videolar, belgeseller hazırlayacak, video haber üretimi yapacak. Bu modelde bir çağrı merkezi ve ihbar hattı, sinema filmleri için bir fon, sosyal medya kampanyaları, belli periyotlarda rapor ve kitap yayını da bulunuyor. Elbette yaygın bir erişime ulaşması için tüm dijital imkanlar ve kanallar devreye alınacaktır.” 

MERKEZ İSTANBUL 

Altun: “Kanalın merkezinin İstanbul olmasını yüksek bir ihtimal olarak görüyoruz. Elbette diğer ülke başkentlerinde de temsilcilikler olacak. Yani uluslararası bir kanalın gerektirdiği tüm yapılanma gerçekleştirilecek. İstanbul ulusal ve uluslararası birçok medya kurumunun merkezi olmasının yanı sıra teknik ve altyapı imkanları ile insan kaynağı kapasitesi bakımından da öne çıkıyor. Malumunuz birçok medya kurumu bölge operasyonlarını İstanbul’dan yürütüyor. Şu an 50 ülkeden 164 medya kurumuna bağlı yaklaşık 350 uluslararası haberci İletişim Başkanlığı tarafından da akredite şekilde Türkiye’de mesleki faaliyet yürütüyor. İstanbul’un bir cazibe merkezi olma özelliği sinema ve dizi sektörü için de geçerli. Şu an İstanbul’da uluslararası çapta projelere yönelik bir film platosunun hazırlıkları sürüyor. TRT Uluslararası İstanbul Film Platoları ve Entegre Yayın Kompleksi, kullanım alanı 600 dönüm olan ve toplam 1.100 dönümlük arazi üzerine inşa edilecek.” 

TRT’nin birikiminden yararlanılacak

Soru: Türkiye’de TRT bu kanalda görev alacak mı yoksa tamamen bağımsız bir kurum mu inşa edilecek?  Altun: “Üç ülkenin iletişim alanında ciddi birikimleri var. Bu, her ülkenin muadil kurumlarının iş birliğiyle uluslararası yayıncılık tecrübesinin kesiştiği bir proje olacak. Uluslararası alanda iş yapan çok önemli kurumlarımız var. Bu noktada elbette TRT’nin birikiminden de yararlanılacak.  Soru: Bu kanalın İslam ve Müslüman karşıtlığı ile mücadelede etkisi ve başarısı konusunda ne tür bir beklentileriniz var? 

Altun: “Öncelikle burada temel problemin Müslümanların kendilerini yanlış tanıtmalarından değil, ırkçıların İslamiyeti kendi sanal gerçeklikleriyle inşa etmeye çalışmalarından kaynakladığını tespit etmemiz gerekiyor. Söz konusu girişimde yayınlar bu temel bakış açısı üzerine oluşturulacak. İslam dünyası ile Batı dünyası arasında stratejik bir iletişim kanalı olacağına inanıyoruz. Müslümanlara yönelik ön yargı ve nefrete dikkati çekecek kanalın, hoşgörü, birlikte yaşama, kültürler arası ilişkiler gibi hususlarda farkındalık oluşturmasını amaçlıyoruz.”