4 Temmuz 2025 Cuma / 9 Muharrem 1447

İşte 235 nolu üye Ömer

Paris’te öldürülen 3 kadın cinayetinin baş zanlısı Ömer Güney’in profili herkesin kafasını karıştırdı. Örgüte 2011 yılında üye olan Ömer Güney, Paris’te eylemlere katıldı, örgüt içinde bilinen bir isim haline geldi.

Şeyhmuz Çakan23 Ocak 2013 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
İşte 235 nolu üye Ömer

BİR PARİS SUİKASTÇISI PROFİLİ: GÖÇMEN, SARA HASTASI, PKK’LI SEVGİLİSİ VAR

Paris’teki Kürt Enstitüsü’nde PKK’nın kurucularından Sakine Cansız ile Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’e yönelik suikastın zanlısı olarak tutuklanan Ömer Güney’in yaşam hikayesi ilginç detayları barındırıyor. 25 yıl önce Sivas’tan Paris’e yerleşen 4 çocuklu Güney ailesinin tek oğlu olan Ömer Güney, 5 yıl önce evlendiği teyzesinin kızı ile bir süre Almanya’da yaşadıktan sonra 2011’de boşanarak Paris’e döndü. Beyninde tümör bulunan Ömer Güney sara hastalığı da taşıyor.

Sabıkası bulunmayan Ömer Güney, 2012’de Ağustos ve Ekim aylarında üç kez Türkiye’ye giriş yaptı İstanbul’da kaldıktan sonra da Almanya’ya döndü. Sabıka kaydı bulunmayan Ömer Güney, daha önce Hollanda polisi tarafından gözaltına alınıp serbest bırakılmış.

Havalimanında çalışıyordu

Star’a konuşan Ankara’da yaşayan Ömer Güney’in amcası Zekai Güney, aileyle ilgili şu bilgileri verdi:  “Ömer ile en son 2 yıl önce yüz yüze görüştüm. Ağabeyimle telefonda konuşabiliyoruz. Ona Ömer’i sorduğumda ‘İyi, havalimanında güvenlik görevlisi olarak çalışıyor’ demişti”

Dün ne oldu bilemez

Yeğeni Ömer Güney’in beyninde tümör olduğunu iddia eden amca Zekai Güney, “Onun beyninde tümör var. Tedavi gördü. Ayrıca Sara hastası. Sara hastası heyecanlanamaz, krize girer. Ömer’e dün ne oldu diye sorsan yanıt veremez, çünkü hatırlamaz. Tedavi görüyordu. Bu cinayetleri onun sağlığını göz önünde tutunca işleyebileceğini sanmıyorum” dedi.

Sevgilisi Roj TV çalışanı

Güney’in Roj TV eski Muhabiri ve PKK’nın Paris yöneticilerinden 1979 Kızıltepe doğumlu Gülay Aydemir ile iki yıldır aşk yaşadığı iddia edildi. 1998’de Kandil’e dağa çıkmak için gittiği öne sürülen Gülay Aydemir’in 2004 yılında Fransa’ya geçtiği belirtiliyor. İddiaya göre Aydemir ile Sakine Cansız arasında anlaşmazlık bulunuyordu.

KÜRT DERNEĞİNE ÜYE OLDU

Ömer Güney’in Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu’na 18 Kasım 2011’de doldurduğu üyelik formu ortaya çıktı. 325 sıra no ile kayıt olan Ömer Güney, memleketini Sivas olarak yazdı. Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu (FEYKA) Başkanı Mehmet Ülker üyelikle ilgili olarak şunları söyledi: “18 Kasım 2011 tarihinde Villiers-le-Bel’deki derneğimize üye oluyor. 50 Euro da aidat veriyor. Sonrasında herhangi bir üye gibi gidip gelmeye başlıyor. Samimi oluyor, dernek çevresindeki etkinlik ve aktivitelere katılıyor. Yabancı dil bilgisi sayesinde de tercümanlık yapıyordu.”

KİTLE EYLEMLERİNE KATILIYORDU

PKK’lı Cemal kod adlı Murat Karayılan, “Yaptığımız ilk araştırmalara göre, Ömer Güney adındaki kişi de oradaki bir Kürt derneğine gidip gelen, zaman zaman bazı kitlesel-barışçıl eylemlere katılan bir kişidir” dedi. Karayılan”Bir kişi PKK’ya 2 yılda öyle kolay kolay üye olamaz. PKK’nın Avrupa’da bu tarzda üye alma durumu yoktur. Bu bilgi yanlış bir bilgidir. Biz böyle bir kişiyi tanımıyoruz. Avrupa’daki yönetimimiz de tanımıyor. Ve hareketimizin bu isimde bir üyesi yoktur. FBir kısmı Kürt derneklerinin yaptığı eylemlere destek amaçlı katılırlar” diye konuştu.

Sadak: PKK bile sabote ederse karşı dururuz

Kürt sorunun çözümü için başlatılan müzakere sürecine BDP’li Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak’tan tam destek geldi. Sadak, süreci PKK ya da içindeki gruplar bile sabote ederse bunlara karşı duracaklarını söyledi. Toplumsal barışın sağlanmasının tarafların birbirlerini kabul etmesi ile mümkün olabileceğini ifade eden Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ise Türkiye’nin artık bir barış sürecini yakaladığını ve bu süreçten de geri dönemeyeceğini belirtti. Sadak, “Fransa’da PKK’nın kurucuları arasında bulunan Sakine Cansız’ın Diyarbakır’daki cenaze törenlerine katıldım. Meydanda toplanan kalabalık süreci sabote edecek hiç bir olumsuz pankart ve slogan atmayarak toplumsal barışın sağlanması noktasında önemli bir mesaj verdi. Herkesi bu mesajı iyi okuması lazım, toplumu yaralayacak, süreci sabote edecek olumsuz gelişmelerden uzak olması gerekir.” dedi.

Biz sürece destek vermeye hazırız

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Fransa’nın 3 PKK’lı kadının öldürülmesi konusundaki soruşturmayı çarpıttığını öne sürdü. Demirtaş, “Paris Başsavcılığı’nın açıklaması tatmin edici olmaktan uzak. 10 gündür bula bula bu kadarına mı ulaştınız? Şaibeli şüpheliden başka bilgi yok mu?” diye sordu.  Demirtaş, infazı aydınlatmanın devletin ve hükümetin boynunun borcu olduğunu savundu. Partisinin grup toplantısında konuşan Demirtaş, Paris’te öldürülen 3 PKK’lı kadının cenaze töreninde halkın ortaya koyduğu tavrın, başlayan yeni sürece destek anlamına geldiğini söyledi.  

Açıklanan bilgiler tatmin etmiyor

Paris Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasını anımsatan Demirtaş, “Ortaya çıkan bilgiler, tatmin edici olmaktan uzak. O büroya giren çıkan belli. 10 gündür bula bula bu kadarına mı ulaştınız? Başka bir istihbarata ulaşamadınız mı? Türkiye’nin bu konunun üzerinde durması boynunun borcudur. Bu konunun açığa çıkması için diplomatik, istihbarat, her türlü girişimde bulunmalıdır. Yok zaten eğer detaylarını biliyorsa açıklamak da hükümetin borcudur.” diye konuştu. -Hamza Erdoğan/Ankara

Süreç planlandığı gibi gidiyor

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İmralı’yla görüşmeyle başlayan sürecin planlandığını gibi ilerlediğini söyledi. Atalay, “Süreç planladığımız gibi gidiyor. Sorun yok. Toplumdan destek var” dedi. Atalay, Meclis’te bir grup gazeteciyle sohbet etti. Atalay, BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, “sürece bir koordinatör atanmasını istedi, ne düşünüyorsunuz” sorusu üzerine, “Süreç planladığımız gibi gidiyor. Genel politikamız belli. Ayrıntıları konuşmayacağım. Sorun yok. Toplumdan destek var. Onu görüyoruz” dedi. Atalay, Suriye’den gelenlerin sayısının 160 bine ulaştığını ifade ederek, bu konuda yaşanan sorunları çözmek için geçen hafta bir genelge yayınlandığını söyledi. Atalay, bunun Sağlık Bakanlığı’nca şehirlerde yaşayan Suriyelilerin hastanelerden yararlanması ve ameliyat olmalarına ilişkin olduğunu hatırlattı.

Diyarbakır’a barış çıkarması

AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, bazı  milletvekillerinin İmralı ziyaretiyle başlayan sürece katkı vermek amacıyla  Balkan Anadolu Derneği ile birlikte Diyarbakır'a gezi düzenleyeceklerini  bildirdi. Sait, Meclis'te, Balkan Anadolu Derneği Eşbaşkanları Ender Öztürk ve  Niyazi Gültekin ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, İzmir'de kurulan  dernek hakkında bilgi vererek, derneğin ilk gezisini, Şanlıurfa'nın kurtuluş günü  olan 11 Nisan'da buraya yaptıklarını söyledi.Sait, bu sürece  katkı vermek amacıyla Balkan Anadolu Derneği ile İzmir'den 100'e yakın kanaat  önderi ile Diyarbakır'a bir gezi düzenleyeceklerini  belirtti. Sait, şunları kaydetti: 'Aslında biz olayı bir 'Kürt sorunu' olarak değil, bir PKK sorunu olarak  gördüğümüz için oradaki halkla, Diyarbakırlılarla kaynaşmak, oradaki anneleri  dinlemek için böyle bir gezi düzenledik. Bu gezide özellikle de oradaki kanaat  önderlerini, sivil toplum kuruluşlarını, insanları bizzat yerinde dinlemek  istiyoruz, onlarla kaynaşmak, görüşmek istiyoruz. Bu işin görüşerek, konuşarak  daha olumlu olacağını düşünenlerden bir tanesiyim.'

İç hesaplaşma ağır basıyor

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, elde edilen bilgilerin olayın bir iç hesaplaşma ihtimalini güçlendirdiğini belirtti. Bozdağ, “Ekonomik kavga mı yoksa başka bir konu mu bilmiyoruz ama görüntü iç mesele” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Paris’te 3 PKK’lı kadının öldürülmesiyle ilgili olarak, ‘’Örgüt içi hesaplaşma mıdır, yoksa ekonomik bir kavganın sonucu mudur ya da başka bir şey midir... Ama örgütle ilgili kendi içinde bir şey gibi görünüyor’’ dedi.

Bozdağ, Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, bir gazetecinin ‘’Paris’teki cinayetler ile ilgili tutuklanan bir kişi PKK’lıymış’’ şeklindeki sözleri üzerine, ‘’Şu anda ortaya çıkan bilgiler, emareler, terör örgütünün kendi içinde bir olay olduğu gibi yansıyor ama bu ne kadar doğru ne kadar eğri, başka bir ihtimal var mı yok mu? Bütün bunlar soruşturma sonucunda ortaya çıkacaktır. Şu anda bu konuyla ilgili haberler var ama bunun ne kadarı gerçek bilgiyi yansıtıyor, o bu soruşturma sürecinde ortaya çıkacaktır’’ şeklinde konuştu. Bozdağ, ‘’Benim kaanatim, örgüt içi hesaplaşma mıdır, yoksa ekonomik bir kavganın sonucu mudur ya da başka bir şey midir... Ama örgütle ilgili, kendi içinde bir şey gibi görünüyor’’ sözlerini sarf etti. ‘’Fransa’daki infazlar ile İmralı görüşmelerinin bir müddet devam etmemesi haberleri doğru mu?’’ sorusuna Bozdağ, ‘’Rivayetler üzerine konuşmayı doğru bulmam. Paris’te olan cinayetler ile ile ilgili ortada pek çok rivayetler var’’ dedi.

Bahçeli ihbar edebilir

Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Diyarbakır’daki cenaze töreni konusunda savcıları görev çağırması ile ilgili görüşünün sorulması üzerine, ‘’Herkes ihbar ve şikayette bulunabilir. Çünkü bizim Ceza Muhakemesi Kanunu’nda herkese ihbar ve şikayette bulunma imkanı getiriliyor’’ dedi.

ANALİZ

SAADET ORUÇ: Ömer Güney’in ailesi Paris’te koruma altına alındı

Paris’tekİ suikastin zanlısı olarak tutuklanan Ömer Güney’in ailesinin güvenliğinin sağlandığı bildirildi.

Ailenin olayın ardından Paris’teki Türk makamlarıyla temasa geçtiği öğrenilirken, Güney’in amcası Zekai Güney’in önceki akşam CNN Türk’te yayınlanan “Tarafsız Bölge” programında endişelerini dile getirmesinden sonra Paris’teki aile bireylerinin kendisine ulaştıkları ve güvende olduklarını ilettikleri bildirildi.

Star’ın ulaştığı bilgilere göre Ömer Güney’in adının basına yansımasından sonra Güney’in ailesi Paris’teki Türk başkonsolosluğu ile temasa geçti.

Detay vermekten kaçınan diplomatlar, bu temasın rutin ve olağan bir temas olduğuna dikkat çektiler.

Talep halinde  görevlerinin Fransız güvenlik makamlarından yardım istemek olduğunu hatırlattılar.

Ailenin güvende olduğu bilgisine ulaşılırken, Paris yakınlarında bulunan evlerinde kalmadıkları öğrenildi.

Yanıtlar ve sorular

Fransız makamları, olayın gerçekleştiği 147 rue La Fayette adresindeki Enformasyon Merkezi’nde dört bardak gördükleri için kurbanlarla birlikte kapıyı rahatça açarak içeri giren dördüncü bir kişiden şüphelenerek, soruşturmayı onlarla birlikte merkeze gelen dördüncü kişi üzerinde yoğunlaştırdılar.

Ortamda cinayet öncesi boğuşma benzeri bir şiddet yaşanmadığı araştırmalar  sonucu kesinleşirken, biri silahlı örgütsel eğitim almış olan üç kadının neden bu suikaste direnmediği en büyük soru işareti olarak ortada kaldı.

Birlikte bir şey içtikleri anlaşılan dört kişiden katilin diğer üç kadını uyutacak bir madde kullanıp kullanmadığı da akıllara gelen soru işaretlerinden.

Ancak otopsinin sonuçlandığını açıklayan savcı bu yönde bir bilgi vermedi.

Bir başka soru işareti, yakınları tarafından epilepsi hastası olarak anlatılan bir kişinin böyle bir suikasti nasıl soğukkanlı bir şekilde işlemiş olabileceği.

Olaydan sonra gözaltına alınıp serbest bırakılan ikinci kişinin de kayıplara karıştığı ve kendisine ulaşılamadığı öğrenildi.

Ömer Güney 2011 yılından itibaren Villiers Le Bel semtinde bulunan Kürt derneğinde çalışıyordu.

Olay günü Sakine Cansız’ı merkeze götürme nedeni ise, FEYKA Başkanı Mehmet Ülker tarafından şöyle anlatıldı:

“-Ailesinin muhafazakar olduğunu biliyorduk ama bizim derneklerimize herkes gidip gelebilir..

-Peki Sakine Cansız’ı o gün Ömer Güney mi misafir etmiş ve sonra merkeze getirmiş?

-Hayır Cansız başka yerde kalmış. Ancak Ömer’i bir arkadaşımız arayarak Sakine Cansız’ı kaldığı yerden alıp, büroya bırakmasını istemiş.”

Gözaltı haberinin geldiği ilk anda, “tanıdığımız arkadaşlarımızdır ve haksız yere itham edildiğini düşünüyoruz açıklamasını yapan Kürt çevreler, olayla ilgili somut delillerin ardından ani bir mesafe koydular.

Bu kadar sarsıcı bir cinayeti kendi çevrelerinden birisinin işleyebilmesi, Cansız gibi sembol bir isme yaklaşabilmesi nedeniyle Paris’teki yapılanmanın önemli bir iç sorgulanmadan geçmesi bekleniyor.

ÖNERİLEN VİDEO

Kepçenin temas ettiği binanın çökme anı kamerada

Kapat
Video yükleniyor...