AK Parti İstanbul Milletvekili Harun Karaca, kendisine işkence yaptığını öne sürdüğü eski polis şefi Adil Serdar Saçan'la Meclis Komisyonunda nasıl yüzleştiğini anlattı.
Harun Karaca eski polis şefi Adil Serdar Saçan'ın Meclis komisyonuna bilgi verme durumunu şu şekilde değerlendirdi;
Adil Serdar Saçan'ın 1998-1999 yılında Organize suçlar Şubesine ilk atanan Müdür olmasından ve işkencelerle anılmasından kaynaklanan bir durumdur. Ayrıca Tuncay Güney'in göz altına alınmasıyla ilgili olan diyaloğun da basına yansımasından dolayı o dönemde Organize Şube'nin aktör rolünde olması Darbe Komisyonu Adil Serdar Saçan'ı dinleme sebebidir.
Harun Karaca İşkenceci İle Yüzleştiği anı anlattı;
Organize Şube'den çıktıktan sonra o günkü işkence gören arkadaşlarla beraber basın toplantısı düzenleyerek, sosyal medyada ve muhtalif basın yayın organlarında bu soru geldiği için Mahkeme bittikten sonra işkence gördüğümüze dair hem o zamanki polis baş müfettişliğine, İçişleri Bakanlığı'na, Savcılıklara müracatlarının olduğunu dile getirdi. Aynı zamanda devam eden bir işkence davasının da olduğunu kaydetti. Harun Karaca, Adil Serdar Saçan'ın işkence yaptığına dair mahkeme raporunun olduğunu da belirtti.
Ayrıca Harun Karaca AK Parti hükümetinin 10 yıllık süre içinde işkence olaylarının önüne geçtiğini ve artık işkenceden hiçkimsenin şikayet etmediğini söyledi.
Elif Çakır'ın, 2003'te İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun döneminde görevden alındığını ve Ergenekon davasından hemen önce başlayan 37 sanığı olan Akbil davasıyla ilgili sorusuna Harun Karaca'nın cevabı şu şekilde oldu;
Harun Karaca, şahsı adına ve belediyeyle ilgili olan 3 tane davanın olduğunu söyledi.
1. Akbil davası 2. Albayraklar davası 3. İgdaş davası.
Davalardan birisinin 2003 yılında AK Parti iktidara geldikten 2 ay sonra davanın beraat ettiğini altını çizerek belirtti. Davaların açılma sebebinin de siyasi olduğunu söyledi.
İşkence davası ile ilgili olarak; "benim işkencecim" olarak nitelendirmiyorum zira benim gözlerim kapalıydı ve bana işkence yapanın kim olduğunu bilmiyordum dedi.
Adil Serdar Saçan ile ilk defa yüz yüze komisyonda karşı karşıya geldiğini önceden kendisini tanımadığını sesini dahi bilmediğini bu yüzden de sorgusunda olup olmadığını bilmediğini ve 4 gün nezarette gözlerimiz kapalı dizlerimiz üzerinde beton zemindeydik,şahısları tanımak gibi bir şansımız yoktu deddi.
Nezarette geçirdiği anların anlatan Karaca şunları söylüyor;
Dizlerimizin üzerinde namaz kılar şeklindeydik ve oturuş biçimimizi değiştirmek için izin almak zorunda olduklarını söyledi. Organize şubedeki memur kişiye "Komutanım" diye hitap etmek zorunda olduğunu açıkladı.
Elif Çakır, Harun Karaca'ya dört gün boyunca diz üstü bir durumda ve nasıl namaz kılar şekilde kaldığını sordu:
Harun Karaca, 2001'de Organize'ye getirdiklerinde 2 saat civarında ayakta bekletildiklerini ve organize'nin o dönemki şartlarında hemen kafanıza basarlar koridorda yürürken bile hiçbir yere baktırmazlar nezarethane'nin kapısından girersiniz girdikten sonra duvara yüzünüzü döndürürler gözünüze siyah bir bez bağlarlar ve ordaki nezarethanenin içine atmazlar oraya atılırsanız bayram edersiniz ifadelerini kullandı.
Organize'ye geldiklerinde nezarethanelerin dışında 5-10 metrekarelik beton zemin üzerinde bir yerde bir arkadaşımızı kelepçeyle kalorifer peteğine bağladıklarını ve kendisini bağlamadıklarını sadece diz üstü gözleri bağlı şekilde bıraktıklarını söyledi. Akşam olduğu zaman gözlerimiz bağlı olduğu için kimin gelip kimin gittiğini bilmiyorduk ve beni tuvaletin yan tarafında oturduğumuz yerin karşısında bir veya birkaç oda vardı oraya götürdüler bana elektrik verdiler, testislerimi sıktılar ve birsürü fiziki işkence yaptılar ve benim sesimi dışarıdaki arkadaşlara dinletiyorlardı.
Elif Çakır, Harun Karaca'ya siz hangi gerekçeyle Adil Serdar Saçan yaptı diyorsunuz o hangi gerekçeyle ben bu işkenceyi yapmadım diyebiliyor?
Harun Karaca: Bana işkence yapan kişinin Adil Serdar Saçan olduğunu bilmiyorum bilmem de mümkün değil gözlerimiz kapalı ancak bana işkence yapılan kurumun başında Adil Serdar Saçan olduğu için ben, bana işkence yapılan kurumun başındaki bir insana diyorum ki siz yapmadıysanız siz yaptırmadıysanız ozman o kurumun başında böyle şeylerin kurum içinde olduğunda neden bukadar duyarsız oldunuz neden görevinizi doğru yapmadınız dediğini ifade etii.
Harun Karaca, Komisyondaki verilen ifadede 2001'deki Yenişafak operasyonuyla ilgili Adil Serdar Saçan'ın belgesindeki bir bölüm su şekilde;
DGM'nin yazısı da Hasan Özdemir'e geldi, Hasan Özdemir bize gönderdi oradaki bu iki operasyondaki en büyük hata şudur, Aktif olarak görev yapan silahlı mafyayla mücadele eden organize suçlar şubesine bu görevin verilmesi hatadır ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkmıştır. Şeklinde açıklamalarda bulundu.