26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

'Kibir abideleri dava adamı olamaz'

Başkan Erdoğan, parti teşkilatına “AK Parti büyük davanın son temsilcisidir. Milleti karşısına alanlar, bizi de karşısına alır. Gönül kıranın kalemini kırarız” diye seslendi.

8 Aralık 2019 Pazar 07:00 - Güncelleme:
'Kibir abideleri dava adamı olamaz'

Türkiye Başkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Şehir Üniversitesi konusuna değinen Erdoğan “Meselenin özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuz, bir siyasi ayağında da malum zatın olduğu söyleniyor” dedi. 

HANİ BUNLAR DÜRÜSTTÜ

Başbakanlığı döneminde Şehir Üniversitesi’ne tahsis yaptığını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Malum zat Başbakan olunca bu tahsisi, mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyor değil mi? Öksüz, yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun başkanı sıfatıyla bunu sağlıyor. Peki bu nasıl doğruluk? Peki yanında kim var? Sayın Babacan var. Onun da imzası var bu işin altında. Başka kim var? Mehmet Şimşek var. Başka kim var? O zaman Ulaştırma Bakanı olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun içinde olan Feridun Bilgin var. Hani bunlar dürüsttü ya... Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu. Bitmedi ve bunlar Halkbank’ı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankasından bunlar kredi talebinde bulunuyorlar. Halkbank’ı bunlara ciddi bir kredi veriyor fakat maalesef bunlar ödemelerini yapmıyorlar. Şu anda Halkbank’a olan borçları aklımda kaldığı kadarıyla 417 milyon noktasında. Şimdi ‘Yapılandıralım’ diyorlar. ‘Yapılandıralım’ derken, neyi, nasıl yapılandıracaksın? Neymiş yaptıkları kampanya şu, ‘Ya işte spor kulüplerinin borçları yapılandırılıyor da Şehir Üniversitesinin ki niye yapılandırılmıyor?’ Ya sen Halkbank’a teminat bile vermedin. Futbol kulüplerinin bütün tribünlerdeki gelirlerine, her şeyine banka el koyuyor. Senin neyine el koyacak? Yoksa Maltepe’de Tekel’e ait olan yer, yani zamanında benim tahsis ettiğim bu yeri bankaya teminat olarak göstermek suretiyle, bunu mu banka teminat olarak kabul edecek?”      

KASAYI BOŞALTAMAYIZ 

Erdoğan, “Bir başka alavere dalavere daha yapıyorlar. O da ne biliyor musunuz? Diyorlar ki ‘Alacağımız öğrencilerin yapacakları ödemeye ipotek koyun” diyerek,  şöyle devam etti: “Ya sen zaten mevcut kotanı doldurmamışsın. Mevcut kotanı doldurmadan üstelik yeni alacağın öğrencilerle ilgili, böyle bir kotayı nasıl oluyor da bir bankaya teminat olarak veriyorsun? Tabii bizi halef selef olduğumuz Cumhurbaşkanı aradı. Dedi işte ‘Siz bu işi arzu ederseniz halledersiniz.’ Kendisine dedim ki ‘Temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. Biz geçmişte bankaların nasıl iflas ettiğini biliyoruz. Hamdolsun 17 yıldır bizim dönemimizde, bizim bankalarımızın hiçbirisi kasaları boşaltmadı. Biz de kasayı boşaltamayız.’ Tabii işin başından itibaren Ülker Grubu buraya ciddi destekler verdi. Daha sonra Ülker Grubu da ne yaptı? Buradan çekildi. Ülker Grubu orada bizim verdiğimiz desteklerle ilgili de bizim bu noktadaki desteğimizi açık net söyledi.      

TEZGAH BAŞKA 

Buranın hamisi dikkat edin Marmara Üniversitesidir. Şimdi de ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Marmara Üniversitesi borçları ödesin.’ Tabii YÖK’te kendilerine diyor ki ‘O zaman siz de mütevelliyi bırakın. Marmara Üniversitesi buraya yaptığı atamalarla burayı götürsün.’ Yok, mütevelliyi de bırakmayız’ diyorlar. Tezgah başka. Biz ne oradaki öğrencilerimizin düşmanıyız ne de akademisyenlerin düşmanıyız. Anlattığım gibi burada Halkbank’ın adeta bir dolandırılması söz konusu.”    

2.5 MİLYAR DEĞERİNDE 

Tahsis yapılan yer Marmara’ya nazır, Maltepe’de çok çok güzel bir yerde ve değeri itibarıyla da yani 2,5 milyar değerinde olan bir yer ve bilabedel bunu üniversitesine tapu devrini yapmak suretiyle veriyor. El vicdan ya... Böyle bir şey yapılabilir mi? Bilabedel... Nasıl oluyor bu iş? Hani dürüsttünüz? Bunu yaşadık. Allah bizleri aynı duruma düşürmesin.

KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE

Bu işin Danıştay’a müracaatını yapan da kim biliyor musunuz? CHP’nin yanından hiçbir zaman ayrılmayan Mimar ve Mühendisler Odası’dır. Çok daha ilginci şu anda bunları ziyaret edenler kim? CHP’nin ileri gelenleri. Mimar ve Mühendisler Odası hem bununla ilgili davayı açıyor ama bakıyorsunuz CHP’nin parti sözcüsü olsun, genel başkan yardımcıları olsun onlar da bunlara nezaket ziyaretinde bulunuyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil ama gerçekleri bilelim ona göre de bunu özellikle tabanımıza anlatalım.”

AKDENİZ'DE OYUN BOZULDU

Başkan Erdoğan, Türkiye ile Libya arasında mutabakat metni imzalandığını hatırlatarak, şunları söyledi: “Ben de imzaladım, şimdi de Birleşmiş Milletleregönderildi. Burada oyun bozuldu. Bu oyunlar bozulurken bir tarafta da Yunanistan, G.Kıbrıs, Mısır, zaman zaman İsrail bir araya geliyor. BizLibya’daki bu kararlı duruşumuzu devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.” Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası deniz hukuku ve uluslararası hukuktan doğan haklarını sonuna kadar savunacağını ve haklarının takipçisi olacağını vurguladı.

CUMHUR İTTİFAKI’NI BÖLEMEYECEKLER

Başkan Erdoğan, Suriye’deki gelişmelerle ilgili ABD ve Rusya ile varılan mutabakatların, sahada elde edilen sonuçların tarihi önemde olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için diplomasi ve uluslararası siyaset yanında ekonomiyi de devreye almalarına rağmen ülkemize geri adım attıramadılar.  Aynı hamlelerin tekrarında karşılarında hazırlıklı bir Türkiye buldukları için istedikleri neticeyi elde edemiyorlar. Ülkemize yönelik kızgınlıklarının gerisindeki sebeplerden biri de budur. Artık eskiden olduğu gibi Türkiye’yi diledikleri şekilde itip kakamadıkları, yönlendiremedikleri, yönetemedikleri için hırçınlaşıyorlar. 

İŞTE BU TABLO VAR

Hırçınlaştıkça da muvazeneyi kaybediyorlar. Ülkemiz iç siyasetinde ortada kayda değer bir husus yokken ortaya çıkıp yükselen AK Parti, Cumhur İttifakı ve şahsım aleyhindeki havanın gerisinde işte böyle bir tablo, işte böyle bir hesap vardır. Cumhur İttifakı’nı bölemeyecekler, parçalayamayacaklar ve Cumhur İttifakı güçlenerek yarınlara inşallah yürüyecek. Türkiye’nin güney sınırlarını terör koridoruyla kuşatma projeleri özellikle oluşturmaya çalışanlar, iç siyaseti manipüle ederek kayıpları telafi etmenin peşindeler ama bunu da başaramıyorlar.”

GÖNÜL KIRANIN KALEMİNİ KIRARIZ

“Türkiye, nasıl binlerce yıllık devlet tarihimiz içindeki son halka ise AK Parti de bu büyük davanın günümüzdeki en önemli temsilcisidir” diyen Erdoğan görevi ne olursa olsun herkesin bu davanın bir neferi olduğunu söyledi. Erdoğan şunları kaydetti: “Kendi nefsinin peşine düşen, sadece kendi ajandasına, kariyerine hesabına odaklanan kişilerden dava adamı olmaz. Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Hele hele bulunduğu makamın gücüne, imkanlarına güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. Yolsuzluğu, haksızlığı, çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tür vasıflardaki insanların kapımızdan içeri girmesi dahi bizim için züldür.”      

“Unutmayın, milleti karşısına alanlar, bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır” diyen Erdoğan, insan gönlü kıranının, partideki gönülleriyle ilgili kalemini kıracaklarını söyledi. Hiç kimsenin gündeminin peşine takınılmayacağını vurgulayan Erdoğan “Ülkemizde kimi konuların bilinçli bir şekilde gündemde öne çıkartıldığını görüyoruz. Önemli bir kısmı da milletimizi karamsarlığa sürükleyerek dolaylı yoldan bizi başarısız göstermeye yönelik bu çabalara karşı dikkatli olmalıyız” dedi. Erdoğan, istisnai hadiselerin sanki her gün her yerde yaşanıyor, herkesin başına geliyor gibi gösterilmesinin iyi niyetli olmadığını belirterek, Türkiye’yi güvensiz bir ülke olarak gösterme projesine hizmet eden bu tür kampanyalara bilerek veya bilmeyerek destek verilmemesi gerektiğini ifade etti. Medya kuruluşlarını da bu konuda dikkatli ve bilinçli hareket etmeye davet eden Erdoğan. “Ülkemizin de AK Parti’nin de kendi gündemi vardır. Muhalefetin, medyanın ve diğer çevrelerin bizi dar ve kısır gündemlerinin içine hapsetme tuzağına hiçbir şekilde düşmemeliyiz. Unutmayınız, AK Parti gündem takip etmez, gündem belirler” diye konuştu.      

SİZİN SURİYE'DE NE İŞİNİZ VAR?

Türkiye’nin son 17 yılda tarihinin en büyük sıçramalarını yaşarken aynı zamanda tarihinin en büyük saldırılarıyla da karşı karşıya kaldığını anlatan Erdoğan, “Ülkemize yönelen saldırıların hedefinde ilk önce AK Parti yer almıştır. Esasen Türkiye ile AK Parti’nin kaderi adeta bütünleşmiştir” diye konuştu. Erdoğan, son dönemde Suriye’de yürütülen harekatlar, Türkiye sınırı içindeki terörle mücadele operasyonları ve Akdeniz’de atılan stratejik adımların Türkiye’ye karşı bir öfke patlamasına yol açtığını dile getirerek, şöyle dedi: “Dünyada hangi liderlerle görüştüysek, hepsinin bize nasihati çoğu zaman, ‘Buradan ne zaman çıkacaksınız?’ söyledikleri bu. Bizim de kendilerine söylediğimiz şu, ‘Sizin orada ne işiniz var? 32-33 bin tır silahı, aracı, gereci, mühimmatı siz kime gönderdiniz? Teröristlere. Siz niye oradasınız? Bize şunu söyleyemezsiniz. Siz oraları terk etmedikten sonra Suriye halkı da ‘Teşekkür ederiz, artık gidebilirsiniz.’ demedikten sonra biz buradan çıkmayacağız. Şu anda da bu süreç devam ediyor. Söyleyecekleri hiç bir şey yok ve söyleyemediler.”