CHP, Şişli krizinin ardından, televizyon kurulması için bazı belediye başkanlarından para toplandığı ancak bu paranın akıbetinin bilinmediği iddialarıyla çalkalanırken, parti yönetimi gerek Sarıgül, gerekse de ‘kayıp para’ iddialarıyla ilgili susmayı tercih ediyor.
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in son MYK öncesinde yaptığı, “konunun bu toplantıda gündeme gelebileceği” açıklaması üzerine, önceki günkü toplantıya gözler çevrildi. Ancak bu toplantıda da, Genel Başkan Yardımcılarından bazılarının konuyu gündeme getirdiği ancak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tartışmayı kapattığı öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı, seçim sonrası yapılacak kurultayda rakibi olarak görülen Sarıgül’ün ‘ihraç’ yerine ‘istifa ederek’ gitmesinden yana olduğu belirtiliyor.
CHP çevreleri, ‘mafya ile tehdit’ iddiası üzerine başlayan yargılama sürecinde Sarıgül’ün yıpranacağını ve hem seçimlere kadar, hem de seçimden sonra Genel Başkanlık yarışında etkisiz hale geleceğini belirtiyorlar. Kılıçdaroğlu ve Sarıgül karşıtlarının da bu nedenle süreci bekleme kararı aldığı ifade ediliyor.
‘Havuz’ problemi cevapsız kaldı
CHP, geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan ve Bihlun Tamaylıgil, Umut Oran, Erdoğan Toprak, Gürsel Tekin ve Oğuz Kaan Salıcı’nın da katıldığı iddia edilen ‘medya havuzu’ toplantısı konusunda da sessiz kalmayı tercih ediyor. Kılıçdaroğlu’nun, seçime yönelik bir televizyon kanalı kurulması için İstanbul’daki CHP’li belediyelerden para toplanmasını istediği, ancak toplanan paraların akıbetinin bilinmediği iddiaları CHP Sözcüsü Haluk Koç’a da soruldu. Koç, gazetecilerin ısrarlı sorularını geçiştirerek haberi veren medya organlarını suçlamakla yetindi.
Yeni bir Halk TV krizi mi?
Ancak, taraflarının isimleri verilerek ortaya konulan bu iddianın da CHP içinde tartışma başlattığı belirtiliyor. Daha önce Halk TV’nin el değiştirmesi konusunda ortaya çıkanları hatırlatan CHP çevreleri, yeni bir skandala tahammülleri olmadığını vurguluyorlar. Deniz Baykal döneminde kurulan Halk TV, parti olarak bir TV kanalına sahip olmanın ‘kapatma nedeni’ olması nedeniyle Baykal’ın yakınları tarafından kurulmuş gibi gösterilmişti. Ancak başarısızlık üzerine kanalın satışı gündeme gelmiş, kimin satın alacağı, ne kadar ödeyeceği tartışmaları uzun süre kamuoyunu meşgul etmişti.