Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Elazığ'a gelen Tatar, İcadiye Şehitliği'nde düzenlenen anma programına katılarak emekli Tuğgeneral Nihat İlhan ve ailesinin kabirlerini ziyaret edip karanfil bıraktı ve dua etti.
Emekli Tuğgeneral Nihat İlhan'ın ailesinin şehit olduğu Kıbrıs'tan toprak getiren Tatar, Tuğgeneral Nihat İlhan ve ailesinin kabirlerine döktü.
Tatar, burada gazetecilere, 23 Aralık 1963 tarihinin akşamında Emekli Tuğgeneral Nihat İlhan'ın ailesinin hunharca şehit edildiğini anımsattı.
Bir vefa duygusuyla bugün Elazığ'da olduklarını ifade eden Tatar, şehitleri rahmet ve minnetle andıklarını dile getirdi.
"Çok şehitlerimiz olmuştu ama tabi ki İlhan ailesinin acısı bir bambaşkaydı." diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle konuştu:
"Kıbrıs'ta büyük olaylar yaşandı, büyük bir soykırım olmuştu ama Türkiye'nin desteğiyle bugünlere kadar geldik. Bir devlet sahibiyiz, bir Cumhuriyetimiz var. Türkiye ile şu anda son derece uyum içerisinde milli davamızı savunmaya devam ediyoruz. Tuğgeneral Nihat İlhan'ın 92 yaşına kadar yaşadığı acıyı birlikte yaşıyoruz. Allah'a şükür onların şehit düştükleri dava uğruna mücadelemi devam ettirmekteyim. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanmaktayız. 20 Temmuz 1974 Türk halkının bağımsız ve özgürlük anlamında en önemli tarihidir ama onun öncesinde 1963'de yaşanan büyük terör olayları vardı Kırbrıs'ta. O zaman Kıbrıs Türk Alayının Tabibi olan Doktor Binbaşı Nihat İlhan görev başındayken maalesef Rum teröristler EOKA baskını ile Mürüvvet Hanımı, Murat'ı, Kutsi'yi, Hakan'ı o sabileri banyo odasında şehit etmişlerdi ve şimdi şu anda bildiğiniz gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Barbarlık Müzesi'nde biz bu acıyı her gün görüyoruz, yaşıyoruz. Millete mal olmuş bir hadisedir bu. O gün Binbaşı İlhan'ın yaşadığı o acıyı biz hala da yaşıyoruz."
Tatar, emekli Tuğgeneral Nihat İlhan'ın yaşadıklarının kolay olmadığını ama hiç yılmadığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Elazığ'da öğrendiğim kadarıyla bir tabip olarak milletine hizmet etmeye devam etmiş. Yeni eşinden iki değerli evladı ikisi de doktor, profesör dolayısıyla da onlara da bir kez daha taziyelerimi sunuyorum. Onların varlığı bizim varlığımızdır. Çünkü netice itibariyle hayat devam ediyor. Kadere bir bakıma küsmemek lazım çünkü bütün bunlar ulusal bir dava içindir. Ulusal bir dava şöyle, Doğu Akdeniz'de büyük bir mücadele içerisinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk milleti için önemli bir devlettir önemli Cumhuriyettir. Doğu Akdeniz'de hak ve çıkarlarının korunmasında bu devleti sonuna kadar savunmamız lazım. Sonuna kadar Türklük için o coğrafyada var gücümüzle hakkımızı ve dolayısıyla istiklalimizi, istikbalimizin o şekilde muzaffer eylememiz lazım."
Elazığ halkı ile aralarında muazzam gönül ve kader birliği olduğunu kaydeden Tatar, sözlerini şöyle tamamladı:
"O bakımdan bütün bunlara baktığımızda şu anda bulunduğunuz ortamda, bu şehitlikte bir kez daha acıyı paylaşıyorum, bir kez daha İlhan ailesinin büyük acısını yad ediyorum. Kendilerine rahmet diliyorum ama ruhları şad olsun derken gerçekten onlarla başlayan bu büyük mücadele, büyük acılar, büyük bedeller ama neticede de Kıbrıs Türk halkı bir devlet sahibi, bir Cumhuriyet sahibidir. Onların mutlaka ruhları bizi şu anda izliyorlarsa haklarını helal ediyorlar. Bu acıları beraber yaşadık ve dolayısıyla bizleri birlikte tutan böyle bir milli mücadelenin içerisinden gelme bir takım gerçekten kutsal ve değerli olaylar millete mal olmuş olaylar."
Cumhurbaşkanı Tatar, daha sonra Emekli Tuğgeneral Nihat İlhan'ın yaşadığı evi de ziyaret etti.
İlhan'ın evinde çocukları ve torunlarıyla bir araya gelerek uzun süre sohbet eden KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, İlhan ailesine ait eski fotoğraflara baktı.