12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Komşun açken tok yatılmıyorsa verilen yardım sözleri tutulmalı

Somali ve Arakan gibi birçok ülkenin yoksullukla mücadele ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Hani komşusu açken tok yatan bizden değildi. Elimizi uzatmayacak mıyız? Köşklerimizde yatarak bu sorunu çözemeyiz” dedi.

Mustafa Meydan / Mustafa Meydan11 Ekim 2012 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Komşun açken tok yatılmıyorsa verilen yardım sözleri tutulmalı

ERDOĞAN’DAN ‘YOKSULLUKLA MÜCADELE’ SÖZÜ VEREN ÜLKELERE TARİHİ HATIRLATMA

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Grand Cevahir Otel’de gerçekleştirilen İSEDAK Bakanlar Zirvesi’nin açılışında konuştu. Ekonomik değerlendirmelerin yanında başta Suriye olmak üzere uluslararası ve ülke gündemine ilişkin gelişmelere de değinen Erdoğan şu mesajları verdi:

Esad, baba rekoru kırma peşinde

Suriye’de yaşanan olaylar bütün insanlığın, İslam dünyasının yüreğini yaralamaya devam ediyor. Olayların başladığı günden bugüne yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetti. Biliyorsunuz baba Esad, Hama ve Humus’ta 30 bin kişiyi katletmişti. Oğul Esad, ‘Babamın rekorunu kırmam lazım diyor’ ve 30 binin üzerine çıkmanın gayreti, mücadelesi içinde. Uçaklarla bombalamak suretiyle kendi halkını ölüme, yokluğa doğru sevk ediyor.

Arakan ve Gazze’ye ne yaptınız

Yoksulluğun giderilmesi, işbirliğinin daha ileri noktalara taşınabilmesi için önem verilmesi gereken bir konu. Komşusu açken tok yatan bizden değildir prensibinin rehber edinilmesi gerek. Kurduğumuz yardım ve kalkınma fonlarının başarısı bu nedenle hayati önem taşıyor. Ancak mevcut fonlar için vaad edilen kaynakların ödenmesi noktasında yeterince hassas davranılmadığını üzüntüyle görüyoruz. Bu vesileyle söz konusu fonlar için finansman taahhüdünde bulunan üye ülkelerimize bir an önce taahhütlerini yerine getirmeleri çağrısında bulunuyorum. Şunu hiçbir zaman unutmayacağız. Şu anda aramızda olan birçok ülke temsilcilerinin yoksullukla ne tür mücadele içerisinde olduğunu biliyorum. Hatta bunu çok çok aşan bazı ülkelerin şu anda ne sıkıntılar çektiğini biliyorum. Peki bunlara karşı ne yapıyoruz? Arakan’daki Müslümanlara karşı ne yapıyoruz? Acaba hassasiyetimiz nedir? Şu anda fakirlik, yoksulluk içinde kıvranan o çocuklara, o kadınlara, o anne babalara karşı ne yapıyoruz? Somali’de aynı şekilde, Filistin’de aynı şekilde.

İki metreküp mezara gömüleceğiz

Dünyanın bir çok yerinde aynı şekilde bu sıkıntıları yaşıyoruz. Hani komşusu açken tok yatan bizden değildi. Hani biz kardeştik, kardeşliğimizin gereği bu mu? Biz elimizi uzatmayacak mıyız? Biz köşklerimizde yatarak bu işi çözebilir miyiz? Üzerimize düşen sorumluluğun bilinci içerisinde olmadığımız sürece gideceğimiz yer belli. Öleceğiz ve iki metreküp mezarın içine bizi gömecekler ve orada hayat son bulacak. Hiçbir şey bizimle beraber gelmiyor. Bu dünyada ne yaparsak, o bizimle beraber geliyor. Hayır yapmışsak hayır bizimle gelecek, şer yapmışsak şer bizimle gelecek. Onun için tefekkür etmemiz lazım. Düşünmek bizim için çok çok önem arz ediyor.

Türkiye Suriye’yi defalarca uyardı

Afganistan’da, Irak’ta, Filistin’de, Arakan’da yaşanan olaylar sadece bu ülkelerde kalmıyor, bütün bölgeyi hatta dünyayı etkileyen sonuçlar doğuruyor. Suriye’de yaşanan olayların da elbette bölgede ve dünyada yansımaları olacaktır, nitekim oluyor. Türkiye geçtiğimiz yıllarda Suriye’yi en çok bağrına basan, her alanda yoğun ilişkiler kuran bir ülkedir. Daha önce olaylar olmadan, gelişmelerin seyrini görüp, Esad’ı uyardık. Yapması gereken reformları hatırlattık. Kendisine her türlü yardımda bulunmanın sözünü verdik. Ama maalesef Esad yönetimi bizim ikazlarımızı dinlemedi, bize, halkına ve dünyaya verdiği sözleri tutmadı. Suriye artık bizim topraklarımıza bile saldırıyor. Bu, karşılıksız kalamazdı ve biz de buna misliyle ağır bir şekilde cevap verdik. Uluslararası toplumu, BM, NATO, Arap Birliği’ni bu konuda haberdar ettik. Sağ olsun hepsinden bu konuda olumlu açıklamalar geliyor.

Amacımız bölgeye barışın gelmesi

Suriye’de şehirlerin ve İslam medeniyetinin en güzel örneği olan tarihi eserlerin yerle yeksan edildiğini belirten Erdoğan, “Suriye üzerinden asla çıkar hesabı gütmüyoruz. Bizim tek amacımız; bölgede barışın, huzurun, istikrarın güçlü bir şekilde sağlanması” dedi.