30 Haziran 2025 Pazartesi / 4 ZilHicce 1446

Muharrem İnce: CHP içinde baskı var

CHP kurultayında genel başkanlık için yarışan ve seçimi kaybeden Muharrem İnce, kendisini aday göstermek için verilen imzalarla, kurultayda aldığı oy arasındaki farkın, parti içinde baskı olduğunun en önemli göstergesi olduğunu söyledi.

24 Eylül 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Muharrem İnce: CHP içinde baskı var
Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'e konuşan Muharrem İnce çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 
İşte o ropörtaj:
 
Türkiye Muharrem İnce'yi, Meclis kürsüsünde yaptığı şiirsel ve hatta kimi zaman teatral konuşmalarla tanıdı. Polemikçi, yer yer kavgacı, fakat her zaman gülümseyen bir siyasetçi oldu. İnce'yi son olarak Türkiye gündemine taşıyan, izlenme rekorları kıran Meclis konuşması değil, Genel Başkan adaylığı oldu. Beklenenden fazla oy alarak dikkat çekti. Ben de bu sefer sorularımı, CHP'li İnce'ye yönelttim. İnce ile Yalova'nın Elmalık Köyü'nde dede toprağına yaptığı evde görüştük. Öğretmen eşi Ülkü Hanım okullar açıldığı için Ankara'daydı, annesi Zekiye Hanım ile kapıda karşıladığı evde kız kardeşi Meryem Hanım'ın misafirperverliği eşliğinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
 
UMUT OLMADIĞI İÇİN ADAY OLDUM
 
Kılıçdaroğlu ile danışıklı dövüş içinde olduğunuz yorumları yapılıyor?
 
Fazla uçuk yorum yapmışlar.
 
Neden aday oldunuz peki?
 
Ben aday olmak için Grup Başkan Vekilliği'nden istifa ettim. İstifanın ardından Kılıçdaroğlu'nu 'Artık umut olmaktan çıktınız. Dört kez seçim mağlubiyeti yaşadınız' diye eleştirdim. Bu kötü gidişe 'dur' demek istiyordum. Partiye seçenek sunmak istedim. Artık parti üyelerimiz sanki AKP yüz yıl daha orda kalacak gibi düşünüyor. Kimse bakanlık, başbakanlık, devleti yönetme hayali kurmuyor. Ben unutulmuş hayalleri hatırlatmak istedim.
 
PARTİDE BASKI ORTAYA ÇIKTI
 
Delegelerin adaylığınız için verdikleri imza ile verdikleri oy arasında ciddi fark vardı. Şaşırtıcı oldu mu?
 
Hayır. Benim en büyük iddiam imza ve oy arasında büyük fark olacağıydı. 'İmza ve oy arasında eğer fark olmazsa, baskı yok demektir; ancak fark olursa, baskı var demektir' diyordum. Bir baskının olduğunu bu ispatlamış oldu.
 
İMZA O'NA OY BANA
 
Bu delege açısından ne anlama geliyor?
 
Bu delegenin iki yüzlü olduğunu göstermez, delegenin baskı altında olduğunu gösterir. Bir sol ve sosyal demokrat partiye bu durum yakışmıyor. Rahmetli Bölükbaşı'nın 'Alkışlar bana oylar Demokrat Parti'ye' diye bir sözü vardı. Tıpkı onun gibi, imzalar Sayın Kılıçdaroğlu'na oylar bana oldu.
 
Kılıçdaroğlu'nun kazandığı halde muzaffer olmadığı, sizin ise kaybederken zafer kazandığınız görüşü dillendiriliyor.
 
Kazanan Kılıçdaroğlu'dur. Ben sonuca bakarım. Şu anda rakibim de değil, Genel Başkanımdır. Emri olursa başüstüne der gereğini yaparım.
 
CHP BİLİMDEN YARARLANMIYOR
 
Nedir sizin yaklaşımınız?
 
Ben CHP yönetiminin bilimden yararlanmadığını, bizim fikirlerimizin AKP'ye göre çok daha iyi olduğuna inanıyorum; ama biz beceriksizlikler yüzünden yeniliyoruz. AKP iyi olduğu için değil, biz kötü olduğumuz için yeniliyoruz. Makarnayla, kömürle oy alıyorlar demek çok yanlış. Bu mantıktan iktidar çıkmaz. Kimseyi aşağılamadan, ötekileştirmeden siyaset yapmak gerekir. Seçmenden oy almak için partimle alakası olmayan bir insanı aday yaparak oy talep etmenin hile olduğunu düşünüyorum.
 
Şimdi bu olacak iş mi?
 
Bekaroğlu'nun genel başkan yardımcılığı için de böyle mi düşünüyorsunuz?
 
Dışarıdan gelen partimin dokusunu bilemez. Belediye başkanı, milletvekili olmasına itirazım olmaz ama partiyi yönetemez. Şimdi partideki 130 milletvekilinin amiri pozisyonunda. Bu olacak iş mi yani? Ömrüm on beş yaşından elli yaşına kadar bu partide geçti. Partiye bir gün olsun çay içmeye gelmemiş kişi, partinin neyini yönetecek? Bu partinin tuvaletini yıkamışım, bayrağını asmışım... Namuslu ve düzgün bir adamdır. Yöntem itibariyle eleştirimi ortaya koyuyorum. (Gülerek) Ayrıca partide kimlik bunalımı var zaten. Kendisi ruh doktoru olduğu için o konuda da partiye bir katkısı olabilir.
 
Gönüllerin başkanıyım
 
Nasıl tepkiler geliyor?
 
Ben kurultayda genel başkan olamadım ama gönüllerde genel başkan oldum. Sokakta bunu görüyorum. Kurultay salonundan çıkarken alkışlarla çıktım. Alkışlar o kadar çoktu ki bir genç arkadaşımız 'Muharrem Abi, biz kazandık mı kaybettik mi' dedi. Gittiğimiz bir restoranda içeriye alkışlarla girdim. Seyahatlerde de benzer durumla karşılaştık. Bu da gönüllerde var olduğumu gösteriyor.
 
KAZANMA İHTİMALİ YOKTU
 
AK Parti'nin kazanacağı öngörünüz olduğu için mi partinizin stratejilerini eleştirdiniz?
 
Erdoğan'ın karşısına İhsanoğlu'nu çıkardığınız zaman bu olur. Sayın Genel Başkan 'risk alıyorum' dedi ama bu risk filan değildi. Riskte kazanma ihtimali vardır. Bunda kazanma ihtimali yoktu. Türkiye'nin en iyi hatibinin karşısına mikrofonu aldığında konuşamayan bir ismi çıkartıyorsunuz; bu olacak iş değil. Bir siyasetçi için en zor şey, inanmadığı bir konuda çalışmasıdır. Ben karşı çıktım ama kazanması için de gidip çalıştım.