12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

ODTÜ'deki başörtüsü skandalının hesabı sorulacak

ODTÜ Rektörü’nden soruşturma açılmasını isteyen YÖK Başkanı Çetinsaya, “Üniversitelerde bu tür olayların bir daha yaşanmasına izin vermeyeceğiz” dedi. ODTÜ öğrenci ve mezunları ile siyasiler ve STK temsilcileri rektörlüğe tepki gösterdi.

Ahmet Fatih Erturan/Ankara7 Eylül 2013 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
ODTÜ'deki başörtüsü skandalının hesabı sorulacak

ODTÜ’DEKİ BAŞÖRTÜSÜ TACİZİ TÜRKİYE’Yİ AYAĞA KALDIRDI

ODTÜ’ye kayıt yaptırmak için velileriyle gelen başörtülü öğrenciler, marjinal grup üyesi oldukları tespit edilen ODTÜ öğrencileri tarafından yazılı ve sözlü tacize uğramıştı. Olay, büyük tepki çekerken, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, ODTÜ Rektörü Ahmet Acar’ı telefonla arayarak uyardı. YÖK’ün bu konudaki disiplin cezalarını Rektör Acar’a hatırlatan Çetinsaya, daha sonra yaptığı yazılı açıklamada da, üniversitelerde bu tür olayların yaşanmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.

Çatışma değil doğrudan taciz

Başörtüsü taktığı için baskı gören oğrencilerin olduğu bir utanç tablosunu Türkiye’nin bir daha yaşamayacağını vurgulayan Çetinsaya, olayın öğrenciler arasında bir çatışma ya da gerginlik olarak nitelenemeyeceğini, yapılanın doğrudan bir taciz ve öğrenim hakkına saldırı anlamına geldiğini ifade ederek, ODTÜ  yönetiminin derhal soruşturma açmasını beklediklerini kaydetti. Türkiye’nin yeniden öğrenci olayları ile istikrarsızlaştırılamayacağını, artık eski Türkiye’de yaşanmadığının herkes tarafından bilinmesi gerektiğinin altını çizen Çetinsaya, bu konuda gerekli yasal müdahalelerin yapılacağını vurguladı.

Rektör ‘münferit’ bulmuş

AK Parti Milletvekili Bülent Turan, twitter hesabından yaptığı açıklamada, ODTÜ Rektörüyle görüştüğünü belirterek, “Başörtülü öğrenci kaydı konusunda kesinlikle sorun olmadığını, dünkü görüntülerin münferit olduğunu ve inceleme başlattıklarını, sonuca göre (şiddet/hakaret) sebebiyet verenler hakkında yasal işlem başlatacaklarını ifade ettiler” dedi.

Rektör: Ayrıntılı inceliyoruz

ODTÜ’den yapılan açıklamada, öğrencilerin kılık-kıyafetleri nedeniyle üniversitede sorun yaşamaları veya eğitim-öğretim haklarının herhangi bir şekilde kısıtlanmasının söz konusu olmadığı savunuldu. Bu yıl ODTÜ’ye yerleştirilen yaklaşık 3 bin 600 yeni öğrencinin de 4-5 Eylül’de “hiçbir sorun yaşamadan” kayıtlarını yaptırdıkları belirtilerek, ‘’Kayıtların ikinci günü yaşanan ve medyaya ‘kayıt yaptırmak isteyen başörtülü öğrenciye müdahale’ olarak yansıyan olay, kayıtların yapıldığı binanın dışında bekleyen kişiler arasında yaşanmıştır. Konu, üniversitemizce ayrıntılı olarak incelenmektedir’’ denildi.

Hiçbir grubun arka bahçesi değiliz

Bu saldırının üniversitelerini yansıtmadığını savunan ODTÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Esad Özen, “ODTÜ’de herkes eşittir, kimsenin özgürlüğüne müdahale edilemez. Üniversitemize yeni katılan arkadaslarımızın aileleri de rahat etsin. Üniversitemiz hiçbir grubun arka bahçesi değildir. Herkes özgürdür” diye konuştu. Üniversiteleri üzerinden gerilim çıkarılmasını ve ODTÜ’nün siyasete alet edilmesini istemediklerini vurgulayan Özen, “Yaşanan olayda mağdur olan arkadaşlarımız için gerekli çalışmaları yaparak ilgili mercilere şikayette bulunacağız. Ayrıca olaylar sırasında yeterli müdahaleyi yapmayan özel güvenlik ve idari birimleri görevlerini yapmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Bu barbarlığa ‘iyi oldu’ diyen çıkmaz

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ODTÜ’deki, başörtülü kız öğrencilerin çıkarılması görüntülerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Arınç, “Bunları sormanıza bile gerek yok. ‘Bu görüntüler çok iyi oldu’ diyecek birisini ben, bunu cevap olarak kullanacak birisini Türkiye’de artık tahmin etmiyorum. Bu barbarlık, çok yanlış bir şey” dedi. Arınç, ‘sizi burada görmek istemiyoruz’ sözlerinin incitici davranış olduğunu, hatta barbarlık olduğunu belirterek “Bir bağnazlık seziyorum” dedi.

Bir an 2013 yılında mıyız diye sordum

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik “ODTÜ’yü biz de medyadan izledik. Bir an için 2013 yılında mıyız diye sorduk tekrar,  2013 yılında bunlar olur mu diye. O görüntüleri hep beraber izledik, yani ne maksatla bunları yapıyorlar? Bir tek şey söyleyebiliriz. Yeni bir kargaşa çıksın, bir mukabele de bulunulsun, bir çatışma ortamı çıksın gibi bir talep zorlaması vardı orada. Bir baskı vardı. Ama Allah’tan öyle bir şey olmadı” dedi.

Bunun hesabını mutlaka soracağız

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ODTÜ’deki saldırıyla ilgili olarak  “Doğru olmamıştır. Türkiye, 21. yüzyılı yaşarken, bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması hiçbir şekilde kabul edilemez. Artık bunları aşmamız gerekiyor” dedi. Türkiye Öğrenci Konseyi Başkanı Nihat Buğra Ağaoğlu da “ODTÜ’de yapılanların hesabını her mercide soracağız. Başörtülü öğrenci kardeşlerimiz gönlünüzü ferah tutun, yanınızdayız. Baş tacısınız!” ifadelerini kullandı.

Kızları sağduyuları için tebrik ederiz

EĞİTİM-BİR-SEN Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, “Öğrencilerin son mezuniyet töreninde, ‘Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam’ pankartı arkasında yürümesine fırsat veren rektörlüğün hoyratlıkları bazı marjinal grupların küstahlıkları ile birleşince görüntü toplumu kaygılandırıyor” dedi. Üniversitelerinin kimsenin malı olmadığını belirten Özer, “ODTÜ’de yaşanan zorbalık karşısında tahriklere kapılmayıp sağduyulu davranan başörtülü kızları tebrik ediyoruz” dedi.

Sesiniz çok çıkıyor diye haklı mısınız?

Bir üniversite öğrencisinin, başka bir öğrenciye sırf başörtülü olmasından dolayı “seni burada görmek istemiyorum” deme hakkı olmadığının altını çizen Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “Siz kim oluyorsunuz da bu hakkı kendinizde görüyorsunuz? Sesinizin çok çıkması haklı olduğunuzu mu gösteriyor sanıyorsunuz? Bu halk, aldıkları terbiye gereği sizin gibi çığırtkanlık yapmayan başörtülü kardeşlerimizin her zaman yanında olmuştur. Olacaktır da” dedi.

ODTÜ’yü malları gibi görüyorlar

ODTÜ Mezunlar Birliği Vakfı Başkanı Volkan Öztürk, mezuniyet töreninde açılan “Bu Daha Başlangıç. Mücadeleye Devam!” pankartı için hiç bir şey yapmayan rektörlüğün “ODTÜ’yü kendi malı olarak gören bu küçük azınlığın” okulda istediği gibi davranmasına zımnen de olsa izin verdiğini ifade etti. Açıklamada “Üniversitemiz, herkesin kendisini ifade edebildiği bir yer mi olacak, yoksa şiddeti kendilerine hak gören azınlıkların egemenliğinde mi kalacak” diye soruldu.