10 Eylül 2025 Çarşamba / 18 RebiülEvvel 1447

OHAL ne demek? - Sıkıyönetimden farkı nedir?

Sıkıyönetim ve olağanüstü hal durumu aynı şeyler gibi algılanan ancak farklı olan kavramlardır. Anayasada farklı maddelerle yer almış ve uygulanma şartları değişik olan bu iki kavram nedir? OHAL ile sıkıyönetimin ne farkı vardır? Türkiye’de ne zaman sıkıyönetim ilan edilmiştir? Hepsinin detayları haberimizde.OHAL ne demek? Türkiye'de Ohal nasıl uygulanacak?

3 Eylül 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
OHAL ne demek? - Sıkıyönetimden farkı nedir?

Son günlerde artan sıkıyönetim ve OHAL haberleri herkesin aklını karıştırıyor. Çeşitli zamanlarda uygulamaya geçilmiş sıkıyönetim ve olağanüstü hal ne demektir? Türkiye’de ne zaman olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilan edilmiş ve nasıl uygulanmıştır. Anayasamızda hangi maddelerle bu iki yönetim biçimi yer almıştır? 15 Temmuz günü eğer darbe girişimi başarılı olsaydı, ülkede askeri yönetim “sıkıyönetim”  ilan eder miydi? Herkesin merak ettiği bu konular için görüntüler ve bilgiler haberimizde.

OLAĞANÜSTÜ HAL (OHAL) NEDİR?

 

Olağanüstü hâl (OHAL) , olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlar. Olağanüstü hâl rejimi yönetim makamlarının yetkisinin genişlemesi sonucunu yaratır. Belirli yaş aralıklarındaki vatandaşlar için çalışma yükümlülüğü, gerektiğinde para ve mal yükümlülüğü konulabilir. Olağanüstü hâl önlemlerinin ortak ve en tartışmalı yönleri ise yaygınlaştırılması ve genellikle bunlara karşı yargı yolunun kapalı olmasıdır.

 

Olağanüstü hâl, 27 Ekim 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanunu kapsamında tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım ve "anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması" olarak nitelendirilen durumlardır. Bu hâllerin bir veya birden fazlasının görülmesi durumunda cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulu'nun görüşünü de aldıktan sonra, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hâl ilan edebilir.

 

SIKIYÖNETİM ANAYASAMIZDA HANGİ MADDE İLE YER ALIR?

 

Türk kamu Hukukuna Sıkıyönetim, 1876 Anayasası ile girmiştir. Cumhuriyet döneminde, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında sıkıyönetimin hangi hallerde ve nasıl uygulanacağı belirtilmiştir. Sıkıyönetim, 1982 Anayasasının 122. maddesine göre 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunuyla düzenlenmiştir. 1982 Anayasası, 1961 Anayasasına göre sıkıyönetimin yetkisini arttırmıştır. 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’nun bazı maddeleri 1982 Anayasası’nın emirleri doğrultusunda, 1982 tarihli, 2766 sayılı kanun ve 1983 tarihli, 2836 sayılı kanunla değiştirilmiştir. 1982 Anayasası’nın 122’nci maddesi, Sıkıyönetim ve Seferberlik başlığını taşır ve şöyle der:

 

"Anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilanını gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, ayaklanma olması veya vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması sebepleriyle, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi altı ayı aşmamak üzere, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilan edilebilir.”

 

 

Anayasamızın 124. maddesi bu yönetim sisteminin ne gibi hallerde yürürlüğe konabileceğini belirtir: “Savaş hali, savaşı gerektirecek bir durum baş göstermesi, ayaklanma olması veya vatan ve cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma (fiili tecavüz) olduğunu gösterir kesin belirtilerin meydana çıkması sebebiyle... Yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya her yerinde sıkıyönetim ilan edilebilir.”

 

Bakanlar Kurulu'nun 1 ayı geçmemek üzere sıkıyönetim ilan etme yetkisi vardır. Yalnız bu kararın hemen TBMM'ne sunulması ve onayının alınması gereklidir. TBMM sıkıyönetim süresini kısaltabileceği gibi, tamamen de kaldırabilir. Sıkıyönetimin, her defasında 2 ayı geçmemek şartıyla uzatılması TBMM'nin kararma bağlıdır. Sıkıyönetim idaresinin nasıl kurulacağı, nasıl işleyeceği, yetki ve görevlerinin nelerden ibaret olacağı 22.5.1940 tarih ve 3832 sayılı Örfi İdare (Sıkıyönetim) Kanunu ile belirtilmiştir.

Sıkıyönetim, demokrasinin verdiği hürriyetin demokrasi aleyhine kullanılmasına mani olmak için çıkan bir idare tarzıdır. Demokrasinin yeniden sıhhat bulması için, demokrasinin getirdiği serbestliklerin bir kısmı demokrasi sıhhate kavuşuncaya kadar sınırlanır.

 

 

“Sıkıyönetimin her defasında dört ayı aşmamak üzere uzatılması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, idare ile olan ilişkileri, hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde, vatandaşlar için getirilecek yükümlülükler kanunla düzenlenir. Sıkıyönetim Komutanları, Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak görev yaparlar."

 

TÜRKİYE’DE NE ZAMAN SIKIYÖNETİM OLMUŞTUR?

 

• Doğu’da şeyh Said ayaklanması üzerine (Muş, Bingöl, Elazığ- Siirt, Diyarbakır, Mardin, Tunceli, Urfa, Bitlis, Van, Hakkari, Malatya, Erzurum illerinde) 24.2.1925-23.12.1927. -Kubilay olayı üzerine (Menemen, Manisa ve Balıkesir’de) 1.1.1931-9.3.1931.

 

• İkinci Dünya Savaşı üzerine (İstanbul, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Çanakkale ve Kocaeli’nde) 20.11.1940-23.12.1947

 

• 6/7 Eylül olayları üzerine (İstanbul, Ankara ve İzmir’de) 7.9.1955-7.6.1956

 

• 1960 öğrenci olayları 27 Mayıs hareketi üzerine (İstanbul ve Ankara’da) 28.4.1960-1.12.1961 -20/21 Mayıs olayları üzerine (İstanbul, Ankara ve İzmir’de) 21.5.1963-20.7.1964

 

 

• 15/16 Haziran işçi olayları üzerine (İstanbul, Kocaeli merkez ve Gebze’de) 16.6.1970-16.9.1970 -12 Mart hareketinin ardından (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak, İzmir, Eskişehir, Ankara, Adana, Hatay, Diyarbakır ve Siirt illerinde) 26.4.1971-26.9.1973

 

• Kıbrıs Harekatı üzerine (İstanbul, Ankara, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Antalya, Muğla, Adana, İçel ve Hatay illerinde) 20.7.1974-2.9.1975

 

• Irak iç savaşı sebebiyle (Diyarbakır, Hakkari, Mardin ve Siirt illerinde) (TBMM onaylamadı) 27.3.1975-27.3.1975

 

• Yaygın şiddet hareketleri üzerine (Adana, Ankara, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kahramanmaraş, Kars, Malatya, Sivas, Urfa, Adıyaman, Hakkari, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Tunceli, İzmir, Hatay, Ağrı illerinde) 26.12.1978-12.9.1980 -12 Eylül hareketi üzerine (bütün yurtta) 12.9.1980-19.7.1987

 

 

ÖNERİLEN VİDEO

Balyozlu hırsızlar kuyumcu soymaya kalktı

Kapat
Video yükleniyor...