15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

Öldürülen 100 bin sivili görmezden mi gelelim

Şam rejiminin kimyasal silahları devredeceğine ilişkin açıklamasının ardından Ankara, dünya başkentleri nezdinde harekete geçti. Dışişleri, “Suriye’de 100 binin üzerinde sivil öldürüldü. Mezhep savaşı kapıda. Esad tehdidi sürüyor” mesajını iletti.

Zeynep Tuğrul/Ankara12 Eylül 2013 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Öldürülen 100 bin sivili görmezden mi gelelim

DIŞİŞLERİ’NDEN WASHINGTON VE PARİS’E KRİTİK TELEFON

ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin, “Esad önümüzdeki hafta içinde elindeki tüm kimyasal silahları uluslararası topluma devrederek askeri müdahaleyi engelleyebilir” şeklindeki sözlerinin, Rusya tarafından bir öneri haline getirilmesi ve Şam tarafından da olumlu yaklaşılması üzerine, Dışişleri harekete geçti.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ABD Dışişleri Bakanlığı’nı, Müsteşar Yardımcısı Ömer Önhon ise Fransa Dışişleri Bakanlığı’nı arayarak, diplomatik muhataplarına, “Suriye’de yaşanılan krizin insani boyutlarının, kimyasal silahlardan bağımsız olduğunu” hatırlattı. Beşar Esad’ın, son 2 yıl içinde, 100 bin kişinin üzerindeki sivili, kimyasal silah kullanmadan katlettiğini anımsatan Türk diplomatlar, “Suriye’de 21 Ağustos’ta yapılan kimyasal saldırının ardından da, bugüne kadar hergün onlarca, bazen yüzü aşkın kişi Esad Rejimi tarafından öldürülüyor. Suriye’de mezhepsel fay hatları oluştu ve ülke bir iç savaşa doğru ilerliyor. Hergün, yüzlerce mülteci, ölüm korkusuyla sınırı aşıyor” hatırlatması yaptı.

Esad’a güvenemeyiz

Diğer yandan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü,  düzenlediği olağan basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Rusya’nın, Suriye’nin kimyasal silahlarının uluslararası denetimine ilişkin önerisinin hatırlatılması üzerine Gümrükçü, “Kimyasal silah kullanmanın değil, bulundurmanın dahi suç olduğu bir dünyada, herhangi bir ülkenin kimyasal silahlarının uluslar arası kontrol altına alınması ve nihayetinde imha edilmesi, başlı başına olumlu bir gelişme olur. Biz de bunu memnuniyetle karşılarız. Ancak burada önemli olan, Suriye’de Esed rejiminin bugüne kadar yaptıklarından, bu konuda ne kadar emin ve ümitvar olabileceğimiz” diye konuştu.Gümrükçü, “Kimyasal silah kullanımı, Suriye’deki krizin bir parçasıdır ancak bu tek başına Suriye’deki krizin tamamını oluşturan bir unsur değildir” değerlendirmesinde bulundu.

Türk halkının görüşü önemli

Gümrükçü, Suriye’ye olası operasyon konusuna Türk kamuoyunun nasıl baktığı yönünde bir araştırma yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine, “Hayır, Dışişleri Bakanlığı’nın bu tür kamuoyu yoklamaları yapma gibi bir uygulaması yok.” dedi. Konuyla ilgili başka bir soruya karşılık Gümrükçü, dış politikanın, ulusal çıkar ve değerlerin bütünlük içinde eritilerek oluşturulduğunu dile getirdi.  Dış politikanın Türk halkının kendi çıkarları ve beklentileri için oluşturulan bir süreç olduğunu söyleyerek, “Türk halkının görüş ve değerlendirmelerini dikkate almamak diye bir şey söz konusu olmaz.” şeklinde konuştu.

Mursi halen seçilmiş Cumhurbaşkanı

Sözcü Gümrükçü, Mısır ile ilgili soruları da yanıtladı. Gümrükçü, “Sayın Mursi Türkiye için halen Mısır’ın Cumhurbaşkanı mıdır?” sorusuna karşılık “Sayın Mursi, halen seçilmiş Cumhurbaşkanıdır.” cevabını verdi. Mısır’ta tutuklu gazeteci Metin Turan ile ilgili gelişmelerin ise  takip edildiğini dile getirdi.

Dışişleri Sözcüsü, “Mısır’ın Ankara Büyükelçisi Salahaddin, dönmek için Türkiye’den iyi niyetli bir jest beklediğini  söylüyor. Buna bir yanıtınız olacak mı?” sorusu üzerine, “Danışmalar için çağırdığımız  büyükelçimiz geçen hafta itibariyle geri döndü. Onların geri gönderip göndermeme kararı tamamen onlara ait bir unsur. Bu konuda benim yorum yapmam doğru olmaz” diye konuştu.