26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Polislerin sorgusuna yeniden başlandı. CHP'nin 'Kaç İsmail' iddiası yalan çıktı

Emniyetteki 'paralel yapı' iddialarına ilişkin yürütülen 'casusuluk' soruşturmasında polislerin ifadesinin alınmasına yeniden başlandı.

27 Temmuz 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Polislerin sorgusuna yeniden başlandı. CHP'nin 'Kaç İsmail' iddiası yalan çıktı
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, güvenliğin sağlanamaması nedeniyle ara verdiği sorgu işlemine tekrar başladı
 
Emniyetteki "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürütülen "casusuluk" soruşturması kapsamında tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen 49 kişinin sorgu işlemi başladı.
 
Adliye kaynaklarından alınan bilgiye göre, "casusluk" soruşturması kapsamında 22 Temmuz'da saat 02.00'de ilk şüpheli gözaltına alındı. 26 Temmuz 02.00'de gözaltı süreleri dolan şüpheliler için yol süreleri de eklendi.
 
Savcılık, ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından gece saat 02.05'te dosyayı nöbetçi İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderdi. Buna göre şüpheliler, gözaltı süreleri tamamlanmadan mahkemeye sevk edildi.
 
Nöbetçi hakim, sevk edilen sanık sayısının ve klasörlerin fazlalığı nedeniyle öğle saatlerine kadar dosyayı inceledi.
 
Daha sonra, 49 kişinin kimlik tespitini yapan hakimlik, şüpheli avukatlarının usule ilişkin itirazlarını aldı. Hakimlik, delillerin gösterilemediği ve suçlamaların anlatılmadığı şeklinde usule ilişkin yapılan itirazları reddetti.
 
SALONDA YAŞANANLAR ÜZERİNE SORGUYA ARA VERİLDİ
 
Ardından, mahkemede bulunan bazı avukatların sıradışı talepleri oldu. Bu taleplerin reddedilmesi üzerine bütün avukatlar duruşma salonunu basarak hakimi iş yapamaz hale getirdiler. Salonda tartışmaların artması ve duruşmanın yapılamaz hale gelmesi nedeniyle hakim duruşmaya ara verdi.
Şüpheliler, avukatlarının, gözaltı sürelerinin dolduğu şeklinde yanlış bilgilendirilmesi üzerine, adliye binasından çıkmak için C kapısının önüne kadar gelerek oturma eylemi yaptı.
 
Daha sonra, nöbetçi hakimlik durumu tutanak altına alırken, şüpheliler de nezarethaneye alındı.
 
AVUKATLAR YANLIŞ BİLGİ VERDİ
 
Bu sırada bir kısım şüpheli sorguya katılmak istemediğini belirtirken, bazı şüpheli avukatları müvekkillerinin sorguya katılmak istediklerini bildirdi.
Adliyedeki güvenliğin sağlanmasının ardından nöbetçi hakimlikteki sorgu işlemine başlandı.
 
Nezarethaneden tek tek mahkeme salonuna alınan şüphelilere, hakim huzurunda beyanda bulunup bulunmayacakları sorulacak. Beyanda bulunmak isteyenlerin ifadeleri alınacak.
 
KAÇ İSMAİL HAYAL ÇIKTI
 
Bu olaylardan sonra CHP milletvekili Mahmut Tanal sorgu savcısının odasında bulunan İstanbul Terörle Mücadele biriminde görevli bir polis hakkında hakim İslam Çiçek'in 'Kaç İsmail' dediğini iddia etmişti. Bu iddia ise tamamen hayal çıktı. Çünkü 'Kaç İsmail' denilen kişi Terörle Mücadele biriminde görevli bir polis memuru olduğu ortaya çıktı.
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Salihoğlu'ndan açıklama
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, MİT görevlisi olduğu iddia edilen "İsmail" isimli kişinin, Terörle Mücadele Şubesi'nde çalışan polis memuru olduğunu bildirdi.
 

Salihoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, emniyette "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ilk bilgilerin kamuoyuna duyurulduğunu kaydetti.

Bir kısım yazılı ve görsel medyada, haklarında soruşturma yürütülen emniyet görevlisi şüphelilerin gözaltı sürelerinin dolduğu, derhal serbest bırakılmaları gerektiği, sorgu sırasında "İsmail" isimli MİT görevlisinin hakime müdahale ettiği yönündeki asılsız haberlerle ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi için açıklama yapma gereği duyulduğunu ifade eden Salihoğlu, Selam-Tevhid adlı örgütle ilgili soruşturma işlemini yapan emniyet görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada 22 Temmuz'da gözaltına alınan 76 şüpheliden 27'sinin Cumhuriyet Savcılığınca 26 Temmuz'da serbest bırakıldığını anımsattı.

Salihoğlu, 49 şüphelinin ise "casusluk" suçundan tutuklanma talebiyle 26 Temmuz'da saat 02.05'te nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildiğini, nöbetçi hakiminin dosyayı inceleme işlemini bitirdikten sonra 27 Temmuz'da saat 12.00 civarında sorgu işlemine başladığını kaydetti.

- "Avukatları soruşturmayı sekteye uğrattı"

Sorgu işlemi devam ederken saat 14.45'te şüpheli avukatlarının usul tartışmalarıyla sorguyu sekteye uğrattığını, sorgunun sağlıklı yapılmasına imkan vermemeleri üzerine nöbetçi hakimin sorguya ara verdiğini belirten Salihoğlu, şöyle devam etti:

"Bunun üzerine bir kısım şüpheli avukatlarının, şüphelilerin gözaltı süresinin dolduğunu, serbest kaldıklarını adliye koridorundaki şüphelilere bildirmesi üzerine, şüpheliler toplu halde adliyenin 6'ncı katından zemin katına indi. Şüphelilerin burada eyleme başladıkları, adliyeyi terk etmeye çalıştıkları anlaşıldı. Bu sırada içeriye davet edilen çevik kuvvet görevlileriyle birlikte şüpheliler muhafaza altına alındı ve nezarethaneye konuldu. Saat 22.00 itibariyle sorgu hakiminin sorgunun sağlıklı bir şekilde yapılacağı tespiti üzerine sorgu işlemine kaldığı yerden devam edildi.

CMK'ya göre çok sayıda şüphelinin işlediği suçlarda gözaltı süresinin 4 gün olduğu, bu süreye şüphelilerin sorgu hakimine sevk etmek için gerekli yol süresinin dahil olmadığı, keza sorgu hakimi önünde geçen sürenin gözaltı süresinden sayılmadığı hususları birlikte incelendiğinde, soruşturmamızda şüphelilerin 4 günlük gözaltı süresi dolmadan 26 Temmuz saat 02.05'te sorgu için mahkemeye sevk edildikleri, şüphelilerin gözaltı sürelerinin dolduğu ve derhal serbest bırakılmaları gerektiği yönündeki açıklamanın doğru olmadığı anlaşılmıştır."

- MİT görevlisi iddiası

Başsavcı Hadi Salihoğlu, "İsmail" isimli kişinin MİT mensubu olduğu iddialarına ilişkin de "Emniyet birimleriyle yapılan görüşmede 'İsmail' isimli kişinin Terörle Mücadele Şubesi'nde çalışan polis memuru olduğu, sorgu hakiminin güvenlik sağlaması yönündeki yazılı talebini aldığı sırada koridorda bekleyen şüpheli avukatlarının şahsı MİT görevlisi olarak lanse edip üzerine hucum ettikleri ve sorgu hakimine herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir" ifadelerini kullandı.