Rumlar Türkiye’ye planlarından vazgeçmediğini göstermek adına Doğu Akdeniz’deki kimi parselleri kullanıma açtı. Rum medyası Fransız Total ile Eni-Kogas ortaklığının Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölge’de yer alan 2, 3 ve 8’inci parsellerdeki payı için müzakerelerin tamamlandığını yazdı.
TÜRKİYE DAHA ÖNCE ENGELLEDİ
Haberde, gerek 7’nci parselde varılan anlaşma, gerekse Total şirketinin 2,3 ve 8’inci parsellere aktif katılımının, yeni sondajlar ve sismik araştırmalar yapılacağı anlamına geldiği belirtilirken 2’nci parselde Eni tarafından yapılmak istenen sondajın bundan yaklaşık iki yıl önce Türkiye tarafından engellendiği de hatırlattı. Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ise teknik ve hukuki konularında çözülmesiyle kesin anlaşmaya varılmasının beklendiğini vurguladı.
‘Bizim için Türkiye ile savaşacak ülke yok’
Eski Rum Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin sondaj çalışmalarını durduracak bir ülke olmadığını belirterek “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oyunu akıllıca oynuyor. Türkiye’yi kim durdurabilir ki? Bizim için hangi filo Türkiye ile savaşacak” dedi.
OYUNU AKILLICA OYNUYOR
Türkiye ile gerilimin artmasının kendilerine bir fayda sağlamayacağını kaydeden Rolandis, ülkesine şu uyarılarda bulundu: Son noktaya varırsan, gelip senin için savaşacak ülke yoktur. Erdoğan, Rusya yönünde de hareket ederek oyunu akıllıca oynadı. Çok değerli bir müttefik edindi. Rusya, Batı’dan koparacak ve NATO ile ilişkisini bozacak bir müttefik istemiyor. Şu anda teçhizat, enerji satıyor, nükleer santral yapıyor... Yanı başımızda, bize çok ciddi sorunlar çıkarabilecek Rusya-Türkiye-İran ittifakını kurdu. Biz, Türkiye profesyonel personel bulamayacağı için sondaj yapamaz takıntımızla kaldık. Azerbaycan var, şu anda İran müttefiki, bunlar, petrol konusundaki en iyi uzmanlardır. Yapacak personel mi bulamaz? 80 milyonluk ülke olduğunu ve Orta Asya’daki bir 80 milyonun daha kontrol ettiğini unutmayalım.
Rum’dan küstah tehdit: Tutuklarız
Doğu Akdeniz’de Fatih sondaj gemisinin ve Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin çalışmalara başlamasının ardından Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları, iki gemiyi koruma altına aldı. Bu girişimin ardından çizmeyi aşan Rum yönetimi, Fatih gemisinde görev alan personeli ‘uluslararası tutuklama emri’ çıkarmakla tehdit etti.