Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul çalışmalarını başlatan toplantıda konuşma yapmak üzere New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, toplantının ardından gezisini izleyen gazetecilerle bir araya geldi. Gül, Genel Kurul Salonu’nda ve ardından verilen yemekte yaşadıklarını paylaştı. ABD Başkanı Barack Obama’yla aynı masada olduğunu belirten Gül, “Etrafıma baktım, toplantılara katılanlar arasında en kıdemlilerden biri olduğumu fark ettim. Başbakan, bakan ve cumhurbaşkanı olarak defalarca gelmişim. Obama ‘Konuşmanızı dinledim’ dedi. Suriye’nin kimyasal silahları konusunda varılan uzlaşmada kararların daha sağlam formüllere bağlanmasını Obama da istiyor. Bu yapılmazsa herkes birbirini aldatmış olur zaten” dedi.
Sen uzaktasın biz komşu
Gül şöyle devam etti: “İkili görüşme olsa ancak bu kadar geniş konuşulabilirdi. Obama’ya, bugünkü şartlarda Suriye gibi ülkelerde normal insanların radikalleşme sürecine girdiğini de hatırlattım. ‘Sevdiklerinin öldürüldüğünü gören, ne yapmaz?’ dedim. Orada yaşananların bize doğrudan etkisi var. ‘Sen uzaktasın, ama biz komşuyuz’ da dedim. İran’ı da konuştuk. İran’ın iyi niyetini ifade eden yeni bir lideri var; yazdıklarıyla fikirleri biliniyor; diyalog ve uzlaşma arayışında. Yakınlaşma ve mektuplaşma yararlı olur.”
Kimyasalda formül şart
Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’la yaptığı ikili görüşmeye dair de, “Suriye’deki iç savaş konusu da gündeme geldi. 2006’da bombalanmış, yıkılmış Lübnan’a gittiğimde, ülkenin Meclis başkanının bana söylediğini hiç unutmam: ‘En kötüsü iç savaştır; komşular birbirini vurmaya başlar’, İzzetbegoviç, ‘Aynı mahalle insanı birbirine acımasız davranıyor’ demişti. Suriye bu noktada. Hollande’a da, ‘Kimyasal silah konusu sağlam bir formüle bağlanmazsa radikaller öne çıkar, güçlenir’ dedim. Fransa’yı daha sağlam ve tereddütsüz gördüm” dedi.
Yeni güvenlik mimarisi
Kimyasal silah konusuna daha geniş bir pencereden baktığını da söylüyor Gül: “Kimyasal silah konusu Suriye’de yürütülen kitle kıyımının yerine geçmemeli. Nihai amaç, bütün Ortadoğu’nun kimyasal ve nükleer silahlardan arındırılması olmalı. Ortadoğu için yeni bir güvenlik mimarisi gerektiğini savunuyorum. Obama’nın, Suriye ve Filistin sorununu görev süresi içerisinde çözüme kavuşturacağı sözünü önemsiyorum.”
Ruhani’yle 40 dakika Suriye’yi konuştular
Cumhurbaşkanı Gül, önceki akşam İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir araya geldi. Suriye’nin konuşulduğu ve 40 dakika süren görüşmenin “yapıcı ve sıcak” geçtiği belirtildi.
Ortadoğu’daki durum yeniden değerlendirilmeli
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, New York’ta Dış ilişkiler Konseyi’ne hitabında “Ortadoğu hakkındaki geleneksel düşünce ve algılarımızı yeni gerçeklere uyarlamalıyız. Son gelişmeleri birbirine bağlı şekilde görmeliyiz” dedi. Irak’ın geleceği hakındaki tartışmalar, Suriye ve Lübnan’daki durum ve Mısır’daki gelişmelerin tümünün yeni bir değerlendirme gerektirdiğine işaret eden Gül, diğer bir zorluğun da bölgedeki değişimlerin nasıl algılandığı olduğunu söyledi.
Mursi serbest bırakılmalı
Mısır’da durumun normale dönmesi için Cumhurbaşkanı Mursi de dahil tüm politikacıların serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Gül, “Bugün Mısır’da olanlar, tüm Ortadoğu ve kuzey Afrika’yı etkileyecektir” dedi. Suriye konusuna değinen Gül, iç savaşın devam etmesinin sıradan bir vatandaşın bile aşırı görüşlere sahip bir radikale dönüşmesine olanak tanıyan bir ortam yarattığı uyarısında bulundu. Türkiye ve ABD’nin tüm dış politikada her zaman aynı görüşü paylaşmadığına da dikkati çeken Gül, “Türkiye, ABD yıllar içinde geliştirdiği güçlü, örnek ortaklığın tüm testlerden geçeceği ve sorunları çözeceğine inancım tamdır” diye konuştu.
Türkiye’de siyasi istikrar riski yok
Uluslararası televizyonların Gezi Parkı olayları üzerinden Türkiye’de yaşananları yanlış aktardığını belirten Gül, “Türkiye’yi on yılda gelişmiş ülke yapmışız. Ülkemizde siyasi istikrar riski yok” dedi.
ABD ziyareti sırasında çeşitli ortamlarda yaptığı konuşmalarda dile gelen ‘Gezi Parkı’ ile ilgili sözlerinin Türkiye’ye yansıması hakkında ne düşündüğü de Cumhurbaşkanı Gül’e soruldu. “Hep ‘Sizin ülkenizde neler oluyor öyle?’ sorusuna muhatap kaldım” diyen Gül, şöyle devam etti: “Uluslararası televizyonların bizde olanları veriş tarzından kaynaklanan yanlış algılamalar söz konusu. Mısır’da, Ortadoğu’da olanlarla kıyaslanmaya başlandı. Türkiye’den söz eden uluslararası dergiler on yıl önce el arabaları, çarşaflı kadınlar gibi resimler basardı. Şimdilerde ise, fabrikalar, turistik tesisler. Birdenbire yanlış algılamaya yol açabilecek eski görüntüler depreşir gibi oldu.”
Elbette gurur duyarım
Gül şöyle devam etti: “Türkiye’nin problemleri 10-15 sene önce azgelişmiş ülkelerin problemleri gibiydi; şimdiki problemlerimiz ise gelişmiş ülkelerde de yaşanan sıkıntılar. Türkiye’yi on yılda bu noktaya getirmişiz; gelişmiş ülke yapmışız. O noktadan bu noktaya gelmiş olmamızdan, gelişmiş ülkelerdeki sorunları yaşayıp onlardaki gibi tepkiler verilmesinden elbette gurur duyarım. Aynı toplantıda, ‘5. Cadde’de birileri lastik yakarsa ne yapılırsa Türkiye’de de polis onu yapıyor’ da dedim. Toplantılarda her düzeyden katılımcılara söylediğim bir cümleyi sizlerle de paylaşayım: Ülkemizde siyasi istikrar riski yok.”
Gülen’le görüşme olmadı
Gül, ABD’de Fethullah Gülen’le görüştüğüne dair bir haber hatırlatıldığında, “Böyle bir şeyin olmadığını bildirmekten başka ne söyleyebilirim” dedi.