25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Taksim’i işgal ettik kusana kadar içiyoruz

Gezi Parkı’ndaki eylemlere başından itibaren katılan Can isimli eylemci, Taksim’deki son durumu anlattı: İş eylemden çıktı işgale döndü. Geceleri insanlar alkolden yürüyemiyor. Halkındır dediğimiz yeri halktan aldık rakı içiyoruz.

11 Haziran 2013 Salı 07:00 - Güncelleme:
Taksim’i işgal ettik kusana kadar içiyoruz

Taksim Gezi Parkı’ndaki çevre düzenlemesini öne sürerek başlatılan protestoların 14. gününde eylemciler parkın içinde yaşananlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmeye başladı. Taksim’e çıkan tüm yolları barikatlarla kapatarak meydanda kamp kuran gençler olayın eylem olmaktan çıkıp işgale döndüğünü, adı duyulmamış birçok sol partinin gelerek eylemi kirlettiğini, insanların sinirlerinin gerildiğini ve her sabah kavga ettiklerini, alkol komasına girenlerin sürekli olarak revire teşındığını ve  eylemin şiddetinin düştüğünü yazdı. Yorgo Angelopoulos isimli blog adresinde yazısını paylaşan Can adlı kişi eylemlerin geldiği noktayı eleştirdi. Can’ın yazdıkları ve bazı eylemcilerin görüşler şöyle oluştu:

Eylemden çıktı işgale döndü

“Parkta yaptığımız şeyin adı “Eylem” değil artık. Orada olan şeyin adı “İşgal” olmuş durumda. 10. gün bitti. Bizim isteklerimiz bile belli değil daha. Her sabah “Gündoğdu Marşı” ile uyanırdı Gezi, bu sabah söylenmedi. Söylense bile çok cılızdı. Belirsizlik bizi yoruyor, yordu. Polis müdahalesi olmadıkça daha da çöktük. Biz o parkı işgal etmek için mi geldik yoksa parkı halka kazandırmak için mi? Parkta meydan bile kalmadı doğru düzgün.

Hani siyasi değildik..?

Direnişçi çadırlarını hadi bir nebze anlarım ama nerede bir siyasi parti var, bir dernek var, bir örgüt var; çadır kurdu parka. Işıklandırdılar çadırları. Her yerdeler. Sodep, Ödp, Tkp, Edp, Dsip ... Niceleri daha. Dostum hani siyasi değildik? Adı duyulmamış, unutulmuş, mazide kalmış ne kadar “Sol” parti varsa kendi reklamı peşinde, bok oldu park. Bugüne kadar ülkede bir b.k beceremeyen solcular gelip b.k ettiler bu olayı. İlk gün orada ağaçlara sarılan, dertleri sadece doğa olan, ağaçlar olan 19 kişi var, hala parktalar. Onlardan özür diliyorum. Geldik ve b.k ettik onların davasını, onların mücadelesini.”

Her sabah promil kavgası

İstisnasız her sabah kavga var. Kadınlar - erkekler - gruplar. Promil sınırını aşan herkesin bir kavgası var. Tuvalet sırasında, yemek sırasında, yer sorununda. Revire durmadan hasta taşınıyor. Ya alkol koması, durmadan kusanlar ya da kavga edip bir yerleri parçalanan tipler. İnsanlar yemek kalmadı diye yemekhaneye laf atmaya - bağırmaya başladı. Hani şu bedava yemek dağıtılan yer, oradan bahsediyorum. Bağırıyorlardı “Madem yemek kalmayacak söyleyin lan, ne diye sıra beklettiniz!” diye. Halkındır burası dediğimiz yeri halktan da aldık; ortaya karpuz kesip rakı içiyoruz. Bak sahi ya; rakı masası falan kuruluyor. Artık çatlak sesler yükseliyor. Park işi sadece laylaya vurdu. Gece 2’den sonra zor yürüyor insanlar alkolden.Gezi düşüyor.

ÇADIRIMI, VALİZİMİ TOPLAYIP AYRILDIM

-Çiçek Böcek 9 Haziran

Katılıyorum. Daha önce talep listesiyle kameraların karşısına çıkanlar kimdir acep anlayamadım? Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor, bu talepler karşılanamazl...

-La Bohème 9 Haziran

İlk başlarda güzeldi ama sonra eylem iyice sulandı. Bulanık suda balık avlamak isteyen partilerin, PKK/BDP yanlılarının da oraya gelmesi iyice iğrençleştirdi durumu. Gerçekçi olmak gerek. Eylem cıvıdı.

-Rıdavan Öner 9 Haziran

Ben de açıkçası sivil direnişin ve özgürlük için direnen masumiyetin yerini parti sloganları gördükçe geri çekildim biraz. Cuma gittiğimde ise herkes alkol alıyordu çatır çatır,o günkü direnişçiler değil de barikatlarda hatıra fotoğrafı çektirmeye gelmiş goygoycular vardı her yerde...Biz neden hükümet düşürmeye, asker çağırmaya değişik istekler istemeye yelteniyoruz.

-Arzu Altun 9 Haziran

İçim acıdı! Devrimler sarhoş kafayla yapılmaz! biri bu sorumsuzlara anlatmalı!! Hem dahil oldukları amacı zayi ederler, hem kendilerini, hem de yarınlarını!!!

-Azir 9 Haziran

Dün ayrıldım ben Gezi’den. Çadırımı, pılımı pırtımı aldım gittim. Sandığın en dibine gömülmüş, kimsenin varlığını bile hatırlamadığı eşya kadar eski ideolojilerinin reklamlarını, boyları kadar büyük flamalarıyla yapıp oradaki herkesi kendilerindenmiş zanneden ve zannettiren zavallılarla, ellerinde Atatürklü bayraklarla “Mustafa Kemal’in askerleriyiz,” diye slogan atanlar midemi bulandırdı, bulandırdı ve kustum nihayet.

-Jale Dilmen 9 Haziran

Bizler ne devrimci ne de parti kökeni olan gençler olarak siyaset oyunu nasıl oynanır oradaki masumlar nasıl provoke edilirmiş bilemedik, üzüntüyle gezi parkını izliyorum şu an. Çocuklar günlerdir banyo yapamıyor. Durum çok fena.