Talimatla mı konuştunuz?

NİMET BAŞ’TAN KOMİSYONU TERKEDEN BAYKAL’A ZOR SORULAR

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş, 5 sayfalık sunumunda komisyonu suçladıktan sonra salonunu terk eden CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a gönderdiği yazıda sert eleştirilerde bulundu. Baykal’a, komisyonda kalması durumunda soracakları bazı soruları sıralayan Baş, “darbelere arka çıkmanın siyasi maliyeti konusunda, 28 Şubat sonrası baraj altında kalan CHP’yi” konuşmak istediklerini söyledi.

Neden Meclis değil de kahvehane?

Baykal’ın “komisyon toplantısına davet edilmesinin gayri hukuki olduğunu’’ söylediğini hatırlatan Baş, ancak buna rağmen davete icabet ederek fiilen toplantıya katıldığını hatırlattı. Baykal’ın okuduğu metindeki “Sizlerle ve ilgi duyan herkesle, askeri darbe ve demokratikleşme sorunlarının tümünü, resmiyetten uzak dostça bir ortamda müzakere edebilmeyi gerçekten isterim” sözlerini hatırlatan Baş, “Çok ilginç, çok manidar... Kahvehanelerde, pastanelerde, lokantalarda söylenecek şeyler neden TBMM çatısı altında çok meşru bir zeminde konuşulmasın?” diye sordu.

Provokatif sözlerle politik şov

Baykal’ın, kendisine sağlanan imkanı “politik bir gösteri zemini” olarak kullanıp Komisyonu suçlamasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Nimet Baş “Özellikle provokatif ifadelerle komisyonu yürürlükteki davalarla ilişkilendirmeniz asla kabul edilemez. Altını çizerek ifade ediyorum ki komisyonumuzun muazzam bir kamuoyu desteği, siyasi desteği ve entellektüel destği vardır” dedi.

Verilen rolü oynamış oldunuz

Baykal’ın Komisyon üyelerine hukuk dersi vermek isterken tam bir karartma örneği sergilediğini vurgulayan Başkan Baş, “Demokrasi adına komisyonumuza katkı vermekten kaçındınız. O salonda hukuk adına bize mevzuat dersi vermeye çalışarak ve bir tek cümlemizi dahi dinleme tahammülü göstermeden salonu terk ederek bizden değil, tarihin ışığından kaçtınız. Demokrasi kültürüne katkıda bulunmak yerine tanıklıktan ve yüzleşmeden de kaçındınız. Bu katkıdan kaçınan kendi rolünü değil, belki kendisine verilen rolü oynamış olur” dedi.

Size işte bunları soracaktık

Baykal’a, okuduğu metinde kendilerinin soracağı soruların cevabı olmadığını hatırlatan Baş “12 Eylül tecrübenizi kayıtlara geçmek, 28 Şubat darbe sürecindeki tutumunuzu konuşmak, 27 Nisan muhtarısı karşısındaik tavrınızı sizden dinlemek kuşkusuz bir kazanım olurdu” dedikten sonra sormak istedikleri 3 soruyu Baykal’a yöneltti:

- Mesela 28 Şubat’ta size Başbakan Yardımcılığı teklif edildi mi, edildiyse nerede, kimler tarafından yapıldı bu teklif?

- Dönemin “kudretli paşaları”yla kamuoyundan gizli görüşmeleriniz oldu mu, mesela Antalya’da görüşme yaptınız mı?

- 27 Nisan muhtıra sürecinde TBMM kürsüsünden şu cümleyi sarf ettiniz: ‘Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasına Silahlı Kuvvetler kayıtsız kalmayacaktır’ demiştiniz. Nereden biliyordunuz? Cümle bir talimat ürünü müydü? Yoksa siz mi kurdunuz o cümleyi?

Baraj altı kalmanızı konuşacaktık

Baş, Baykal’a gönderdiği yazısını şöyle sonlandırdı: “Ya da darbelere arka çıkmanın siyasi maliyeti konusunda, 28 Şubat sonrası baraj altında kalan CHP’yi, tecrübeniz üzerinden demokrasimizin dününü, bugününü ve yarınlarını konuşsaydık. Bu soruları sormak ve cevaplarını almak mümkün olmadı... Sağlık olsun...”

Baykal’dan Güzel’e cevap: Çevik Bir’le hiç görüşmedim

DARBE Komisyonu’nda Hasan Celal Güzel’in “Deniz Baykal’ın Çevik Bir’le zaman zaman görüştüğü bu görüşmelerin Antalya’da da yapıldığı” iddiasına Baykal cevap verdi. Baykal yazılı açıklamasında “TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonun da Sayın Hasan Celal Güzel’in ifade verirken “İstihbaratlarım arasında Baykal’ın sık sık Çevik Bir ile görüştüğü de var. Antalya’da nasıl görüştüklerini biliyorum” dediği bazı gazetelerde haber olarak yer almıştır. Bu iddianın gerçeklerle hiçbir ilişkisi yoktur. Ne Antalya’da ne de Türkiye’nin ya da dünyanın herhangi bir yerinde Deniz Baykal, Sayın Çevik Bir ile hiçbir özel görüşme yapmamıştır, bir araya gelmemiştir”denildi.

KİRLİ ADAMLARLA TEŞRİK-İ MESAİ İZLENİMİ EDİNDİK

-DARBE Komisyonu Üyesi AK Parti’li Selçuk Özdağ, Baykal’ın, çağrı üzerine geldiği komisyonda kendi sunumunu yaptıktan sonra soruları yanıtlamayı reddederek, toplantı salonunu terk etmesine ilişkin, “Baykal, o sayfaların karanlık kalmasını istiyor. Bu davranış, Baykal’ın demokrasiye inanmadığı, zaman zaman kirli adamlarla buluştuğu, kirli adamlarla en azından teşrik-i mesai içerisinde olduğu izlenimi uyandı bizde’’ dedi.

Yeni CHP yönetimini suçluyor

Komisyonun kurulmasında CHP Genel Başkanı’nın da imzası olduğunu hatırlatan Özdağ “Baykal ‘bu komisyonun Meclis tüzüğüne aykırıdır’ diyor. Yani, Kılıçdaroğlu bu işi bilmiyor, CHP milletvekilleri bu işi bilmiyor demek istiyor. Peki, o gün Baykal neden sesini yükseltmedi, partisinin grubunda niye konuşmadı. Meclis’te niye sesini çıkartmadı? Komisyon görevini tamamlamak üzereyken şov yapmasına gerek var mıydı?” dedi

Tekin’in iddiası sorulacaktı

Özdağ, Baykal’ın komisyonu terk etmemesi halinde kendisine, CHP Milletvekili Gürsel Tekin’in ‘’28 Şubat döneminde Sayın Baykal’a Başbakanlık teklif edildi. Baykal bunu kabul etmedi’’ sözlerini, bunun doğru olup olmadığını, doğru ise bu teklifin askerlerden mi, sivillerden mi geldiğini sormak istediğini, ancak bunun mümkün olmadığını söyledi.

En güzel cevap Ekşi’den

Darbe Komisyonu Sözcüsü İdris Şahin de, ‘’Sayın Baykal, kendisini halen CHP’nin Genel Başkanı gibi addetmekte ve kendisine uygulamayı, bir genel başkana yaptığımız titizlikle yapmamazı beklemektedir’’ dedi. Şahin, Baykal’a en güzel cevabı aynı gün Komisyon’da konuk etikleri CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi’nin, ‘’Bu tarihe kadar aklın neredeydi’’ diyerek verdiğini söyledi.