12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Düşman bizi farklı görmezken biz niye birbirimizi farklı görelim?

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 'Filistinli gruplar arasında birlik görüşmelerinde olumlu yaklaşımların artmakta olması bizim için de fevkalade mutluluk vericidir. Çünkü siyonist rejim, öldürmekte, Filistinliler arasında bir fark gözetmiyor. Hangi gruptan olduğuna bakmadan bütün Filistinlileri kendisinin düşmanı olarak görüyor, hatta insan bile görmüyor. Düşman bizi farklı görmezken biz niye birbirimizi farklı görelim?' dedi.

AA16 Ekim 2024 Çarşamba 14:41 - Güncelleme:
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Düşman bizi farklı görmezken biz niye birbirimizi farklı görelim?

Kurtulmuş, Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh ile Meclis'te yaptığı görüşmede, Fettuh'u TBMM'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Her vesileyle Filistin halkıyla olan dayanışmalarını bütün platformlarda göstermeye çalıştıklarını, bu ziyaretin sadece Türk halkı için değil bütün dünya kamuoyu için önemli bir mesaj olacağını söyleyen Kurtulmuş, Türkiye'nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla, hükümetiyle, Meclisiyle, hepsinden önemlisi milletiyle birlikte tamamıyla Filistin davasının yanında olduğunu bildirdi.

Kurtulmuş, "Bundan sonraki süreçte ben, Filistin'in özgürleşeceğine ve tam manasıyla egemen, toprak bütünlüğü sağlanmış, 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulacağına yürekten inanıyorum." diye konuştu.

Siyonistlerin bu saldırganlığının, insanlık dışı barbarlıklarının, dünya kamuoyunda katlanılamaz bir noktaya geldiğine işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her gün Filistin devletini tanıyan ülkelerin sayısı artmaktadır. Şu an 149 ülke Filistin devletini resmen tanımaktadır. İnşallah bunların önemli bir kısmının da Filistin'de büyükelçilik binalarını açarak çok daha yakın bir şekilde Filistin'e destek olacaklarını düşünüyoruz. Dün Cenevre'deydik. Orada Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Genel Kurulu'nda İsrailli konuşmacı kürsüye çıktığında salonun neredeyse tamamına yakını protesto etti, salondan ayrıldı. Fakat aynı Genel Kurul'da Filistin ve Cezayir'in müştereken verdiği acil gündem maddesiyle ilgili oylama maalesef yeterli hazırlıklar tam manasıyla yapılamadığından oylama için yeterli sayıya ulaşılamadı. Bu da bizim, Filistin'e destek olan ülkelerin çok daha yakın bir temas içerisinde çalışmasını zorunlu kılıyor.

Bundan sonraki dönemde, önümüzde çok yoğun bir çalışma süreci var. Bütün imkanlarımızı seferber ederek, bütün siyasi mücadelemizi üç ana noktada odaklandırmak durumundayız. Bunlardan birincisi İsrail hükümetinin ve siyonist rejimin uluslararası alanda yalnızlaştırılmasıdır. İkincisi bölük pörçük parçalanmış olan İslam dünyasının birleşmesini ve siyasi kararlarında isabetli bir tutum alarak Filistin'e güçlü bir destek vermesini sağlamaktır. Üçüncü nokta ise Filistin'in dostu olan insanlık cephesini olabildiğince kuvvetlendirmek ve güçlendirmektir."

- "ÜMİT EDİYORUM Kİ BU ATEŞ ÇUKURUNA NETANYAHU VE ÇETESİ DÜŞECEK"

Kurtulmuş, Cenevre'de Genel Kurul dolayısıyla yapılan toplantılarda, İslam dünyası dışında Latin Amerika'dan, Afrika'dan çok sayıda ülkenin Filistin'e yürekten destek verdiğini, Filistin davasının yanında durduğunu; İsrail'in bu barbarlıklarının, saldırılarının, soykırımlarının sona erdirilmesi için çalışması gerektiği konusunda bir kararlılık içinde olduğunu gördüklerini ve bundan memnuniyet duyduklarını anlattı.

Dünyanın dört bir yanındaki insanlık cephesini hem sayı hem güç bakımından artırmak gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, sivil toplumda, üniversite çevrelerinde, medya ve yardım kuruluşları arasında, hayatın her alanında Filistin dostlarının daha kuvvetli hale gelmesi için insanlık cephesine destek vermenin önemine dikkati çekti.

Filistin davası konusundaki üç ana başlığa işaret ederek bunların imkansız konular olmadığını ve sonuç alınmasının mümkün olduğunu belirten Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

"Şu anda dünya kamuoyunda Filistin'in lehine bir durumun gelişmekte olduğunu görüyoruz. Siyonist rejim bunu ortadan kaldırmak için saldırganlığını daha fazla artıracaktır. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geldiğinde mesele sadece Gazze ile kısıtlı bir saldırganlıktı. Arkasından Batı Şeria'da saldırganlıklarını artırdılar, yetmedi Lübnan'a saldırdılar, yetmedi Suriye'ye saldırdılar ve yetmedi Netanyahu, dilinin altındaki baklayı çıkardı, 'Artık kıyamet savaşı başlamıştır' diyerek meseleyi en üst noktaya taşıdı. Maalesef Netanyahu ve çetesi ABD ve bazı Batı ülkelerinden aldıkları sınırsız destekle Orta Doğu'da büyük bir ateş çukuru açtılar. Ümit ediyorum ki bu ateş çukuruna Netanyahu ve çetesi düşecektir."

Numan Kurtulmuş, Filistin'den Türkiye'ye yapılan ziyaretlerin, Filistin davasındaki gayretlerini daha da artırdığını söyledi.

- "NİHAYETİNDE BU MÜCADELEYİ KAZANACAK OLAN FİLİSTİN'DİR"

Meclis Başkanı Kurtulmuş, Filistinli gruplar arasında düzenlenen toplantılara da değinerek, şunları kaydetti:

"Filistinli gruplar arasında birlik görüşmelerinde olumlu yaklaşımların artmakta olması bizim için de fevkalade mutluluk vericidir. Çünkü siyonist rejim, öldürmekte, Filistinliler arasında bir fark gözetmiyor. Hangi gruptan olduğuna bakmadan bütün Filistinlileri kendisinin düşmanı olarak görüyor, hatta insan bile görmüyor. Düşman bizi farklı görmezken biz niye birbirimizi farklı görelim? Bugün geldiğimiz noktanın en temel sorunlarından biri de Müslüman dünyasının şimdi olduğu gibi ortak bir noktada bütünleşmemiş olmasıdır. Artık Netanyahu ve yönetimi şunu açıkça bütün dünyaya gösteriyor. Bu bölge halklarının arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin, arzımevudu gerçekleştirmek için son düğmeye basmışlardır.

Bu Hamas'tan, bu Fetih'ten; bu Filistinli, bu Arap, bu Acem diye hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün bölge halklarını düşman kabul ediyorlar. Bu Türk'tür, bu Kürt'tür, bu Sünni'dir, bu Şii'dir, bu Müslüman'dır, bu Hristiyan'dır diye ayırt etmeden arzımevutta yaşayan halkların hepsini yok etmek üzere kararlı bir şekilde ilerliyorlar. Nil'den Fırat'a kadar bütün bölgeyi kendi kontrollerine almadan oturmayacaklarını ilan ediyorlar. Kıyamet senaryosu demek, bu demektir. Fakat zulmediyorlar. Zulümleri arttıkça korkuları artıyor, korkuları arttıkça akılları azalıyor, akılları azaldıkça da bütün akıllı insanları karşılarına alıyorlar. Nihayetinde bu mücadeleyi kazanacak olan Filistin'dir, hiç şüphemiz yoktur."

- "TÜRKİYE HALKI, FİLİSTİNLİLERİN YANINDA DURDU"

Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Fettuh ise Filistin halkının geçirdiği bu zor günlerde Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cesur duruşundan dolayı teşekkür etti.

"İsrail'in saldırılarında bütün Türkiye halkının, siyasilerinin, kurum ve kuruluşlarının Filistinlilerin yanında durduğunu, bu süreçte maddi ve manevi olarak çok büyük destek gördüklerini" ifade eden Fettuh, ayrıca dün AK Parti tarafından düzenlen "Filistin'in Geleceği Konferansı"nın Filistin halkına ve davasına verilen desteğin önemini gösterdiğini vurguladı.

Fettuh, Filistin için özgürlüğün çok yakında geleceğini ve başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kurulacağını söyledi.

Filistinli gruplar arasında en son Kahire'de yapılan toplantının en verimli görüşme olduğunu dile getiren Fettuh, Filistin'in en büyük iki partisinin birleşerek ulusal hükümetin kurulmasını arzuladıklarını ifade etti.

Görüşmede, TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan ile Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa da yer aldı.