8 Mayıs 2025 Perşembe / 11 Zilkade 1446

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Yapay Zeka Araştırma Komisyonu kalıcı hale gelmeli

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Yapay Zeka Araştırma Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kalıcı bir komisyon haline dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.

AA8 Mayıs 2025 Perşembe 13:54 - Güncelleme:
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Yapay Zeka Araştırma Komisyonu kalıcı hale gelmeli

Kurtulmuş, TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, yapay zeka konusunun TBMM çatısı altında ele alınmasının önemine değinerek, zirvede ortaya çıkacak görüşlerin, tartışılacak konuların önemli bir yol gösterici olmasını temenni ettiğini ifade etti.

Numan Kurtulmuş, "Hatta belki ismini de değiştirerek, bu Yapay Zeka Araştırma Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kalıcı bir komisyon haline dönüştürülmesi de mümkündür. Ayrıca bunu da aramızda tartışmamız gerekir diye düşünüyorum." diye konuştu.

Milli iradenin merkezi olan TBMM'nin, toplumsal gelişmeleri ve dünyada ortaya çıkan gelişmeleri yakından takip edip, kurduğu komisyonlarla bu konuların üzerinde yapılabilecek her şeyi konuşup, sonuçları raporlaştırdığını aktaran Kurtulmuş, bu raporların her birisinin ciddi bir yol haritası olduğunu söyledi.

Dijital Mecralar Komisyonu ile Yapay Zeka Araştırma Komisyonunun örnek gösterilebilecek komisyonlardan olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez başta olmak üzere komisyon üyelerine çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

- "KAPİTALİZMİN BİR TANE İLKESİ VARDIR O DA PARA KAZANMAKTIR"

Teknoloji ve insan arasındaki ilişkiye değinen Kurtulmuş, bu konuda modern dönemlerde bir kaç dönüm noktası olduğunu hatırlattı.

Sanayileşme sürecinde, makinelerin yerine daha tehlikeli işleri yapabilecek robotların devreye girmesiyle önemli gelişmeler elde edildiğini anlatan Kurtulmuş, sanayileşmeyle birlikte başlayan bu büyük hamlenin bazı temel konulardaki insani endişeleri yok sayarak devreye girdiğini belirtti.

Şehirleşmenin getireceği sorunlar, çevre meseleleri, şehirlerdeki gecekondulaşma gibi bugün tartışılan konuların sanayileşmenin başlangıç döneminde neredeyse hiç tartışılmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Açık konuşmak gerekirse kapitalizmin ilkesi yoktur. Kapitalizmin bir tane ilkesi vardır o da para kazanmaktır. Zaman içerisinde kapitalizm bu zaafını sistem içerisinde bir takım mekanizmalarla geliştirmeyi ortaya koyabilmiştir. Bunlardan birisi kural koymaktır, yani profesyonelleşmektir. Bunlardan bir diğeri denetlemek, diğeri ise cezalandırmaktır. Yani kötü sonuçlar ortaya çıktığında bunun cezalarının ortaya konulmasıdır. Ancak başlangıçta sanayileşmenin öngördüğü, öngörmesi gereken bazı insani eksiklikler göz önüne alınamadığı için ortaya insanoğlu için önemli bedeller çıkmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Sanayileşmeyle birlikte ortaya çıkan bu sürecin, 20. yüzyılın ikinci yarısında yeni bir evreye doğru döndüğünü ifade eden Kurtulmuş, bunun da sanayi ötesi ekonomilerin kuruluşu olduğunu dile getirdi.

Teknoloji ilerledikçe yaşanan ve yaşanacak değişimlere değinen Kurtulmuş, "Şimdi geldiğimiz noktada mesela 2025'in şu tarihinde 8 Mayıs'ında burada yapay zekayı konuşuyoruz. Adım kadar eminim ki bundan 10 sene sonra bu Meclisin içerisinde konuşacak olan arkadaşlar dünyaya yön veren, şekil veren yeni bir teknolojik dönemden bahsedecekler." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin teknolojik dönüşüm sürecinde geri kalmaması gerektiğini belirten Kurtulmuş, "Yapay zeka alanında öncülük yaparak, yapay zekanın gördüğümüz eksikliklerini şimdiden tamamlamaya çalışarak, burada takip eden değil, takip edilen bir Türkiye olma mecburiyetimizin bulunduğunu ifade etmek isterim. Bu çerçevede her türlü hazırlığı yapmanın da süratle gerçekleştirmenin de bizim için önemli bir sorumluluk olduğunu, hatta yapay zekanın ortaya çıkaracağı sorunlar göz önüne alındığında bunun aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi olduğunu da ifade etmek isterim." sözlerini sarf etti.

- "NÜKLEER TEKNOLOJİNİN ARKASINDAKİ AKIL VİCDANSIZSA O ATOM BOMBASI HİROŞİMA'DA OLDUĞU GİBİ KARŞIMIZA ÇIKAR"

Kurtulmuş, Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle arasındaki mesafeyi sanayileşme döneminde 20-30 senede kapatabilecekken, yapay zekanın ve yüksek teknolojilerin konuşulduğu bu dönemde aradaki farkın birkaç ay ya da birkaç yılda kapatılabileceğini vurguladı.

Numan Kurtulmuş, "Yapay zekayla ilgili şimdiden bütün tedbirlerinin alınarak, bunların uluslararası alanda regülasyonlarının da gerçekleştirilmesinin hayati olduğunu düşünüyorum." görüşünü paylaştı.

Diğer teknolojiler gibi yapay zekanın da "iyi ya da kötü" olmadığını dile getiren Kurtulmuş, "Teknolojiyi üretenlerin teknolojinin arkasındaki akıl, hikmet ve irfanın ne kadar güçlü ve kuvvetli olduğu teknolojinin sonuçlarıyla ilgilidir." dedi.

İnsanoğlunun yıllardır süren çalışmasının en değerli ürünlerinden birisinin de nükleer teknoloji olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Nükleer teknolojinin arkasındaki akıl vicdansız bir akılsa o atom bombası Hiroşima'da, Nagazaki'de olduğu gibi karşımıza çıkar. Dolayısıyla bizatihi teknoloji matah bir şey değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Teknolojinin arkasındaki akıl, vicdan, hikmet ve irfanın en az teknoloji kadar değerli ve önemli olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Bugün yapay zekadan istifade eden yüksek teknoloji ürünlerinin, Allah muhafaza, eğer yeterli bir regülasyon gerçekleştirilemezse insanoğlunun başına ne büyük belalar getireceğini özellikle 1,5 yıldır Gazze'de devam eden İsrail'in ortaya koyduğu yüksek teknoloji ürünü silahlarla yaptığı saldırılarda bir kez daha gördük." diye konuştu.

Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde gerçekleşen çağrı cihazı ve telsiz patlatılmalarına da değinen Kurtulmuş, onlarca insanın hayattan koparıldığını, bunun insanlıkla tarif edilebilir tarafının olmadığını söyledi.

- "ŞİRKET GİBİ DAVRANAN DEVLETLERLE DEVLET GİBİ DAVRANAN ŞİRKETLERİN BİRBİRİNE KARIŞTIĞI BİR DÖNEMİ YAŞIYORUZ"

Büyük teknolojik gelişmelerin, "tekno oligarşi" denilen yeni bir sınıfı ortaya çıkardığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Dünyanın bu teknoloji devlerinin, büyük patronlarının artık sadece şirket CEO'ları ya da sahipleri gibi değil devlet başkanları gibi davranmaya başladıkları da insanların gözünün içine sokularak gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede ne yazık ki şirket gibi davranan devletlerle devlet gibi davranan şirketlerin birbirine karıştığı bir dönemi yaşıyoruz. Onun için diyoruz ki bu süreçte yüksek teknolojilerdeki bu gelişmeleri en iyi şekilde gerçekleştirmek, anlamak, bunların da gerçekten regülasyonlarını yaparak insanlığa yararlı olacak büyük teknolojiler haline dönüştürmek bizim önemli vazifelerimizden birisidir."

Yapay zekanın, otonom sistemler üzerinden insan zihninin kabiliyetlerinin önemli bir kısmını alabildiğini belirten Kurtulmuş, "Örneğin dünya satranç şampiyonunu dahi yenebilecek bir program, bir otonom sistemle yapay zeka, satrançta dünya birincilerinin birincisi olur ama yapay zeka aklın içerisine vicdanı ve insafı koymadığı için insaflı ve vicdanlı bir süreci yönetemez." ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Henüz vicdanı, insafı, merhameti, aklı, dayanışmayı, insanı insan yapan değerleri taklit edecek, onun yerini alabilecek makineler gerçekleştirilemiyor. Onun için şu iki temel soru yapay zeka konusunda fevkalade önemlidir. Yapay zeka siyasal davranışlardan tüketici davranışlarına, bilimsel alandan sanayiye, teknolojiye, tarım teknolojilerine kadar her alanda insan yerine karar verebilecek, sadece bize bir takım tavsiyelerde bulunacak değil, karar verecek ve uygulayacak bir yapıdır. Bunun için zaten değerlidir. Bunun için önemlidir ve iyi kullanılırsa çok verimli sonuçlar alınabilecek bir alandır. Ancak ana sorularımızdan birisi şu olmalıdır: Hangi kararlarımızı ve yetkilerimizi yapay zekaya terk edeceğiz, ona devredeceğiz.

İnsanoğlunun belki üzerinde yoğunlaşması gereken temel sorulardan birinin bu olduğunu düşünüyorum. Bir başka konu ise yapay zeka insanın tamamlayıcısı mıdır, insanın ikamesi midir? Kuşkuyla yaklaşmak, tarihsel serüveni bakımından teknolojik gelişimin belki insanlara haklılık payı verebilir. İşte kapitalizmin çok kar etme dürtüsü, yapay zekayı korkarım ki insanın ikamesi haline getirecek bir sürecin önünü açabilir. Burada dikkatli olmamız ve bunun için özellikle önümüzdeki süreçte karşılaşacağımız değişimler içerisinde insansızlaştırma tehlikesini ciddi bir şekilde ele almamız gerektiğini düşünüyorum."

Yapay zekanın uluslararası ilişkilerde bazı devletlerin elinde önemli bir egemenlik aracı olarak kullanılabileceğinin de farkında olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Yapay zeka bizlere, yeni bir dispositif oluşturmasın." dedi.

Yapay zeka çalışmalarında sadece aklın değil vicdanın, irfanın, hikmetin, adaletin de yeri olması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Yeni bir medeniyet havzasının tam da göbeğinde olan, sahip olduğu ekonomik imkanlarla, potansiyellerle birlikte dünyada evrensel söz söyleme kabiliyetine sahip olan Türkiye'mizin, önümüzdeki dönemde yapay zeka alanında da fevkalade büyük iddiaları vardır, olmalıdır ve bu iddiaları evrensel hale getirmek mecburiyetimiz vardır. Onun için bu çalışmaları hep birlikte güçlü bir şekilde sürdürmek, bununla ilgili kurum ve kuruluşlarımızın en iyi şekilde çalışmasını temin etmek, teknolojinin yanında ahlak, etik, hukuk, manevi ve insani değerlerin de işin içerisinde olduğu yeni bir yapay zeka ekosistemini oluşturmak, Türkiye'nin vazifelerinden birisidir."