TBMM Başkanı Şentop, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İzmir'de HDP İl Başkanlığına yönelik saldırıya ilişkin, siyaset üzerinden Türkiye'de huzursuzluk oluşturabilecek provokasyonlara karşı herkesin dikkatli olmasını istedi.
Şentop, dünkü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaptığı görüşmeyi hatırlatarak, "Dünkü görüşmeyle ilgili olarak şunu ifade edeyim; malumunuz bir siyasetçinin para aldığına dair bir açıklama olmuştu. Bunun üzerine ben 27 Mayıs'ta İçişleri Bakanımıza bir mektup yazdım. Orada milletvekillerimizin kendilerini genel olarak töhmet altında hissettiğini, bu konuyla ilgili bilgi ve belgelerin hukuki süreçlerin yürütülebilmesi maksadıyla adli mercilere veya başkanlığımıza verilmesini talep etmiştim. Dün sayın bakanımız geldi. Beni ziyaret etti. Bu mektubumuza cevaben kendi yazılı olarak cevabını da getirdi. Öncelikle şunu ifade edelim; oradaki eylemle ilgili olarak kast ettiği isim TBMM'de milletvekili olan bir kişi değil. 'Gazi meclisimiz çatısı altında görev yapan milletvekillerinden biri değildir' diyor. Diğer hususla ilgili olarak ise 'bütün, tüm hususlar ve iddialarla ilgili olarak adli makamlara başvurulmuştur' diyor. Dolayısıyla konunun bundan sonra ki aşaması bu tür adli soruşturmalar ve çalışmalar kapsamında olacaktır. Mesele bundan ibarettir. Mektupta paylaşılan bir isim yok" dedi.
'HEP BERABER BEKLEYECEĞİZ'
Şentop, bir gazetecinin 'Meclis Başkanlığının bu eski siyasetçiye ilişkin olarak herhangi bir işlem yapması söz konusu olabilir mi?' sorusu üzerine, "Malum ben Meclis Başkanıyım. TBMM'nin kurum olarak ve burada görev yapan bütün arkadaşlarımızın hukukunu korumayı vazife addediyorum. Ama Türkiye'de siyaset yapan herkesle ilgili olarak benim bir şey yapabilmem mümkün değil. O konu artık adli makamlara intikal ettirildiğine göre burada yapılacak işlemler neyse onları hep beraber bekleyeceğiz, göreceğiz" diye konuştu.
Şentop, 'Siz özellikle 600 milletvekilini zan altında bıraktığı iddiasıyla böyle bir yazı yazmıştınız; bu isimlerin netliğe kavuşması konusunda. Görüşmede buna ilişkin bir diyalog gerçekleşti mi aranızda?' sorusu üzerine ise, "Sayın Bakan, 'ikinci televizyon programında bunun bir milletvekili olmadığı yani bir siyasetçi olduğunu ifade ettim' dedi. Ama mektupta zaten bunu çok daha net bir şekilde ifade etmiş oldu" ifadesini kullandı.