Mustafa Şentop, ilk olarak 8. Üsküdar Kitap Fuarı'na geldi. Fuardaki stantları gezen Şentop, vatandaşlarla sohbet etti.
Sonrasında gençlerle buluşan Şentop, kendisinin yaşlarında olanların gençleri görünce hemen nasihat etmeye başladıklarını söyledi.
İnsanların, kendilerinden daha genç olanlara tecrübelerini, hayattan ders çıkardıklarını göstermek istediklerini dile getiren Şentop, şöyle devam etti:
"Ben de hoşlanmazdım onlardan vaktiyle. Kendim de mümkün olduğu kadar öyle yapmamaya çalışıyorum. Buna dair iki şey söylemek isterim. Birisi şu, oldukça erken yaşlarda diyebilirim, kitap okurdum, çok okurdum. İlkokuldan itibaren. O zaman şimdiki gibi her yaşa hitap eden kitaplar da yoktu. Belli bir düzeyde idi kitaplar. Çok nadir bulunurdu kitap. Mesela Tekirdağ'da gerçek manada bir kitapçı yoktu diyebilirim. Böyle 3-5 kitap falan satan bazı kırtasiyeciler vardı. Dediğim yıllar 1970'lerin sonu, 1980'lerin başları. Size göre milattan önceki tarihler gibi. Evde bir hayli kitap vardı fakat büyükler içindi o kitaplar. Ben o kitapları okudum, okuyarak, okumaya çalışarak büyüdüm."
Şentop, çok hatırat kitabı okuduğunu, okuyunca insanların birbirine çok benzer olaylar yaşasa da çıkardıkları derslerin farklı olduğunu gördüğünü belirtti.
İnsanın hayatı boyunca sadece kendi öğrendiklerinden çıkardığı derslerle yetinmesi durumunda çok az birikime sahip olacağına dikkati çeken Şentop, başkalarının yaşadığı, deneyimlediği olaylar dikkate alındığında daha zengin birikime ulaşmanın mümkün olduğunu kaydetti.
Şentop, bir gencin kitap önerisi istemesi üzerine Sezai Karakoç ile İsmet Özel'in kitaplarını önerebileceğini söyledi.
Meclis Başkanı olarak gençlerin Meclis'teki farkını hissedip hissetmediği sorulan Şentop, toplumda 18 yaşındakiler seçebiliyorsa onları da temsil edebilecek kişiler için bir alanın açık tutulması gerektiğini anlattı.
Hukuk fakültesi mezunu Şentop, soru üzerine eğitim gördüğü dönemdeki deneyimlerini aktardı.
Şentop, katılımcılarla fotoğraf da çektirdi.