3 Mayıs 2024 Cuma / 25 Sevval 1445

TBMM Başkanı Şentop'tan İsveç'teki çirkin eyleme tepki: Kur'an-ı Kerim'in yakılması insanlığın yakılmasıdır

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İslam İş Birliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Dönem Başkanı olarak, İsveç'te Kur'an'ı Kerim'in yakılmasını ve bu eyleme izin verilmesini, yaptığı açıklamayla kınadı. Tepkisini dile getiren TBMM Başkanı Şentop, 'İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılması insanlığın yakılmasıdır.' dedi.

AA21 Ocak 2023 Cumartesi 19:53 - Güncelleme:
TBMM Başkanı Şentop'tan İsveç'teki çirkin eyleme tepki: Kur'an-ı Kerim'in yakılması insanlığın yakılmasıdır

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Dönem Başkanı olarak, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesini kınadı.

Şentop'un, İsveç'teki provokasyonu kınamasını içeren "İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılması insanlığın yakılmasıdır" başlıklı açıklaması, İSİPAB'ın resmi web sayfasında İngilizce, Arapça ve Fransızca yayınlandı.

İsveç'te daha önce olduğu gibi yine terör eylemlerine ve terör örgütlerinin çalışmalarına müsaade edildiğini, Kur'an-ı Kerim'e karşı alçakça bir eyleme de izin verildiğini belirten Şentop, "Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakma talebini, bu alçakça eylemin İsveç makamlarınca onaylanmasını ve bu menfur eylemin gerçekleşmesini İSİPAB olarak, İSİPAB'a üye parlamentoların temsil ettiği halklar adına, dönem başkanı sıfatıyla en güçlü şekilde lanetliyoruz." mesajını verdi.

Başka ülkelerde insan haklarına, farklı yaşam biçimlerine saygı gösterilmesini beklerken İsveç'te Müslümanların en temel değeri ve kimlikleri olan Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına izin verilmesini "ikiyüzlülük" olarak niteleyen Şentop, "İslam'ın en temel değerlerini ve Müslümanları pervasızca ve alçakça hedef alan bu provokatif girişimlere izin verilmesi, bir özgürlüğün kullanımı olarak asla nitelendirilemez. İsveç makamları aldıkları bu kararla Müslümanları ve onların inançlarını 'yok edilmesi gerekenler' şeklinde gösteren bu açık nefret suçunun ortağı haline gelmişlerdir. Bu karar, aynı zamanda insanları barış, huzur ve güven içerisinde birlikte yaşatma konusunda İsveç makamlarının acziyetinin ve sağlıklı bir bakış açısından yoksunluğunun da göstergesi niteliğinde." değerlendirmelerinde bulundu.

- "NAZİLİĞİN GÜNCEL VERSİYONLARINA KAPI ARALAYACAĞI AŞİKAR"

Şentop, "toplumları kutuplaştıran, ötekileştiren, birbirlerine karşı kışkırtan bu aşağılık ve iğrenç eylemin", yalnızca bir nefret söylemi ve İslam düşmanlığı olmadığını, bu boyutlarıyla aynı zamanda insanlığa karşı da işlenen bir suç olduğunu vurguladı.

Bu eylemin, Nazilerin Almanya'da ilk başta Yahudilerin değerlerine ve daha sonra kendilerine yaptıklarından farksız olduğunu vurgulayan Şentop, şunları kaydetti:

"Bu tür eylemlerin, önlenmediği ve faillerine en ağır cezalar verilmediği takdirde öncelikle Avrupa'yı ve sonra tüm dünyayı ateşe veren, daha önce de Avrupa topraklarında yeşeren Naziliğin güncel versiyonlarına kapı aralayacağı aşikar. Bizler, Müslümanlar olarak tüm insanların din, dil, etnik köken ve toplumsal statülerden bağımsız olarak yaratılışları gereği kutsal bir değere sahip olduklarına inanıyor; bütün toplumların değerlerine ve kutsallarına aynı saygı ile yaklaşıyor ve bunlara karşı her türlü saldırının karşısında duruyoruz. Bütün dünyada gerçek bir barış, huzur ve refah ikliminin tesis edilmesinin de ancak bütün devletlerin, aydınların, kanaat önderlerinin hatta bireylerin, bu ilkeli, tutarlı ve insani anlayışı benimsemeleriyle mümkün olacağına inanıyoruz. Müslümanların en temel kutsalına saldıranlara, farklı inanç ve yaşam biçimlerine açıkça savaş açanlara karşı yasal süreçlerin başlatılması için başta İsveç makamları olmak üzere, uluslararası toplumu, uluslararası yargı kurumlarını ve faillerin İsveç'ten ayrılması durumunda, gereğinin yapılması için gittikleri ülkelerin yargı kurumlarını göreve çağırıyoruz."