26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Başkan Erdoğan: Tek çözüm demokrasi

Başkan Erdoğan, İstanbul seçiminin yenilenmesi kararını ülkemizi karalamak için fırsata dönüştürmeye çalışanlar olduğuna dikkat çekti: Onlara cevabı 23 Haziran’da verelim.

18 Mayıs 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Başkan Erdoğan: Tek çözüm demokrasi

Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’nin desteğiyle Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen İstanbul Muhtarları Buluşması’nda katılımcılara hitap etti. 31 Mart seçimlerinde tekrar seçilen ve ilk defa göreve gelen tüm muhtarları tebrik eden Erdoğan, konuşmasında şu mesajları verdi:     

MEMUR OLMASI ŞART: Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi, hiç şüphesiz sizlerin de en önemli gündem maddesidir. Bu konuda kafaların hala net olmadığını görüyorum. Bunun için seçimlerin yenilenmesi kararının niçin verildiğini bir kez de sizlerle paylaşmak istiyorum. Seçim kanununda geçtiğimiz yılın mart ayında yapılan bir değişiklikle, sandık kurulu başkanı ve bir üyesinin kamu görevlisi veya diğer adıyla memur olması şartı getirilmiştir. Dikkat edin memur. Yani herhangi bir işçi, sözleşmeli veya fark etmez, sandık kuruluna başkan olamaz veya ikinci bir üye olamaz. Niye? Çünkü memur olması şart.          

ÇOK CİDDİ HATALAR: 31 Mart seçimlerinde hem sandık kurulu üyelerinin atanması hem de oy sayım ve döküm cetvelleri konusunda çok ciddi hatalı işlemleri olduğunu belgeleriyle Yüksek Seçim Kurulu’na bildirdik. Şu rakamlara özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. İstanbul’daki yaklaşık 62 bin sandık kurulu üyesinden 20 bine yakını kanuna aykırı atanmıştır. Oy sayım ve döküm cetvellerinden ise 5 bin 388’i mühürsüzdür, 694’ü imzasızdır, 214’ü tamamen boştur, 498’i eksik doldurulmuştur, 919’unda rakam belirtilmemiştir, bin 135’inde de sayı eksikliği bulunmaktadır. Üstelik bunlar sadece bizim tespit edebildiğimiz usülsüzlüklerdir.

22 SANDIĞIN OYU YOK EDİLDİ: YSK, AK Parti’nin yaptığı itiraz üzerine kanuna aykırı sandık kurulu üyesi atanan 22 sandıktaki oy sayım döküm cetvellerinin kayıp olduğunu ve sisteme boş olarak işlendiğini tespit etti. Bir başka ifadeyle, şaibeli sandık kurulu üyeleri, 22 sandığın oyunu yok etmiştir. YSK, kanuna aykırı sandık kurulu üyelerinin görev yaptığı 101 sandıktaki oy sayım döküm cetvellerinin imzasız, mühürsüz ve yazıları eksik olarak sisteme işlendiğini belirlemiştir. Böylece kanuna aykırı her iki işlemin birden gerçekleştiği toplamda 42 bin oya tekabül eden 123 sandık ortaya çıkartılmıştır.

OYLARI ÇALDILAR: Şimdi diyorlar ki ‘Ne oldu?’ Oyları çaldılar, bu kadar açık, net. Bugün itibarıyla artık bu 123 sandıktaki 42 bin oyun akıbetinin tespiti mümkün değildir. Çünkü oylar çalındı. Aradaki farkın 13 binlere düşmüş olmasını da kendileri itiraf ediyor, 29 binden başlıyor, iniyor, iniyor 13 bine kadar geliyor. Peki 29 binden 13 bine iniyorsa burada bir şaibe yok mu? Bir şeyler çalınmadı mı? 16 bin oy çalındı. Öyleyse yenilenmesi şartına, işte buna benzer birçok oradaki usulsüzlükler sebebiyle YSK gelmiştir. Yüksek Seçim Kurulu, haklı olarak seçimin yenilenmesi kararını vermiştir. Görüldüğü gibi YSK’nın kararı sadece sandık kurulu üyelerinin usulüne uygun atanmamış olmasına dayanmıyor. Kurul kararını verirken hem bu durumu hem de oy sayım döküm cetvellerindeki usulsüzlükleri gözeterek, her ikisinin birden çakıştığı sandıkları dikkate almıştır.

CEVAP 23 HAZİRAN’DA: Herkesi hukuka saygılı olmaya davet ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi kararını, ülkemizi karalamak, demokrasimizi lekelemek için bir fırsata dönüştürmeye çalışanlara, cevabı hep birlikte 23 Haziran’da gelin beraber verelim.

Milleti sırtından vururlar

Ayrımcılığa fırsat vermeyeceğiz. Kim bizi ayırmaya gayret ediyorsa ilk önce karşısında muhtar kardeşlerimi bulacak. Türkiye büyüyecekse, sanayisini, teknolojisini, ticaretini, tarımını, ihracatını geliştirecekse, 2023 hedeflerine ulaşacaksa hepsini de işte bu anlayışla başaracaktır. Dikkat ederseniz birileri sürekli ülkemizin başına kara bulutlar toplamaya, içerideki dinamiklerin moralini bozmaya, dışarıya karşı da olumsuz bir tablo çizmeye çalışıyor. Türkiye yarın demokrasi ve ekonomisiyle yerle yeksan olsa inanın bunlar var ya adeta zil takıp oynarlar, ilk fırsatta milletimizi sırtından hançerlemekten çekinmezler. Biz tıpkı ecdadımızın yaptığı gibi, ezanlarımızın dinmemesi, bayrağımızın inmemesi için tüm gücümüzle bu vatanı savunacağız. Dün Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde, bugün 15 Temmuz’da, yarın tehdit her nerede karşımıza çıkarsa orada kanımızın son damlasına kadar savaşacak ama boynumuza tasma taktırmayacağız.     

Kandil’dekilerle iş birliği yapıyorlar      

Tüm darbelere, darbe teşebbüslerine, muhtıralara, cunta faaliyetlerine en büyük destek bunlardan gelir. Bu konuda 28 Şubat’tan, 27 Nisan bildirisine, hatta 15 Temmuz’a kadar sayısız sabıkaları vardır. Teröristlerle işine geldiğinde hep dirsek temasında olmak da bunların demokrasi anlayışına aykırı değildir. Kandil’dekilerle iş birliği yapanlar bunlar, yolda beraber yürüyenler bunlar. Bölücü terör örgütünden aleni destek almaktan, FETÖ ihanet çetesinin taşeronluğuna soyunmaktan asla çekinmezler. Millet olarak maruz kaldığımız tüm saldırıların üstesinden gelmeyi, birliğimize, beraberliğimize, bayrağımıza, ezanımıza, vatanımıza, devletimize ve geleceğimize olan güçlü bağlılığımız sayesinde, bugünlere geldik ve bunu başardık. Bugün de Türkiye için demokrasiden, hukuk devletinden, sosyal devletten, 82 milyonun tamamını kucaklayan ve Türkiyeortak paydası anlayışından başka bir çözüm yolu görmüyoruz, düşünmüyoruz. Onun için “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” diyoruz. Bizim başka çıkış yolumuz yok. Onun için Türk’üyle Kürt’üyle Laz’ıyla Çerkez’iyle Gürcü’süyle Abaza’sıyla Roman’ıyla Boşnak’ıyla Arnavut’uyla ülkemizdeki 82 milyon bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız ve yaratılanı yaratandan ötürü seveceğiz. 

Cumhur ile iç içe olan bir Başkan 

Başkan Erdoğan dün öğlen saatlerinde Üsküdar Kısıklı’da bulunan konutundan çıkarak ilk olarak Karacaahmet Mezarlığı’na gitti. Erdoğan burada annesi Tenzile, babası Ahmet Erdoğan’ın kabirlerini ziyaret ederek dua okudu. Erdoğan sonra cuma namazını kılmak üzere Büyük Çamlıca Camii’ne geçti. Cuma namazının ardından camiden ayrılan Başkan Erdoğan, ara sokakta kendisini bekleyen vatandaşları aracından selamladı. Erdoğan aracından inerek kendisine sevgi gösterilerinde bulunan vatandaşlarla fotoğraf çektirdi. Erdoğan ardından Çengelköy’de bulunan Vahdettin Köşkü’ne geçti. Yol güzergahı üzerinde kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlarla makam aracını durdurarak sohbet eden Başkan Erdoğan, kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen engelli bir vatandaşı da kırmadı. Erdoğan, makam aracından inerek, engelli genç ile fotoğraf çektirdi. 

Matviyenko’yu kabul etti

Erdoğan, daha sonra Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Matviyenko’yu kabul etti. Kabulde, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da bulundu.