İTÜ’DE KURULAN VLSI LABORATUVARI TÜRKİYE’DE TEKNO-DEVRİM BAŞLATTI
ÇİP teknolojisiyle geliştirilen savunma sanayi ve tüketim ürünleri, ABD, İsrail, Japonya ve Çin’i askeri ve ekonomik dev haline getirirken Türkiye de bu yönde dev bir adım attı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) kurulan VLSI (Very large scale integration-geniş ölçekte tümleşme) Laboratuvarı’nda başta yerli uçak, helikopter ve ANKA gibi araçların iletişim sistemleri için çip üretilmesinin alt yapısı oluşturuldu.
1 mm2’de barınan büyük güç
Yerli firmalarla yapılan anlaşmalarla birlikte üretilecek ‘milli çip’ler 5 yıl içinde Türkiye’nin de Samsung, Apple ve HTC gibi piyasaya hükmeden teknolojik devlerini yaratacak. Laboratuarın Direktörü Yrd. Doç. Dr. Devrim Aksın, “Türkiye’nin teknolojik Kurtuluş Savaşı’nı başlattık. Yıllarca ABD’de bu işi öğrendik, ülkemize dönüp laboratuarı kurduk. Kendi çipimizle uçağımızı, helikopterimizi dışa bağımlı olmadan yapıp, yerli markalarımızı dünya pazarına sokacağız. 5 yıl önce Çinli HTC’yi kimse tanımazdı bugün pazarın üçüncü büyüğü oldu. Türkiye ekonomisi çip ile şaha kalkacak” dedi.
- Çip denilen şey nedir ve ülke ekonomisi için neden bu kadar önemli?
Çip dediğimiz şey içinde milyarlarca elektronik eleman barındıran bir devre. Bir transistor tek başına akıllı değil ve bir işi yapamıyor. Ama milyonlarcasını bir araya getirdiğinizde akıllı telefon, bilgisayar ve kamera yapabiliyorsunuz. Bunlar bir araya geldiğinde 1 milimetrekarelik bir alanı oluşturuyor. Dünyaya bu 1 milimetrelik alana sahip olanlar hükmediyor. Çünkü aklımıza gelebilecek elektrikli ne tür alet varsa, hepsinde çip var.
- VLSI laboratuarını neden kurma gereği duydunuz?
Laboratuarı Türkiye ekonomisi şahlansın diye kurduk. Bu ayarda laboratuar Türkiye’de değil dünyada yok. Yani; ABD’nin ABD olmasının arkasındaki motor gücü VLSI’dır. Bilgisayar, internet, bilgi teknolojisinin arkasındaki temeldir. Elektronik piyasası yıllık 1.5 trilyon dolarlık bir pazar. Bunun içinde ara mamul olarak aldığınızda VLSI teknolojisi 300-400 milyar dolarlık bir yer sahibi. Bir bilgisayar alınca bir Türk, bunun içindeki binlerce çip için para ödemiş oluyor. 1.5 trilyonun aslan payı ara mamul ya da son ürünün içindeki ürün olarak VLSI teknolojisi tarafından üretiliyor. Bu kadar büyük pazar varken, dünyanın 15. büyük ekonomisi olarak neredeyiz? Çip pazarında Türkiye’nin payı yüzde sıfır nokta sıfır. Bizim bunu yukarıya götürmemiz lazım. Tasarım, üretim ve test olmalı. Şirketlerimizin büyüklüğü ve Türkiye’nin gücü bu pazar için yatırım gerektiriyor. Türkiye, düzgün bir planlama yaparsa bir HTC’si, Samsung’u, Apple’ı olsun. Bunun için kurduk.
MİLLİ ÇİPLERİN YOLU AÇILACAK
-Neler yapacaksınız burada?
Amacımız bir tasarım geliştirmek, ürünü yapmak ve test edip dünyaya sunmak. Bu noktada ASELSAN ile bir anlaşma yaptık; onların ihtiyaç duyduğu export kontrol hizmeti veren; yani dünyada birkaç ülkenin ürettiği ve Türkiye’nin parası olsa da satılmayacak, birim fiyatı 500 dolar olan, uçaklarda yüzlerce kullanılan çipi millileştirmek. ANKA ve yerli ticari helikopterde çipler kullanılacak. Biz 18 ay boyunca çipi ürettik, ASELSAN’a teslim ettik, onlar da baktı ki çip çalışıyor. Şimdi uçaklarda kullanılabilmesi için ciddi bir sertifikasyon süreci başlayacak. Bu laboratuarın test ettiği andan itibaren hiçbir ülke, savunma sanayindeki ya da ticari amaçlı bir ürün için Türkiye’ye çip için elektronik ambargo uygulayamayacak. Buna teknolojik Kurtuluş Savaşı başlatıldı diye de bakılabilir.
ÇİNLİ HTC, VLSI İLE BEŞ YILDA DÜNYA DEVİ OLDU
-Türkiye’nin laboratuara sahip olması neden önemli?
Bir ürün yaratabilmek için üç ayak var. Tasarımınız olması lazım. Bunu üretebilmelisiniz. Fabrikalarınızın olması lazım. Dünyada az sayıda fabrika var. Çip üreten fabrikayı kurmanın azami maliyeti 7 milyar dolar. Üçüncü ayak ise fikir ve bunu üretip mesela akıllı telefon yaptınız. Bunun akıllı telefon olduğunu test etmeniz lazım. Yoksa kimse almaz. İlk iki konuda şirketlerin ve bilim dünyasının olanakları geniş. En ciddi maliyet testtir. Özellikle yüksek performanslı ürünlerde, hızlı iletişim kurulabilen bir telefon ya da yerli ticari ile insansız uçak gibi ürünlerin gerçekten üretilebildiğini kanıtlayacak test maliyetleri bir anda devasa boyutlara ulaşıyor. Firmalar iki yıllık üretim süreci içinde sadece 1 ay kullanacakları test için yatırım yapmak istemiyorlar. Bunun sonucunda ya bu tarz projelere girmiyorlar. Türkiye’de olduğu gibi. İyi düşünmek lazım. Herkesin elinde bugün HTC marka Çinli bir üreticinin akıllı telefonu var. Bundan 5 yıl önce hangimiz HTC’yi biliyorduk? Çinliler altyapısını oluşturup dünyada Samsung ve Apple ile yarışıyorlar. Ve Çin mallarına karşı dünyada önyargı olmasına rağmen yarattılar.
SİLİKON VADİSİ'NDE ÖĞRENİP DÖNDÜK
-Bilimsel önemi yüksek bir proje mi bu laboratuar?
Hayati önemi var. Doğru planlama ve altyapı oluşturursanız dünyanın önümüzdeki 10 yılında ekonomisine yön veren elektrikli elektronik cihazları yapan ülke haline gelirsiniz. Bizim beklentimiz Türkiye’de yüksek nitelikli elektronik eşya üreten firma var ise onlarla çalışmak. Şu anda bizle onlarca şirket temasa geçmiş durumda. Bir İngiliz firması bu laboratuardan yararlanmak için 200 kişilik ofis açtı Türkiye’de. ABD’den gelen var. Almanya’dan gelen var. 15 milyon dolara kurduk. Sadece parayla kurulmuyor bu laboratuar. Çalışacak kişi lazım. Biz ABD’de Silikon Vadisi’nde yıllarca çalışıp ‘Bu neden Türkiye’de yapılmasın’ diyerek ülkemize gelip bunu kurduk. Dünyanın en iyisi Agilent Technologies ile partnerlik anlaşması imzaladık ve onların gözetimi ile desteği doğrultusunda çalışmalarımızı uzun soluklu olarak yürüteceğiz. Bu da bizim yaptığımız çip ölçümlerinin dünya standartlarında olduğunun göstergesi olacak.