15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

Türkiye’nin suçlanmasına tahammül gösteremeyiz

Başbakan Davutoğlu, Paris saldırısının kadın zanlısı için Türkiye’nin suçlanmasına sert tepki gösterdi. Davutoğlu, “O kadın Türkiye’ye Madrid’den geldi diye İspanya mı suçlu? Kimin elinde ne delil varsa konuşsun. DEAŞ teröründen en fazla biz çektik” dedi.

ZEYNEP TUĞRUL13 Ocak 2015 Salı 07:00 - Güncelleme:
Türkiye’nin suçlanmasına  tahammül gösteremeyiz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Avrupa sathında son günlerde gittikçe artan, özellikle camilere karşı saldırı başta olmak üzere İslamofobik bir takım eylemler konusunda da aynen terör faaliyetleri karşısındaki ortak tutumumuzu sergilemek, Avrupalılar olarak bizlerin, kıtamızın kültürünü koruma bağlamında çok önemli bir mesuliyet” dedi.

Başbakan Davutoğlu, Berlin’deki temasları kapsamında, Şansölyelik Binası’nda, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile katıldığı çalışma yemeğinin ardından, ortak basın toplantısı düzenledi. İki liderin gündeminde Paris saldırıları ve Avrupa’da giderek büyüyen bir tehdit haline gelen İslamofobiya vardı.

Paris tablosu yaygınlaşmalı

Davutoğlu, önceki gün Paris’te yapılan ‘Terörü Telin Mitingi’ni’ hatırlatarak Paris’teki tablonun çok kültürlülüğü tehdit eden bütün aşırılıkçılığa ve yabancı düşmanlıklarına karşı da ortaya konması gerektiğini söyledi. “Nereden ve hangi kökenden gelirse gelsin, teröre karşı da insanları dışlayan ötekileştiren bütün yaklaşımlara da birlikte olmak durumundayız” ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Avrupa sathında son günlerde gittikçe artan, özellikle camilere karşı saldırı başta olmak üzere İslamofobik bir takım eylemler konusunda da aynen terör faaliyetleri karşısındaki ortak tutum sergilemek, Avrupalılar olarak bizlerin, kıtamızın kültürünü koruma bağlamında çok önemli bir mesuliyet.” Türkiye’nin AB üyeliğinin kültürler arası gerilim ve dinler arası çatıçma isteyenlere en güzel cevap olacağını ifade eden Davutoğlu, “Türkiye’nin AB’ye girmesi bu anlamda medeniyetlerin, dinlerin bu kıtada buluşması ve barışçıl şekilde kıtamızı yeniden inşa etmesi konusunda güçlü iradeyi yansıtacaktır” dedi.

İstanbul’a da Madrid’ten geldi

DEAŞ’tan en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Davutoğlu, yabancı savaşçılar konusunda defalarca bütün dünyaya istihbarat paylaşımı için çağrı yaptıklarını hatırlattı. Türkiye’nin şu ana kadar aralarında Alman vatandaşlarının da olduğu 7 bin kişi sınır dışı ettiğini anlatan Davutoğlu “Bize gelen bütün istihbaratı değerlendiririz” dedi. Fransa’dan kaçan kadın terörist hakkında Fransız makamlarında önceden bir uyarı gelmediği halde Türk istihbaratının gerekli çalışmaları yaptığını anlatan Davutoğlu, kadının Türkiye’ye Madrid üzerinden geldiğine dikkat çekti. “Bu konuda İspanya’yı suçlamak mümkün mü?” diye soran Davutoğlu şöyle devam etti: Türkiye’nin tek suçu Suriye’ye sınırı olması mı? Biz her türlü istihbarat işbirliğine hazırız. Terör faaliyetlerine karşı Türkiye en net tavrı almıştır, Afganistan’da da mücadeleye katılmıştır dünyanın her yerinde. Ama bu konuda Türkiye’ye haksız suçlama yöneltilmesine kesinlikle tahammül etmeyiz. Elinde kimin delil varsa bunların ortaya çıkarılması lazım” dedi.

AB’ye üyeliğimiz dünyaya en güçlü barış mesajı olur 

AB’nin Türkiye için büyük bir medeniyet projesi olduğunu anlatan Davutoğlu bu proje ile demokratik Avrupa geleneklerinin bu birliktelik sayesinde Türkiye üzerinden dünyaya ve çevre ülkelere yayılabileceğine inandıklarını söyledi.  Davutoğlu, Avrupa’da yaşayan Müslümanlar için başarı hikayesine ihtiyaç bulunduğunu vurgulayarak, “Bir Avrupa resminde Türkiye ve Türk liderler olduğu zaman o resim bütün dünyaya şu mesajı verecektir: ‘Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler, kimler olursa olsun dünyada barış isteyenler aynı taraftadır, şiddet, tiranlık, zorbalık savunanlar başka bir taraftadır. O resmi birlikte oluşturabiliriz. Türkiye olarak asırlarca Avrupa’nın parçasıydık millet olarak şu anda da Avrupa’nın parçasıyız. Asyalı kimliğimiz, Avrupalı kimliğimizi örtmez, ona renk katar. Türkiye birgün AB’de yer aldığında, eminim bu Avrupa’ya da dünyaya da verilebilecek en güzel evrensel barış mesajı olacaktır. “

Sınırları teröristler için açmadık

Davutoğlu Paris saldırısının kadın zanlısının Türkiye üzerinden Suriye’ye geçmesi konusunda Türkiye’ye yöneltilen suçlamalara sert tepki gösterdi. Suriye krizinde en büyük bedeli Türkiye’nin ödediğini şu ana kadar 2 milyona yakan mülteciye ev sahipli yapıldığını anlatan Davutoğlu “Eğer biz sınırlarımızı açık tuttuysak teröristlerin geçişi için değil, babası annesi öldürülen çocukların, kocası öldürülen masum kadınların ülkemize gelip güvenlik bulması için sınırı açık tuttuk. Birileri eğer Türkiye’yi suçlarsa o zaman döner ona şunu sorarız: Yarın sınırları kapatırız, ama öbür tarafta Suriye rejiminin bombaları altında katledilen her çocuğun vebali o sınırları kapatma kararını almamızı isteyenlerin üzerinde olur. Uluslararası  toplum bu meseleyi çözmek zorundadır.”

Aynı duyarlılığı bekledik

Paris saldırısından 1 gün önce İstanbul’da bir saldırı olduğunu hatırlatan Davutoğlu “Bütün müttefiklerimizden bekleriz ki Paris saldırısında ben orada yürüyenler arasındaydım, gururla söylüyorum. Aynı duyarlılığı İstanbul’daki terör saldırısında da Türkiye’yle beraber gösterilmeli. Aynı duyarlılık 2013’teki Reyhanlı saldırısında da gösterilmeli. O zamanda bu uluslararası  dayanışmayı Paris’te gördüğümüz bu dayanışmayı bütün bu olaylarda da görmek konusunda da tabi Türkiye’nin haklı talebi vardır” dedi.

İslam ile terör yan yana gelmez

İSLAM ile terörün yan yana getirilmesine tepki gösteren Davutoğlu, “Terör terördür, terörist de teröristtir. İslam ile terör yan yana gelmez. Bu terör örgütleri Müslüman olmayanlardan daha fazla Müslüman öldürmüşlerdi. Norveç’te 2011’de katliam yapıldığında hiçbir zaman aklınızdan bu bir ‘Avrupa terörüdür, Hristiyan terörüdür’ demek geçmedi. NSU cinayetlerini işleyenlere, ırkçı saiklerle işleyenlere biz hiçbir zaman Alman ya da Hristiyan terörü gibi adlandırmayı düşünmedik. Çünkü doğru değil. Terör örgütü neyse onun adıyla anılmalıdır. El Kaide ise El Kaide, ama İslam ile yan yana terör kullanılmaması gerekir. Hristiyanlık da Musevilik de Hinduizm ve Budizm ile de kullanılmaması gerekir. Aksi takdirde teröristlerin tuzağınaa düşmüş oluruz” dedi.