12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Uluslararası kuruluşlar için yapısal değişim zamanı geldi

Dünyadaki ağırlık merkezlerinin değiştiğini vurgulayan Erdoğan, “Gelişmiş ülkeler bunu kabul etmek mecburiyetinde. Başta BM, uluslararası kuruluşların yapılarının değişme zamanı geldi” dedi.

Mustafa Meydan14 Ekim 2012 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Uluslararası kuruluşlar için yapısal değişim zamanı geldi

ERDOĞAN: 5 ÜLKENİN KONTROLÜNDE OLAN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’DE REFORM ŞART

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından ‘Adalet’ ana temasıyla düzenlenen İstanbul Küresel Forumu’nun açılışında konuştu. Tüm dünyayı ilgilendiren konularda uluslararası kararları verme yetkisine sahip kuruluşlarda reform ihtiyacı doğduğunu belirten Erdoğan şu mesajları verdi:

Adalet üzerine reforme edilmeli

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) başta olmak üzere, pek çok uluslararası kuruluşun işleyişinde yapısal adaletsizlik açıkça görülebiliyor. Kimse Birleşmiş Milletler’in (BM) yapısının adil bir anlayış üzerine bina edildiğini söyleyemez. 5 tane daimi üye, 10 tane geçicici üye. 5 daimi üyenin içinden biri ‘hayır’ dediğinde mesele bitiyor. Karar çıkarmak mümkün değil. BM’nin adalet üzerinde reforme edilmesi şart.

Geçen yüzyılın güç dengeleri

Uluslararası barış ve güvenliğin emanet edildiği BMGK, geçen yüzyıldan kalan güç dengelerine mahkum edildi. Dünyadaki siyasi ve ekonomik değişimlerde giderek artan sorumluluk üstlenen ülkelerin, bu süreçleri etkileyen karar alma mekanizmalarından ısrarla uzak tutulmalarını kabul edebilmemiz mümkün değil. Bilhassa yükselen güç olarak ifade edilen Türkiye, Brezilya, Hindistan, Endonezya gibi ülkeler açısından bu adaletsiz işleyiş, sürdürülebilir olmaktan çıktı. BMGK başta olmak üzere, uluslararası kuruluşların yapılarının değişme zamanı geldi.

BM meşruiyetini kaybediyor

Suriye’deki olaylar karşısında etkin bir politika ortaya koyamayan BMGK’nın dünyanın diğer bölgelerindeki mağdurlar nezdinde hızla meşruiyetini kaybettiğinin bilinmesini istiyorum. Gelişmiş ülkeler diye ifade edilen karar mekanizmalarını elinde bulunduran devletler, dünyada ağırlık merkezlerinin artık değiştiğini, yeni merkezler ortaya çıktığını kabul etmek mecburiyetinde. Batı, artık dünyanın tek merkezi değildir. Adaletli bir kurumsal dönüşüme ihtiyaç var.

SURİYE’DEKİ KAYIPLARA İSTATİSTİKİ BAKILAMAZ

Adaletin Suriye halkının da hakkı olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye, bölgeyi ve giderek dünyayı tehdit eden bu sorun karşısında, en başından beri, adalete, hakkaniyete, kardeşlik hukukuna uygun bir politika izledi ve izlemeye devam edecek. Uluslararası kuruluşlardan da bir an önce aynı adaletli, hakkaniyetli, duyarlı tutumu benimseyip gereğini yapmalarını bekliyoruz. Suriye’deki kayıpları sadece istatistiki bir bilgi olarak gören anlayış değişmedikçe insanlığın vicdanı huzur bulamayacak” dedi. Erdoğan, “Çocukların, kadınların, insanların kanı, kirli siyasi hesapları üzerinden akıp gitmeye devam ettikçe kimse huzur bulamayacak. Terörizmle mücadelede de ‘senin teröristin, benim teröristim’ ayrımı yapanlar oldukça kimse kendi geleceğinden emin olamayacak. İnsan hayatı karşısında ortak değerler ve politikalar oluşturumalı” diye konuştu.

PEYGAMBERİMİZ GİBİ İSA’YA DA İMAN EDERİZ

Toplantının önemli konu başlıklarından biri de ‘Din ve Adalet’ teması olduğunu belirten Erdoğan şöyle devam etti: “Dünyamızı dini inanışlar üzerinden bölmeye çalışanlar, her şeyden önce işte bu barış ve adalet arayışına zarar veriyorlar. Avrupa’da, ekonomik ve sosyal şartların ağırlaşmasına bağlı olarak aşırı unsurların etkinliklerinin artması, yabancı düşmanlığını, özellikle İslamofobiyi kaygı verici boyutlara taşıdı. Amerika ve Batılı ülkeler, İslam ile terör ve şiddeti özdeşleştirmek gibi vahim bir hataya düştü. İslamofobiyi bir başka açıdan ırkçılığın tezahürü olarak görüyoruz. Biz sevgili Peygamberimizin peygamberliğine iman ettiğimiz gibi, Hz. İsa Aleyhisselam’ın peygamberliğine de iman ederiz, Hz. Musa Aleyhisselam’ın peygamberliğine de iman ederiz. Şerhsiz, şüphesiz iman ederiz. Farklı inançlarda olanlar iman etmeseler de biz iman ederiz” dedi.

ERDOĞAN’DAN ÖNDER AYTAÇ’A HAKARET DAVASI

Başbakan Erdoğan, Twitter’da kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle Yazar Önder Aytaç hakkında suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın avukatları tarafından savcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde, Aytaç’ın 20 Eylül’de, Twitter’a, Erdoğan’a yönelik hakaret içerikli ifadeler yazdığı kaydedildi. Yazının, Erdoğan’ın ‘kamu görevi’ nedeniyle suç teşkil ettiği savunulan dilekçede, Aytaç’ın doğrudan küfür ettiği, ‘parmaklarım büyüktü, yanlışlıkla, sehven oldu’ gibi açıklamaların ise ciddiye alınmasının mümkün olmadığı belirtilerek, ‘hakaret’ suçundan dava talep edildi.