Yapılan işin zamanlaması, şekli, usulü, amaç ve hedefi her zaman için büyük önem taşır. Siz seçim üzeri, bir ülkenin ve iktidarın kaderini belirlemek maksadıyla bir kısım işler yapıyorsanız, bunun görünür gerekçeleri durumu izah etmeye yetmez. Maksadını ve safiyetini aşan bir tablo ortaya çıkıyorsa, burada ciddi bir ihlal ve kötü niyet görülür.
Kayıtdışı faaliyet ister yargı da, ister diğer kamu bürokrasisinde olsun mutlaka bir usulsüzlüğe dayanır ve parmak izi bırakır. Gizlilik başka bir şeydir, kayıtdışı/sistemdışı hareket başka bir şeydir. Devlet tuzak kurmaz, kumpas kurmaz, tertip yapmaz.
Tertip ve tezgah, devlet gücünü kötüye kullanmaktır, başka amaçlara hizmet etmektir. Varsa yapılan bir yanlışlık bunun usulüne uygun olarak üzerine gidilmesi, amacın da adaleti ve hakkaniyeti tesis etmek olması gerekir.
Ama amaç başkaysa ortadaki iddialar sadece birer kılıf olur. Meseleyi ‘siyasi’ ve ‘maksatlı’ hale getiren, işin ruhunu zehirleyen tam da bu amaç ve hedeftir.
Yargı sızdırmalarla hareket etmez; adalet, medya manipülasyonlarıyla tecelli etmez.
Medya manipülasyonu başlı başına bir hukuksuzluktur ve insanların itibarı ve onuruyla oynamaktır.
Gazetecilikle tetikçiliği karıştıran bazı tiplerin şahsiyet cellatlığına soyunur şekilde ortalıkta ahkam kesmesi debaşlı başına büyük bir sorundur.
Terörle mücadelede bu derece sağlanamayan “ANLIK İSTİHBARAT”ın gazeteci kisvesi altındaki şahıslara sağlanması, onların da şımarık çocuklar gibi bunu istismar ederek sağa sola saldırması nasıl bir densizliktir?
Kişileri suçlu-suçsuz ilan etmek köşe yazarlarının işi değildir.
Akıl kuvve’sinin ifrat mertebesi olan cerbeze, hakkı batıl, batılı hak suretinde gösterecek kadar aldatıcı bir zekaya sahip olur.
Bu zekanın hayra değil şerre, birliğe değil ayrılığa, muhabbete değil adavete hizmet etmesi, bunun da kirli senaryolar ve tertiple organize bir şekilde yapılması açık bir sapmadır.