'Yeni göç dalgasına göğüs germeyiz'

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı’nda Budapeşte Süreci 6. Bakanlar Konferansı’na katılan konuk bakan ve heyet başkanları onuruna akşam yemeği verdi, çarpıcı açıklamalarda bulundu: 

İNSANİ MESELE: Son 6 senede 18 binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiği Akdeniz’i büyük mülteciler mezarlığına dönüştürenin macera hevesi değil, çaresizliktir. Duvarlar inşa etmenin, daha fazla dikenli tel çekmenin düzensiz göçü önlemek için çözüm olmadığı aşikardır. Göç, güvenlik boyutu da olan insani ve siyasi bir meseledir. Çözüm yolu olarak mülteci botlarını batırmak, ahlaki sıkıntıları bir yana sorunu çözümsüzlüğe mahkum etmek demektir. 

HEPİMİZİN SORUNU: Dünyada hak ihlalleri, çatışmalar sürdükçe, zenginle fakir arasındaki uçurum genişledikçe, göçmenler her zaman yeni yollara yöneleceklerdir. Uluslararası toplum Libya, Suriye, Yemen, Afganistan başta olmak üzere çatışmalara son vermenin yollarını bulmaya mecburdur. Bu sorunlara coğrafi uzaklık, yakınlık merceğinden bakma lüksümüz yoktur. 

GİZLİYORLAR: Afrika’nın altını, elması, bütün bakırları, kromları kimler tarafından bugüne kadar sömürüldü, kimler tarafından bunlar oralardan alınıp ülkelerine taşındı. Katliamlar kimler tarafından yapıldı. Ama bunlar tabii hep gizleniyor, bunlar konuşulmuyor. Cezayir katliamını biz unutamayız. Ruanda katliamını bizler unutamayız. Buralarda milyonlar öldürüldü. 

HEPİMİZİN SORUNU: Dünyanın devasa bir köye dönüştüğü, mesafelerin anlamını yitirdiği, böylesi bir dönemde artık Avrupa’nın kaderi Afrika’nınkinden, Kuzey Amerika’nın kaderi de Güney Amerika’nınkinden bağımsız değildir. Gelişen teknoloji ve ulaşım imkanları bizi birbirimize yaklaştırırken aynı zamanda problemlerimize ortak çözümler aramaya da icbar ediyor.  

ÇÖZÜM BULMALIYIZ: Dünyada hak ihlalleri, çatışmalar sürdükçe, zenginle fakir arasındaki uçurum genişledikçe, göçmenler her zaman yeni yollara yöneleceklerdir. Uluslararası toplum Libya, Suriye, Yemen, Afganistan başta olmak üzere çatışmalara son vermenin yollarını bulmaya mecburdur. Hiçbir ülkenin günümüz dünyasında bu sorunlara coğrafi uzaklık, yakınlık merceğinden bakma lüksü yoktur.

SOYKIRIM YALANI: Türkiye 3,6 milyonu Suriyeli olmak üzere dünyanın farkı ülkelerinden 4 milyonun üzerinde göçmene ev sahipliği yapıyor. Şu anda bizim ülkemizde 100 bine yakın Ermeni var. Bunların içinde 60 bini vatandaşımız değil ama geri göndermiyoruz. Dünyada şu anda Batı’da özellikle sözde Ermeni soykırımı adıyla da bazı propagandalar yapılıyor. Biz de diyoruz ki bu tarihçilerin işidir. Gelin tarihçiler bu işi masaya yatırsınlar, çözsünler. Hayatımız boyunca, tarihimiz boyunca bu millet hiçbir zaman, hiçbir etnik unsura karşı bir soykırımda bulunmamıştır       

İNSANLIK DIŞI: Filistinli mültecilere verilen yardımları kesmek, onları yokluk ve yoksullukla terbiye etmeye çalışmak da insanlık dışıdır. 70 yıldır evlerinden, vatanlarından uzakta hayata tutunmaya çalışan insanları siyaset malzemesi yapmak, son derece yanlıştır. 

Son 7 yılda Türkiye’de dünyaya gözlerini açan Suriyelilerin sayısı 380 bini geçtiğini vurgulayan Erdoğan, “Birleşmiş Milletler kriterlerine göre harcamamız 37 milyar doları aştı. Şu ana kadar bu uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla gelen bir milyar 750 milyon avro. Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği vasıtasıyla gelen 750 milyon dolar. Bizim harcadığımız ise 37 milyar dolar. Hesap bu. Dünya hala bu işe sessiz, Batı sessiz. Birçok sözler de verdiler ama tutmadılar” ifadesini kullandı.