YILDA 14 MİLYON İNSANI TAŞIYOR, HEDEF; YILDA 17 MİLYON YOLCU VE YÜZDE 20 BÜYÜME
Kamil Koç... Bundan 88 yıl öncede Bursalı girişimci Kamil Koç tarafından kuruldu. Türkiye’nin en eski otobüs firması. Yılda 14 milyon insanı 850 otobüsüyle Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna taşıyor. Pazarda ikincilik koltuğuna oturan Kamil Koç, büyüme stretejileri çerçevesinde ‘hizmet platformu’ şirketi olma yolunda ilerliyor. Personel taşıma, kargo taşımacılığı, lojistik üzerinde çalıştıklarını anlatan Kamil Koç Otobüsleri Genel Müdürü Kemal Erdoğan, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarında etkin olarak yolcu taşımacılığı yapacaklarını söyledi.
-Türkiye’nin ilk otobüsle yolcu taşıma şirketi Kamil Koç, üçüncü nesilin yönetiminden sonra el değiştirdi. Markanın kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
Kamil Koç, 1901 yılında Bilecik’in Pazarcık ilçesinde doğmuş. İnönü ve Sakarya Meydan Savaşı yıllarında babasını kaybedince, okulu bırakarak çalışmak zorunda kalmış. Kardeşleriyle birlikte çiftçilik süreci olmuş. Ardından manda arabalarıyla mal taşımış. Askerlik dönüşü 1926’da bir Fiat şase alarak üzerini tahta ve tenteyle kapatmış Bursa-Bilecik arasında şehirlerarası yolcu taşımaya başlamış. Kamil Koç’un temelleri böylece atılmış.
-Kamil Koç neler yapıyor, pazarın neresinde?
Kamil Koç, geçen yıl yatırım fonu şirketi Actera Group tarafından satın alındı. Şimdi genişlemeye ağırlık veriyoruz. Son 5 yılda sektörün yüzde 3-3.5 büyümesine karşın geçen yılı yüzde 17 büyüme ve 14 milyon yolcuyla kapattık. Bu yıl açılanlarla birlikte 55 hatta ulaştık. 2015’te 65-70 şehirde varolmayı hedefledik. Pazar ikincisiyiz. Bu yıl sonunda 17 milyon yolcuyla, yüzde 20’lik bir büyüme hedefliyoruz. 650 milyon lira ciro planlıyoruz. 850 otobüsümüz bulunuyor ve 6 bin kişiye istihdam sağlıyoruz.
-Yolcu taşımacılığı pahalı bir yatırım mı?
20 milyon Euro civarı bir yatırımız oldu geçen yıl. Bir otobüs 1 milyon lira ciro üretir, bunun yüzde 60’ı mazot gideri. Bir otobüs 10 kişiye istihdam sağlar ve bir otobüsün fiyatı ise 750 bin liradır.
-Hedef ve yatırımlara ilişkin neler söylersiniz?
Şirketi bir ‘hizmet platformu’na dönüştürmeyi planlıyoruz. Personel taşıma, toplu taşıma, mola yeri, otogar işletme, kargo taşımacılığı ve lojistik gibi işleri de yapmak gibi planlarımız var. Otogarlarda havaalanı standartlarını yakalamak istiyoruz.
-Yurt dışına açılacak mısınız?
Yurt dışına büyük bir pazar var. Biz de Balkanlar ve Afrika’daki fırsatlara bakıyoruz. Hat açmak değil de o ülkelerde taşımacılık yapmak istiyoruz. Türkiye’de bu konuda çok ciddi bir know how var. 2026 yılında yani kuruluşumuzun 100. yılında bu işi Asya, Avrupa ve Afrika olmak üzere üç kıtada etkin yapan bir şirket olma hedefimiz var. Bu konu üzerinde çalışıyoruz. Bir araştırma yaptık, yurt dışında bürokratik kurallar ve yasalar çalışmayı kolay hale getiriyor.
-Otobüsle yolcu taşımacılığının Türkiye’deki durumuna ilişkin neler söylersiniz?
Otobüs işletmeciliği insan taşımacılığında Türkiye’nin bel kemiği. Yolcu taşımacılığının yüzde 90’ı karayoluyla yapılıyor. Bunun yarısını da otobüsler oluşturuyor. Sektör yılda 7 bin 500 civarı araçla 210-220 milyon yolcuyu bir yerden bir yere taşıyor. Bu çapta bir taşıma başka bir ülkede yok. Almanya’da karayoluyla yolcu taşıma oranı yüzde 85’tir ama oradaki rakamın neredeyse tamamını bireysel otomobiller oluşturur.
Firma sayısı üç yılda 100’ün altına düşecek
Sektörde büyük firmalar arasında bile satın almalar oldu. Konsolidasyon sürüyor. Firma sayısı 100’ün altına düşecek. 10 yıl önce 770 olan lisanslı otobüs işletmesi sayısı bugün 330’a düştü. Firma sayısı 3 yıl içinde 100’ün altına inecek. Küçük firmalar büyüklerle birleşerek sinerji oluşturuyor. Ulusal ve bölgesel firmalar biraz daha büyüyerek yoluna devam edecektir ama mutlaka yerel firmalar da olacaktır. Biz de Anadolu’da küçük firmaları alarak ve işbirlikleri yaparak çalışıyoruz. Şirket olarak satın alma ve ortak operasyonlarla büyüme gerçekleştiriyoruz.
Otobüse yılanıyla binmek isteyen yolcu
Ayvalık’tan İstanbul’a yola çıkan bir yolcumuz kafesteki kedisiyle yolculuk ediyordu. Kedi bagajda seyahat ediyor tabii ki. Yolda inen yolcuların bagajları boşaltılırken kafesteki kedinin öldüğünü farketmiş bizim ekip. Ne yapacaklarını şaşırmışlar. Kediyi çıkararak çevredeki benzer bir kediyi kafese koymuşlar. Yolculuk bittiğinde kafesi teslim ettiklerinde yolcu, kafesteki kedinin kendisinin olmadığını kendi kedisinin ölü olduğunu İstanbul’a gömmeye getirdiğini söylemiş. Bunun dışında otobüste yılanla seyahat etmek isteyen yolcumuz da oluyor, Boğaziçi Köprüsü’unden geçerken trafik tıkandığında büyük bir firma olarak neden bir köprü daha yaptırmadığımızın hesabını soran yolcumuz da...