25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Avrupagöz Ortadoğu’ya açılıyor

Göz tedavisi için gittiği hastaneyi satın alarak zincir haline getiren Avrupagöz Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Burak Telli, 8 olan hastane sayısını yıl sonuna kadar 13’e çıkarmayı hedefliyor. Telli’nin projeleri arasında Güneydoğu’ya yatırımın yanı sıra Ortadoğu’ya açılmak da var.

Fulya Erdem/[email protected]1 Nisan 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Avrupagöz Ortadoğu’ya açılıyor

HASTASIYDI PATRONU OLDU

Afyonlu bir ailenin çocuğu olan Ramazan Burak Telli, eğitim hayatı için geldiği İstanbul’da aileden gelen ticaret geleneğini sürdürdü. Göz tedavisi için gittiği hastaneyi satın aldı, iyileştirdi ve bir yıl sonunda verimliliği yüzde 80’e çıkardı. Hastalardan ücret farkı almadan sağlık hizmeti vermeyi amaçladıklarını söyleyen Avrupagöz Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Burak Telli, şu an 8 olan hastana sayısını yıl sonuna kadar 13’e çıkarmayı ve Anadolu illerine yayılmayı planladıklarını belirtti. Toplam 9.5 milyon lira değerindeki bir yatırımla iki hatane aldıklarını söyleyen Telli, bundan sonra Irak, Suriye, Libya ve diğer Arap ülkelerinde varolmayı planladıklarını anlattı.

-En genç hastane sahibisiniz, sağlık sektörüne girişinizin hikayesini anlatır mısınız?

Babam makine mühendisidir ancak hep esnaflık yaptı. Dedem de esnaftı. Lastik ayakkabı imalatı yapan aile İstanbul’a geldikten sonra beyaz eşya toptancılığı yapmaya devam etti, ayakkabıcılık hâlâ bir yandan devam ediyor. Ben de babamla birlikte çalışıyordum ama hep içimde kendi işimi yapma hevesi vardı.Zaman içinde işletmecilik, gıda, telekomünikasyon gibi farklı sektörlerde çalıştım. 1999 yıllarında cep telefonu yeni çıkmıştı ben de ithalata başladım, orada çok iyi işler yaptık. 2007 yılında önceden varolan göz rahatsızlığımı tedavi ettirmek ve kullandığım gözlüklerden kurtulmak için iyi bir hastane aradım. Avrupa Göz Merkezi’ne gittim, beni muayene eden doktor o merkezin sahibiydi aynı zamanda. Sonra irtibatımız sürdü ve iletişimimiz arkadaşlığa dönüştü.2008 yılında da ortak oldum.

-Bilmediğiniz bir sektöre girmek sizi korkutmadı mı? 

Bir yıl içinde sağlık sektörüne ilgim artmıştı. O dönem hükümetin SGK’yı da özel sektöre açtığı dönemene denk geliyor, piyasa iyice hareketlenmişti. Doktor ortağıma işi beraber büyütelim ya da hisselerini bana devret teklifinde bulundum. 2009 başında Avrupagöz bana geçmişti

-Bu süreçte neler yaptınız, Avrupagöz bugün nerede?

2009 yılı itibariyle hızla markaya yatırım yaptık kadroyu güçlendirdik. Teknolojiye yatırım yaptık, cihazları yeniledik ve yıl sonunda ciromuzu üç katına çıkarmıştık. Toplam 6 milyon dolar yatırım yaptık verimliliği yüzde 80’le çıkarmıştık. Hastadan fark almadan sağlık hizmeti vermeyi amaçlıyoruz. Küçükçekmece, Sultanbeyli, Bayrampaşa, Esenyurt’ta hastaneler açtık. Ankara, Çorlu ve Elazığ’ı bünyemize kattık. 1 genel hastane ve 1 diyaliz merkezinin de sahibi olduk. 2013 sonunda ise bu sayıyı 13’e çıkarmayı hedefliyoruz. Toplam 32 bin hastaya hizmet veriyoruz. 

-Sizin işinizde teknolojinin önemi de büyük...

Göz hassas ve ince operasyon gerektirdiğinden teknoloji de ön plana çıkıyor. Biz de bu alanda gereken yatırımları yapıyoruz. Şu anda sadece bizde bulunan ve glokom tedavisinde kullanılan trabekton cihazı çok önemli.

-Hedef ve projeler ilişkin neler söylersiniz?

Anadolu’ya yayılmak istiyoruz, bu hizmetleri oralara da taşımamız gerekiyor. Sultanbeyli’de 15 yıllık bir hastaneyi satın aldık. Yenileme çalışmaları devam ediyor. Avrupa Hospital olarak birkaç aya kadar açılışını yapmayı planlıyoruz. Arnavutköy’deki diyaliz merkezimiz var orayla beraber 9.5 milyon liralık bir yatırım yapıyoruz. Anadolu’ya yatırım yapacağız. İlk adımda Doğu ve Güneydoğu’ya açılmayı planlıyoruz, orada ihtiyaç çok fazla.

-Peki yurt dışı...

Irak, Suriye, Libya ve diğer Arap ülkelerinde olmayı düşünüyoruz. Sadece ortalığın biraz durulmasını bekliyoruz. İyi hizmet almak ama az para ödemek isteyen yabancıları buraya getireceğiz. 

-İş dışında neler yapıyorsunuz, hobiler...

Fırsat buldukça ata binmeye çalışıyorum. Bir de otomobil sporlarıyla yakından ilgileniyorum. Ama kayaktan da vazgeçemiyorum.

Göz hastalıkları 40 yaşından sonra görülüyor

TÜRKİYE nüfusunun yüzde 15-30’unda göz hastalığı görülüyor. Bunlar kırma kusurları dediğimiz miyop, hipermetrop, astigmatizma, presbiyopi ve katarakt, glokom gibi diğer göz hastalıkları. Bu 100 hastadan yüzde 6-10’una ameliyat gerekebiliyor. Çocuklarda şaşılık, göz tembelliği ve hipermetropiye sık rastlanır. 40 yaşından sonra da genellikle; glokom, katarakt, sarı nokta ve diyabet gibi retina hastalıklarına rastlanıyor. Hastalıkların cinsiyete göre dağılımında büyük bir fark bulunmuyor. Katarakt çocuklarda doğuştan görülürken, yetişkinlerde 40 yaşından sonra görülüyor. Glokom da katarakt gibi çocuklarda doğuştan görülebilirken, bu rahatsızlığa yetişkinlerde daha çok  rastlanıyor.

Hastaneleri satın alarak iyileştiriyoruz

YENİ ruhsatla yeni hastane açılışı yasak. Bakanlığın temel stratejisi; özel hastane sayısı şu an mevcut hekim sayısına göre yeterli şeklinde. Dolayısıyla bundan sonraki hastane yatırımlarını mevcut olanları alıp iyileştirme yönünde olacak. Aslında bu sektörü koruyan bir karar. Doktor kadrosuna göre baktığınızda uygulama normal ama nüfusa göre yetersiz tabii ki. Ancak bir süre sonra ruhsatlandırma sistemi yeniden başlayacaktır diye düşünüyorum. Bizim sektördeki en büyük sıkıntı işletme problemlerinden kaynaklanıyor. Büyük oyuncular hariç sektörün yüzde 65’inde hastanelerin sahipleri doktor. Doktor sabahtan akşama kadar çalışıp hastane yönetme şansı yok, işletmecilik ileriyi görme marka yatırım gibi bir çok ayrıntı gerektiriyor. Bu bizim için avantaj haline geliyor.