66 ÜLKEDE 3 MİLYON ÇOCUĞUN ODASINDA
Çilek Mobilya’nın temelleri bundan 20 yıl önce İnegöl’de atıldı. Çilek ailesi uzun yıllardır mobilya işiyle uğraşıyordu ama henüz tanınmıyorlardı, piyasada marka algısı oluşmamıştı. Hatta öyle ki; fabrikaya gelip çilek reçeli satın almak isteyenler bile oldu. Çocukları çekyatta uyumaktan kurtararak Türkiye’de ilk defa ‘genç odası’ kavramını oluşturan Çilek, bugün toplam 444 mağazada faaliyet gösteriyor. Çilek Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Talha Çilek, dünyanın her yerinde olmayı hedeflediklerini belirterek “Hindistan’da mağaza açan ilk Türk firmasıyız. Bu yıl Endonezya, Yeni Zelanda, Özbekistan, İngiltere, Tanzanya, Kenya ve Çin gideceğiz. ABD’de hedeflerimiz arasında bulunuyor” dedi.
-Çocuk ve genç mobilyası denince akla ilk olarak ‘Çilek’ geliyor.
20 yıldır mobilya sektöründe olan bir aileyiz. 1995 yılında babam ve iki amcam tarafından kuruldu. Uzmanlaşmak gerekiyordu ve çocuk mobilyasında ciddi bir açık vardı. Soyadımızın Çilek olması şanslı tarafımız. Dikkat çekiyor, sempati uyandırıyor. Araştırmalarda en çok tanınan marka olarak çıkıyoruz. Halıdan lambaya, perdeden aksesuara ikonları birleştirip çocukların hayal dünyasına yönelik anahtar teslimi odalar verebiliyoruz.
-Çocuk odaları önemsenmiyordu eskiden.
Çocuk odası kültürü yoktu. Evlerde çoğunda çocuklar için ayrı oda yoktu. Çocukların istekleri, zevkleri dikkate alınmazdı, hatta çocuklar çekyatlarda uyurdu. Biz ‘genç odası’ kavramını yarattık, farkındalık oluştu. Standart mobilya anlaşıyının ötesine geçtik, malzeme ve renklerde atılımlar yaptık. Sonra sektör gelişmeye başladı. Şimdi çocuk ve genç odası, toplam mobilya pazarının yüzde 5’ini oluşturuyor.
-Çilek Mobilya sektörün neresinde?
250 milyon TL’lik bir ciromuz var. 5 kıtada 66 ülkede 444 noktada satılıyor ürünlerimiz. Satışların yüzde 40’ı Türkiye’den, yüzde 60’ı yurt dışından geliyor. Alanımızda lideriz. Dünyanın dört bir yanındayız. Yakın çevremizde çok iddialıyız. Rusya’da 30, Ukrayna’da 20 mağazamız var. Kendimiz mağaza açmak yerine franchise yolunu seçiyoruz. İran’da önümüzdeki yıl 20 mağaza açacağız mesela. Lokal işbirlikleri yapıyoruz.
-2013 yılını nasıl geçirdiniz, 2014 hedefleriniz neler?
2013 yılında hedefimiz olan yüzde 16’lık bir büyümeyi gerçekleştirdik. 11’i yurt içi, 24’ü de yurt dışında olmak üzere toplam 35 mağaza açtık. Bu yıl içinde 5 milyon TL tutarında yatırım yaptık. 2014 yılında ise toplam 50 yeni mağaza açmayı planlıyoruz. Yine bu yıl içinde yüzde 20’lik bir büyüme gerçekleştirmek ve 15 milyon TL’lik bir yatırım yapmak istiyoruz. 2023 yılında 1.100 mağazaya ve 1 milyar lira ciroya ulaşmayı hedefledik. Geçen yıl 30’un üzerinde mağaza açtık, bu yıl bu rakamın 40 civarı olmasını planlıyoruz. Bunun 25’i yurt dışında olacak gibi görünüyor. 15 milyon liraya yakın üretim ve depo yatırımı düşünüyoruz.
-Sizin yurt dışı faaliyetleriniz ciddi boyutta, ihracata yönelik planlarınız neler?
İlk ihracatımızı kurulduktan bir yıl sonra, 1996’da İsviçre’ye yaptık. İlk mağazamızı da 1998 yılında Malta’da açtık. Türkiye’yi ‘genç odası’ kavramıyla tanıştıran marka olarak, bugün üretimimizin yaklaşık yüzde 50’sini ihraç eder hale geldik. Hedefimiz; bu oranı yüzde 80-90 seviyelerine çıkarmak. Bundan sonra da olmadığımız ülkelere gideceğiz. Endonezya, Yeni Zelanda, Özbekistan, İngiltere, Tanzanya, Kenya ve Çin ve Kuzey Amerika var hedeflerimizde. Güney Amerika’da vergi bariyeri çok yüksek olduğundan oralarda ciddi anlamda olmayı pek düşünmüyoruz. Mevcut olduğumuz ülkelerdeki mağaza sayılarımızı artırmak yine hedeflerimiz arasında yer alıyor. Turquality firması olduk biz ve bu ilerlememizde bize yol açtı. Oradan aldığımız destek 2008 yılından beri ciddi yatırımlar yapmamız konusunda bize katkı sağladı.
-İnşaat sektöründe ciddi bir hareket ve artan potansiyel var. Projeler hızla ilerliyor ve bitenl dairelerin içine mobilya gerekiyor. Bu hareketin size etkileri oluyor mu?
İnşaat, mobilya sektörünü olumlu etkiliyor. Sektörün geneli için geçerli bu ama yapılan evlerde artık çocuk odaları var. Bu da bizim işimizi artırıyor. Avrupa ürünleri çok pahalı, Çin ve Uzakdoğu’dan gelen ucuz mobilyalar da kalitesiz. Dolayısıyla biz hem Türkiye’de hem yurt dışında belli noktaya geldik.
Tokyolu ev kadını ile Japonya’ya adım attık
Japonya’nın tamamına web ortamından dağıtım yapıyoruz. Tokyo’yla ilgili çok güzel bir anımız var. Japonya’da katıldığımız fuarda standımıza uğrayan bir kadın tüketici bize ürünleri çok beğendiğini orada bu konseptte mobilyalar olmadığını ve mutlaka satın almak dilediğini belirtti. Kendisine yardımcı olduk, beğendiği mobilyaları aldı. Sonra bizi aradı, ürünlerimizden çok memnun kaldığını ve eve gelen tanıdıklarının da bu ürünlerden almayı istediğini ve kendisinin Çilek satış alanı açmayı arzuladığını ifade etti. Biz de buna olumlu karşılık verdik. Kısa sürede Japonya’da ilk satış alanımız açıldı.
GELECEKTE HALKA ARZI DÜŞÜNÜRÜZ
Yabancı fon ve şirketlerden gelen teklifler var. Biz bunları topluyoruz, olumlu ya da olumsuz bir tavır takınmıyoruz onlara karşı. Bakıp değerlendireceğiz. Ama sermayeyi yükseltmek, kaynak açmak adına hisse satışı yapmayız. Beraber büyüme adına bir fırsat doğarsa değerlendirebiliriz. İleriye dönük planlarımız arasında halka arz da bulunuyor.
Çilek reçeli almak isteyen oldu
İlk kurulduğumuz yıllarda marka bilinirliği yoktu. Mobilya ismini de pek kullanmıyorduk. Sadece Çilek... İnsanlar bizim ne yaptığımızı anlamak konusunda zorlandı. Hatta bir gün sırf amblem ve adımızdan dolayı gelip bizden çilek reçeli almak isteyen bile oldu. Sonra tanındık tabii. Türkiye’de ‘çilek’ denince meyveden bile önce geliyor bilinirlikte markamız. Tasarım önemli bizim için önemli, İnegöl’de tasarımcı çalıştıran tek mobilyacı bizdik. Şimdi çok taklit ediliyoruz. Bugüne kadar 3 milyondan fazla çocuğun oda arkadaşı olduk.
157 diziye sponsor
2005 yılından bugüne kadar 157 diziye sponsorluk yapan Çilek Mobilya, dizilerde daha çok erkek çocukların odalarını dizayn ediyor. Çocukların odalarında ise en fazla Flora, Captain, Royal, Biturbo, Cupcake, Positive ve Baby Safari modelleri ekranlara yansıyor. Birçok dizinin çocuk yüzlerinin odalarında da yer alan Çilek Mobilya, aksesuarlar da dahil 2.256 modül ile ekranları başındaki çocuklarla buluştu. Türk dizilerinin yurt dışına açılmasıyla sadece Türkiye’de değil, bölge ülkelerde de izlenmeye başlamasıyla firmalar için dizi sponsorlukları önemli hale geldi.